HABER MERKEZİ

Hayat pahalılığı her geçen gün artarken konut ve kiralık ev fiyatlarındaki artışlar devam ediyor. Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, depremler, mülteci akını, düzensiz göç, yetersiz konut ve en önemlisi de ekonomik belirsizlik gibi nedenlerle konut ve kiralık daire fiyatlarında yapılan aşırı artış birçok mağduriyete neden oluyor. Türkiye genelinde konut fiyatlarının artması nedeniyle artık ev sahibi olmak hayal olurken, kiralık evlerin fiyatı da maaşın yarısına hatta daha da üstüne tekabül ediyor.

Gazetemize önemli değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan ve Ekonomist Sinan Bayraktar, fiyat artışlarına dikkat çekerken bu sorunun giderilmesine yönelik çözüm önerileri sundu.

 “YÜKSEK MİKTARLARDAKİ ARTIŞLAR AİLE HUZURUNU KAÇIRIR OLDU”

Konut kiralarının diğer ekonomik göstergeler doğrultusunda farklılık arz etmesinin normal olduğunu ancak son zamanlardaki fahiş kira artışlarının endişe verici düzeylerde olduğunu belirten HÜDA PAR Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan, “Ekonomide yaşanan daralmaların ürün fiyatlarını etkilediği gibi konut fiyatlarını da etkilemesi beklenen bir husus; fakat yüksek miktarlardaki artışlar aile huzurunu kaçırır oldu artık. Özellikle büyük şehirlerdeki konut kira artışları sosyal yaşamı riske edecek boyutlara yükseldi.” ifadelerini kullandı.

“BU KİRA ARTIŞLARI AİLENİN DOLAYISIYLA TOPLUMUN HUZURUNU KAÇIRIR BOYUTLARDADIR”

“Türkiye’de on milyonun üstünde insanın asgari ücretin altında, asgari ücret veya asgari ücretin az üstünde çalıştığını dikkate aldığımızda, yıl bazlı İstanbul gibi yerlerde yüzde 36 civarındaki kira artışları, dar gelirli vatandaşlarımızı cidden sıkıntıya sokuyor demektir.” diyen Aslan, “Bu kira artışları ailenin dolayısıyla toplumun huzurunu kaçırır boyutlardadır. Her on sigortalı çalışanın 4’ü asgari ücretle çalışıyorsa ve 2 artı 1 gibi bir dairenin kira bedeli 2 bin liraya dayanmışsa, bu konuda etkili söz söylemenin ve yeni düzenlemelere gitmenin ihtiyacı doğmuştur demektir. Kira konusunda emlak sahiplerinin de maliyet vs. yükleri de düşünülerek bir yol ve yordam bulunmalıdır.” dedi.

“EMLAK SATIŞ VE KİRA KONUSUNDA FIRSATÇILIK YAPANLARA YOL VERİLMEMELİDİR”

Aslan, “Emlak satış ve kira konusunda fırsatçılık yapanlara yol verilmemelidir. Piyasayı olumsuz etkilemek suretiyle ilgili konutun/konutların veya iş hanelerinin değerinin üstündeki fiyat ile satışını veya kiralanmasını sağlayanların önü kesilmelidir. Bu konuda herkesin duyarlı davranması gerekir ki iş çığırından çıkmasın. İki bin lirayı kiraya veren bir asgari ücretlinin; evini geçindirmesi ve ailesi ile ilgili hak ettiği geçimlerini sağlama ve ihtiyaçlarını giderme noktasındaki görevini ifa etmesi düşünülebilir mi?!” değerlendirmesinde bulundu.

“MİLLET OLARAK BİRBİRİNE YARDIM EDEN ‘BİZ’ MERKEZLİ MEDENİYETİN MÜNTESİPLERİYİZ”

“İyilik ve yardım konusunda ayrıca yükümlülüklerimiz var” diyen Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birbirimize yardımcı olmamız ve her konuda empati yapmamız icap ediyor ki toplum olarak kaynaşalım. Batının çıkarcı ve ‘ben’ merkezli tutumundan çok, millet olarak birbirine yardım eden ‘biz’ merkezli bir medeniyetin müntesipleri olduğumuzu unutmayalım. Diğer alışverişlerimizde olduğu gibi kira konusunda da makul olandan sapmayalım. Bunun için her ne gerekiyorsa onu yapmaktan geri durmayalım.”

