Ebu Ali Eş-Şubuli der ki: “Hz. Peygamber (SAV)’i rüyada gördüm ve ‘Ey Allah’ın Resulü! Sizden rivayet edildiğine göre -Beni, Hud suresi yaşlandırdı- buyurmuşsunuz doğru mu?’ dedim. Resulullah (SAV) ‘Evet’ buyurdu. ‘Bu surede sizi ihtiyarlatan ne var? Peygamber kıssaları mı yoksa bazı toplulukların helakı mı?’ dedim. Resulullah (SAV), ‘Hayır! Beni ihtiyarlatan -Emrolunuduğun gibi dosdoğru ol- ayet-i kerimesidir’ buyurdu.”

Hud Suresi ayet 114: “İşte bundan dolayı emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Beraberinde tevbe edenler de (dosdoğru olsunlar). Aşırı gitmeyin! Muhakkak ki O, bütün yaptıklarınızı görüp durmaktadır.”

Canlar cananı Enbiyalar Sultanına “Beni ihtiyarlattı” dedirtecek kadar zor gelen nokta, istikamet emrinin asıl kendisiyle ilgili olan kısmından ziyade, ümmetiyle ilgili olan kısmı olsa gerektir.

Zira buyuruyor ki: “…Seninle beraber tevbe edenler de.” Yani şirkten tövbe edip de imanda seninle beraber bulunan, Müslüman olan herkes de tıpkı senin gibi dosdoğru olsun. Ve azmayın, yani Allah’ın tayin ettiği sınırı aşıp da onun dışına çıkmayın, doğruluktan ayrılıp da ifrat ve tefrite de sapmayın, aşırı gitmeyin ey Müslümanlar. Çünkü muhakkak ki O (Rabbiniz) bütün yapacağınızı görür. O’ndan gizli bir şey olmaz. Görür ve ona göre karşılık verir. Ceza veya mükâfat… Karşılıksız bırakmaz.