Çaresizlik...
Çaresizlik...

Çölde bir damla su olma misali...
Solmak üzere bir Gül’e;

Hayatını veremeyiş, ikilemde kalma...
Kendini verirsen gülü görmeme korkusu,

Kendinle kalırsan gülün solan kokusu...
Ya kendinden vazgeçeceksin gül için,

Ya da gülünden vazgeçeceksin bir hiç için.
Çaresizlik...

İki dünya arasında kalmak...
Feryat eden sevdiklerini;

Göz göre göre, kör olup onları görememe fiili...
Ya sevdiklerini seçeceksin, faniliğe,

Ya da sevdiğine, Muhammed’ine gideceksin, ebediliğe.
Kurşun deşecek bağrını,

Seni çağıranlar olacak;
Fanilik (dünyadaki sevdiklerin)

Ve Ebedilik (mertebe-i şehadet).
Issız bir yerde olacaksın;

Her yer sus pus bir halde ve
Çaresiz kalacak,

Merakla sana bakacaklar...
Annen görecek seni ilkin, Annen.

Ağlayacak sana,
Seni senden alan kara kurşuna.

Ama sana ağlamaktan başka bir şey yapamayacak,
O da çaresizce gözetleyecek gözlerini...

Ve arkandan gelen bir sesle irkileceksin; Yüce Şehadet,
seni çağırır olacak... Çaresizlik...

Önünde biricik annenin feryatları, gözyaşları ve;
‘Beni bırakıp da gidemezsin gülzarım’ deyişleri..

Buna karşılık: Kalbinin rüzgarlarının da
Seni en çok sevdiğin şehadetine,

Kavuşturma çabası. Ah ah çaresizlik...
Sen bu çaresizliği beklemiyordun ama geldi çattı,

Geldiği gibi neredeyse sineyi çatlattı..
Anam, canım anam asla seni bırakamam;

Ama ne yaparsın şehadetsiz yapamam, yaşayamam...
Sana dünyayı gösterişli göstermek,

Hem ahireti hem de şehadeti senden nesyetmek;
Hep çaresizlik penceresinden,

Hepsi, hepsi Çaresizlik tenceresinden..
Allah’ım ey sonsuz güzellikleri yaratan

Çaresizliktir, böylece beni hep yıpratan.
Ey Rabbim! Dilekçem Sana’dır: Affet

Bu Çaresiz kuluna Çareler Lütfet
Bu çaresize çare ol. Çare bahşet...
 
Behçet Kağan / Hakkari (Yüksekova) / Yaş:19