Türkiye genelinde nüfusa oranla aşı reddinin en yüksek olduğu bölge Güneydoğu Anadolu, en az olduğu bölge Karadeniz. Aşı reddinin en büyük sebebi, aşının içeriğindeki maddelerin istenmeyen etkilere yol açabileceği korkusu.

Konuyla ilgili İLKHA'ya değerlendirmede bulunan Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vefik Arıca, önemli açıklamalarda bulundu.

 

"En çok sorulan sorulardan biri aşıların herhangi bir yan etkilerinin olup olmadığı"

Türkiye'de aşılamada tereddüt yaşayan insanlar arasında sağlık çalışanlarının da bulunduğuna dikkat çeken Arıca, "Şu anda iki şeyi ayırt etmek gerekiyor, Türkiye'de aşı karşıtlığı çok düşük ama hekimler ve sağlık çalışanları dahil aşı tereddüdü yaşanıyor. En çok sorulan sorulardan biri aşıların herhangi bir yan etkilerinin olup olmadığı. Aşının kısa vadede yaptığı yan etkileri biliyoruz. Ateş, yorgunluk, kas ağrısı yapıyor ve bu ağrı 48 saat sonra geçiyor. Orta vadede ise kalp kası iltihabı yapıyor ama Covid-19'a yakalanırsanız iltihap olma olasılığınız yüz kat daha fazla, aşı çok nadir olsa da kalp kası iltihabı yapabiliyor. Uzun vadede bir risk var mı? Bunu bilmiyoruz, elimizde öyle bir veri yok."

"Yoğun bakıma yatan hastaların büyük çoğunluğu aşı olmayanlar"

"Şu anda nefes alıp verebiliyorsam, Covid-19 olmamış ve yoğun bakımda yatmıyor isem bunda aşının büyük bir etkisi var." diyen Arıca, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Yoğun bakıma yatan hastaların büyük çoğunluğu aşı olmayan kişilerdir. Yoğun bakım ünitesini gezerken bir teyzeye sordum, 'Teyze neden aşı olmadın? Şu anda nefes alamıyorsun, cihaza bağlısın…' 'Ben nerden bileyim, oğlum beni getirmedi. Benim yoğun bakıma yatacağımı, nefessiz kalacağımı söyleseydi ben niye aşı olmayayım.' dedi. Aslında hep yanlış bir algı var, 'kısırlık yapıyor' diye bir algı var ve bununla ilgili hiçbir veri yok. Ben çocuk hekimiyim ve dünyanın hiçbir yerinde nüfus azalması diye bir şey yok. Türkiye'de her gün 1,5 milyon doğum oluyor. Bunlara da aşı vuruluyor, kısırlık olsaydı nüfus azalırdı.

"Aşı 20 yıl sonra uzun vadede nörolojik sara hastalığı yapar mı?"

Uzun vadede aşının nörolojik herhangi bir yan etkisinin olup olmayacağı noktasında kimsenin elinde herhangi bir verinin olmadığını ifade eden Arıca, "Uzun vadede nörolojik sara hastalığı yapar mı? Bunula ilgili hiçbir veri yok, hakkında bilimsel veri olmayan söylentilere inanmamalıyız. Şu anda ben dahil bütün bilim adamları aşıyı öneriyoruz. Sağlık Bakanlığı da öneriyor. Bize, eşimize, anne-babamıza ve tüm sevdiklerimize, ulaşım sorunu olmayan Siirt'in bir parkında gece 24.00'a kadar aşı yapılıyor. Bu Sağlık Bakanlığının halkına sunmuş olduğu güzel bir hizmet, aşı olmayanları da buraya davet ediyorum. Şu anda aşının tedarik sorunu da yok. 3 ay önce 'bize ne zaman sıra gelecek?' diye düşünüyorduk, oysa şu anda sıra var, ayağımıza kadar hizmet geliyor."

"İnsanlar, aşının yan etkileri konusunda kaygılı"

Aşının yan etkilerinin olup olmadığı konusunda yaşadığı tereddüdün şimdiye kadar aşı olmasına engel olduğunu dile getiren Mustafa Koçak, şunları söyledi:

"İnsanlar, aşının yan etkileri olduğu konusunda çok konuşuyor. Aşı ile ilgili yarın öbür gün nasıl bir sonuçla karşılaşacağımızı bilemiyorum. Amcamın oğlu ile aşı çadırına geldik kendisi aşı oldu, ben ise tereddüt yaşadım. Daha sonra bir doktorun bana aşı konusunda güven vermesi ve aşıyı bizzat kendisinin yapacağını söylemesi üzerine ben de aşı oldum." (İLKHA)