Afganistan'da keyfi uygulamarı ve sivil halka yönelik katliamlarıyla bilinen 'Yerel Polis' güçlerinin tekrar tesis edileceği bildiriliyor.
Kabil hükümeti lideri Eşref Gani'nin, hükümete bağlı İçişleri Bakanlığı'na, Arbaki olarak da bilinen "Afgan Yerel Polisi" (Afghan Local Police-ALP) güçlerinin tekrar kurulması talimatı verdiği bildirildi.
Söz konusu karar, İçişleri Bakan Yardımcısı Nekibullah Faik tarafından da sosyal medya üzerinden doğrulandı.
Bu güçler 2020 yılı sonlarında tamamen feshedilmişti.
Söz konusu kararın, Kabil hükümetine sağlanan ABD kaynakları askeri fonların azaltılması sonucu alındığı kaydedilmişti.
Yerel polis güçleri özellikle Afganistan'ın kırsal kesimlerinde Kabil hükümetinin askeri gücünün önemli bir bölümünü teşkil ediyordu. Bu güçlerin yeniden teşkilinin, sivillere yönelik ihlallerde artışa yol açmasına sebep olacağından endişe ediliyor.
Ortadoğu araştırmaları ve küresel çatışmalara dair analizleri ile tanınan Halid Abdurrahman, 2017 yılında kaleme aldığı bir yazıda, Afganistan Yerel Polis Teşkilatı'nı şu şekilde değerlendirmişti:
Afganistan'da 'sahva' projesi
2012 yılına gelindiğinde Amerika, kendi güvenliği için harcadığı milyon dolarların bir işe yaramadığını fark etti. Amerika, daha önceden tecrübe ettiği bir planı devreye soktu. Bu plan, Afganistan'da, Irak'ta olduğu gibi -Sahva benzeri- birlikler oluşturmaktı.
Projenin planlama aşamasının ve eğitim sürecinin ne kadar sürdüğü konusunda net bir bilgi yok. Ancak projenin hayata geçirildiği tarih, 2012 yılı içinde Taliban'ın ülkede en az aktif olduğu kış dönemi.
Amerika'nın kurduğu bu Sahva benzeri silahlı güçlere verilen isim; yerel polis.
Taliban ile Amerikan ordusu arasında bir set
Yerel polisler, köylerdeki yerel halktan seçildi. Verilen askeri eğitim oldukça sınırlıydı.
Yerel polisler, Amerikan askeri konvoylarının en çok saldırıya uğradığı güzergahlara yakın olan köylerin halklarından oluşturuldu. Yani bu yerel polislerin görevi, bölgedeki Taliban'ı oyalamak ve onları ana yola yaklaştırmamaktı. Yani bir bakıma Amerika için güvenli bir alan oluşturmaktı.
Amerika, milyonlarca dolarlık askeri harcama ve geliştirmeler ile başaramadığını, yerel polisler ile bir anlamda sağlamış oldu. Ana yolları kullanan Amerikan ordusu, Taliban'ın direkt hedefi olma tehdidi altındaydı. Ancak şimdi, Taliban ile aralarına bir yerel polis seti çekmişlerdi. Amerika'nın bu stratejisi ilk etapta büyük oranda olumlu sonuç verdi.
Bu plan ilk dönemler (2013 yazı) öyle güzel işledi ki, bırakın Amerikan askerlerini, yerel ordu güçleri bile bu güvenlik şeridinden faydalandılar. Taliban, bu dönemde bu yerel polisler ile çok fazla meşgul oldu. Bu da Amerika, koalisyon ve yerel ordu güçlerinin daha rahat hareket etmelerini sağladı.
O dönemlerde Taliban ne zaman yerel polislere saldırsa, Amerikan Hava Kuvvetleri bu yerel polislere hava desteği sağladılar. Amerika bu projeye oldukça fazla değer veriyordu. Yerel polislerin karakollarına ziyaretlere gelen Amerikalı askeri yetkililer bile vardı.
