Buluşun mucidi, Tokyo üniversitesi`nden Doçent Doktor Şoci Takeuçi. Takeuçi, ince borulara farelerden aldıkları canlı sinir, kas ve kan hücreleriyle protein doldurdu, bu sıvıyı bir milimetrenin 5`te 1`i çapındaki delikten enjekte etti.
Japon bilimadamı, sinir hücrelerinin elektrik sinyallerini geçirebilecek bir ağ oluşturduğunu, kas hücrelerinin büyüdüğünü, kan hücrelerinin de uzayan silindir şeklini aldığını bildirdi.
Takeuçi, "Burada en büyük başarı, canlı hücrelerden mikrofiber kas elde edebilmemiz. Bu mikrofiber kas; kan hücreleri, sinir hücreleri, kemik ya da kasların vücudumuza kolayca yeniden üretilmesini sağlayabilir" diyor
Bu yöntemle laboratuvar ortamında metreler uzunluğunda canlı mikrofiber lif üretilebiliyor, bu lif istenilen şekli alabiliyor.
Takeuçi, pankreas hücreleri enjekte edilen bir mikrofiber lifi, diabet hastası olan bir fareye nakletti.
Farenin kanındaki şeker seviyesi normale düştü. Mikrofiber hale getirilmeyen pankreas hücresi nakli ise başarısız oldu.
Doçent Takeuçi, canlı mikrofiber lif yönteminin, ileride tıp alanında çığır açabileceğini söylüyor.