Aslan son olarak şu çağrıda bulundu: “Milletçe bu duyarlılığı ifade ederken tabi ki astronomik artışları durdurmak için ayrıca yönetimce gereken adımların atılması lazımdır, diye düşünüyoruz.”

“RAHATSIZLIK YARATAN ÖNEMLİ BİR EKONOMİK GERÇEK DE KONUT KİRALARININ ARTIŞI OLMUŞTUR”

Büyüyen kiralık ev sorununu gazetemize değerlendiren ekonomist Sinan Bayraktar, Türkiye genelinde rahatsızlık konusu yaratan önemli bir ekonomik gerçek de konut kiralarının bölge farkı gözetmeksizin artışı olmuştur. Birçok sebebi olan bu artışların genel sorunları arasında kentsel dönüşümün devam etmesi, konut kredilerindeki yükseklik nedenleriyle konut satışının ve arzının gerilemesi ve özellikle pandemi sürecinin yarattığı normal bahçe katı konut taleplerinin yüksekliği sayılabilir. Ayrıca son dönemde yavaşlama eğilimi gösteren pandemik olayların normalleşme aşamasına geçişi hızlandırdığı da izlenmektedir. Bu konuda en çok etkinin de üniversite kentlerindeki öğrenci evi nitelikli kiralık konut talebinin hızlanması olarak görülmektedir.” ifadelerini kullandı.

KİRALIK EV FİYATLARI SON BİR YILDA BAZI SEMTLERDE YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE ARTTI

Metropol olarak adlandırılan büyük kentlerdeki kiralık ev fiyatlarının son bir yılda bazı semtlerde yüzde 100’ün üzerinde arttığının izlendiğini belirten Bayraktar kira artışlarına neden olan sebeplerden birkaçını şu şekilde sıraladı: “Konut üretimin azalması, satılık konut fiyatlarının çok yüksek olması ve tüketicinin kiralık evlere yönelmesinin yanı sıra kentsel dönüşüm de çarpan etkisiyle fiyat artışında etkili olduğu izlenmektedir. Haziran ayında bahçeli ve balkonlu evlerde fiyat artışının yüksek seyrettiği ve bu süreçte bir evvelki zaman dilimlerinden birikim yaptığı tahmin edilen diğer kiralama taleplerinin devreye girmesiyle yüksek oranlarda seyreden kiralık talebi daha da fazla değer yaratmaya başlamıştır. Kentsel dönüşümden tamamlanan konutların fiyat yüksekliği yanı sıra satılamaması ve dolayısıyla kiraya dönüşememesi de önemli bir etken olarak sayılmaktadır.”

Haziran ve temmuz aylarında atamaların ve tayinlerin yapıldığı aylar olarak hareketliliğin artış gösterdiğini belirten Bayraktar kira artışına neden olan sebeplere şunları da ekledi: “Uzun süredir kamu kesiminde lojmandan yararlandırma uygulamalarındaki değişim ve bunun ortadan kaldırılması kamu çalışanların ev sorununu acil hale getirmesi nedeniyle yüksek bedellerle kira ödenmesini zorunlu kılmıştır. Bu gerçeğin de birçok bölgede kiralık ev hareketliliğine neden olduğu tahmin edilmektedir.”

KONUT HARCAMASINDAKİ AŞIRI ARTIŞ BİRÇOK SOSYAL SORUNA YOL AÇMAKTADIR

“Neticede saydığımız birçok etkenin bileşiminden kaynaklanan sebeplerden kaynaklanan kira artışları ev sahibi olamayanları önemli ölçüde etkilemektedir.” diyen Bayraktar şu hatırlatmada bulunarak değerlendirmesini noktaladı: “Bununla birleşen yüksek enflasyon ve girdi fiyatlarındaki aşırı artışlarla beraber, konuta bağlı harcamalardaki yükseklik geçim şartlarını zorlamakta ve birçok sosyal soruna yol açmaktadır. Aile içi huzursuzluklar başta olmak üzere, zorunlu semt değişimleri ile birlikte çocuk tarafında yaşanan olumsuzluklar bir başka gerçeği de göz ardı etmemizi gerektirmektedir.”

“MAAŞIMIN YARISINDAN FAZLASINI KİRAYA VERİRSEM BEN GEÇİMİMİ NASIL SAĞLARIM”

İstanbul’da kiracı olan Yahya Çınar kira artışlarından ve bunun doğurduğu maddi sıkıntılardan dolayı muzdarip olduğunu dile getirdi.