Yerel polisler şu an için de bazı bölgelerde Taliban'a karşı bir mukavemet gösteriyorlar. Ancak Afganistan'da en fazla kaybı da bu polisler veriyor. Aldıkları maaşın düşüklüğü (100-200 dolar arası) ve her an ölümle burun buruna olmaları sebebiyle Taliban'a teslim olma konusunda da birinci sıradalar.
Peki nasıl bu kadar etkili oldular?
Bakıldığında, silah tutmasını bile bilmeyen, birkaç saatlik talimden sonra göreve başlayan bu güçlerin Taliban karşısında nasıl bu kadar etkili olabildiği sorusu akıllara gelmiyor değil. Taliban, Afganistan'ın birçok bölgesinde gerilla savaşına bağlı temeller ile (vur-kaç taktiği gibi) savaşıyor. Amerika ve onun desteğindeki ulusal birlikler ise, düzenli bir ordu olarak hareket ediyorlar ve bu sebeple Taliban karşısında ağır kayıplar veriyorlar. Ayrıca bundan daha da önemlisi, savaştıkları bölgeyi sadece ellerindeki haritalar ile biliyorlar.
İşte Amerika'nın Afganistan'da izlediği strateij, "çiviyi çiviyle sökmek" olarak isimlendirilebilir. Yani gerilla taktiklerini kullanarak savaşan birisinin karşısına yine gerilla taktiklerini uygulayan bir güç çıkarmak.
Yerel polisler, bulundukları bölgelerde gece devriyeleri atıyorlar, hatta bazen gündüzleri gizlice Taliban bölgelerine girip, saldırılar düzenliyorlardı. Taliban gibi yoğun bir şekilde motorsiklet kullanıyorlar ve onlar gibi giyiniyorlardı. Bölge sakini olduklarından, ellerinde harita ve GPS olmadan savaşabiliyorlardı.
Taliban'ın suikastleri
Şimdilerde ise çoğu ifşa oldu ve karakollarından dışarı çıkamıyorlar.
Peki neden?
Yerel polislerin kendi içlerinden seçtikleri ve resmi olarak da onanan liderleri bulunuyor. Bu liderden emir alıyorlar ve onun emrinden dışarı çıkmıyorlardı. Taliban, yerel polislere ait olan karakolları hedef almak yerine şehir merkezinde bulunan liderlere suikastler düzenlemeye başladı.
Liderler tek tek öldürülünce bu yerel polis yapılanması da bir anlamda çözüldü ve ilk zamanlarındaki etkisini büyük oranda kaybetti.
Sonuç
1- Bu oluşum Afganistan'da her ne kadar dağılmış ve çözülmüş olsa da, zamanında Amerika'ya çok büyük faydalar sağladı. Amerika için 2012 yılı kışında başlayıp, 2013 yılı yazında resmen bir "güvenli bölge" oluşturuldu. Taliban bu dönemlerde yerel polisler yüzünden daha önceleri operasyon yapabildiği yollara yaklaştırılmadı.
2- 2013 senesi sonbaharında Amerika, ilçe merkezlerinden il merkezlerindeki büyük kamplara çekilmeye başladı. Çekilmenin büyük bir kısmı ana yoldan gerçekleşti ve yerel polisler sebebiyle Taliban bu çekilmeyi büyük oranda sadece izlemekle yetindi. Buna müteakip Amerika, 2014 yazında çekilmiş oldukları il merkezlerinden de ayrılıp, diğer birkaç ilde bulunan büyük kamplara yerleşti.
3- Amerika, sahva/yerel güç siyasetini geçmişteki Irak ve Afganistan tecrübelerini de göz önüne alarak, Irak ve Suriye'de yeniden uyarlayacaktır/uyarlamaktadır. Zaten şu an da özellikle IŞİD ile savaş kampanyasında tekrar bu stratejiye yönelik adımlar izlemektedir.
Kaynak: Mepa News