Oturduğu evin eski ve kullanışsız olması nedeniyle 2+1 ev aradığını ancak 2 bin TL’nin altında ev bulamadığını söyleyen Çınar, “Ben aylık 3 bin iki yüz TL alıyorum. Şu an ev arıyorum ancak 2 bin TL’nin altında hiç ev bulamıyorum. Maaşımın yarısından fazlasını kiraya verirsem ben geçimimi nasıl sağlarım. Çok değil birkaç ay önce 1600, 1700 olan daireler bir anda 2100 2200 TL oldu. Kira artışının da makul bir yükselme oranı olmalı. Bu fahiş fiyat artışının önlenmesi için yetkililerin bir önce harekete geçmesi gerekiyor. Kiracıları ve ev sahiplerini mağdur etmeden makul bir düzen getirilmeli.” ifadelerini kullandı.

“SÖZ KONUSU MAAŞA ZAM OLUNCA DİĞER KALEMLERE GELEN ZAMLARIN ÇOK GERİSİNDE KALIYOR”

Elazığ’da kiracı olan Ensar Velioğlu ise, “Elazığ’da önce deprem ardından da gelen pandemi süreci burada yaşamayı epey zorlaştırdı. Şu anda burada en düşük kiralar 1200 TL civarında. Asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışan bizler, kazancımızın yarısını bazen de üçte ikisini kiraya vermek zorunda kalıyoruz. 3 çocuğum var. İkisi okula gidiyor. Sağlık, eğitim, ulaşım, mutfak masraflarını da eklerseniz her ayın içinden borçlu çıkıyoruz. Tüm harcamalara, faturalara zam yapılıyor. Söz konusu maaşa zam olunca diğer kalemlere gelen zamların çok gerisinde kalıyor. Yetkililerin bu konuya bir el atmasını özellikle kira zamlarının makul bir seviyede tutulmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“KİRALAR UÇTU, ZATEN SALGIN BELİMİZİ KIRDI, HER ŞEYE ZAM ÜSTÜNE ZAM GELİYOR”

İstanbul’da hayatın her geçen gün daha da zorlaştığını belirten kiracı Mehmet Kiraz, “Kiralar uçtu. Zaten salgın belimizi kırdı. Her şeye zam üstüne zam geliyor. Aldığımız üç kuruş maaşın da yarısı kiraya gidiyor. Faturalar mı dersiniz, mutfak masrafı mı, çocuklar mı… neye para vereceğimizi şaşırdık. Ne ev sahipleri halden anlıyor ne kimse bizi düşünüyor. Daha yeni elektrik ve doğalgaza ciddi bir zam yaptılar. Marketlerden alışveriş yapılmıyor. Nasıl yaşayacağız biz. Sokakta mı kalalım, çöplerden yiyecek mi toplayalım. Eğer devlet ve yetkililer kiralara ve enflasyona dur demezse sokaklarda yatacak yer bulamayacak hale geleceğiz. Bu nedenle yetkililerin bir an önce harekete geçmesini sesimizi duymasını bekliyoruz. Dar gelirli biz vatandaşların kira ve enflasyon altında daha fazla ezilmesine müsaade edilmemeli. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamayan bir babanın düştüğü durumu bir düşünsünler. Ne diyeyim daha…” şeklinde konuştu.

Aldıkları ücretin yarısından fazlasını kiraya verdiklerini dile getiren Cihat Kaçar “İstanbul’da kiralar belimizi büküyor. Kiraya çalışıyoruz desek yerinde bir ifade olur sanırım. Pandemiden önce hükümetin konut kredilerinde faiz oranlarında indirime gitmesiyle beraber, ev fiyatlarında gerileme oldu. Daha sonra pandemiyle beraber daire ve kira fiyatlarında adeta devalüasyon yaşandı. Bizler asgari ücretle hayatını idame ettirmeye gayret eden insanlarız. Aldığımız ücretin yarısından fazlasını kiraya vermek zorunda kalıyoruz. Pandemi ile beraber yaşanan fahiş kira artışları hayatı bizler için çekilmez hale getirdi. Daire sahipleri ellerini vicdanlarına koymalı ve ona göre kira fiyatı belirlemeli, hükümet ise bu fırsatçılığa göz açtırmamalıdır. Yetkililerin kira fiyatlarında yaşanan fahiş artışları önlemesi gerekir. Bizler ev sahiplerinden ve yetkililerden kendilerini bizlerin yerine koyup ona göre davranmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.