Enflasyon artışındaki hız ve art arda gelen zamlar karşısında kamu çalışanlarına yapılan zamların yetersiz kaldığını dile getirilen basın açıklamasında, gerçeklere uygun yüzdelik zam, geçmiş kayıpların telafisi için seyyanen zam ve büyüyen Türkiye'den memurların refahına düşen zam payının verilmesi gerektiği belirtildi.

 

Basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz, açıklanan enflasyon rakamları karşısında memur maaşlarının enflasyona yenik düştüğünü, memurun alım gücünü zayıflattığını dile getirdi.

Yavuz, "Biz bugün burada, işte bu gerçekler ışığında hem bir durum tespiti yapmak hem de oluşan kayıpların tazmini noktasında taleplerimizi dile getirmek için toplandık. İlk önce hemen şunu belirteyim ki, özellikle küresel dengesizlikler ve son bir buçuk yıldır bütün insanlığı etkisi altına alan ölümcül Covid-19 pandemisi hayatımızın akışını derinden etkiliyor. Dolayısıyla, böylesi zor koşullar altında, ülkemiz ekonomisinin kur üzerinden yaşadığı finansal dalgalanma dâhil birçok konuyu serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmamız gerekli. Biz durduğumuz yerin sorumluluğunu da zorunluluğunu da iyi bellemiş bir emek örgütüyüz. Evet, biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz. Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz. Hiçbir gerçeği ıskalamadan özellikle enflasyon üzerinden yaşanan gelir kayıplının tazmini noktasında hem sesimizi hem de sözümüzü bu meydandan ve diğer 80 ilimizden yükseltiyoruz. 6'ncı dönem toplu sözleşmenin arifesinde bugün açıklanan enflasyon rakamları, deyim yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha tescil etmiştir." diye konuştu.

Çalışanların maaşlarına yapılacak olan zamların enflasyona göre belirlenmesinin yanlış olduğunu aktaran Yavuz, "Son 18 aylık enflasyon rakamlarına baktığımız zaman hedeflenen enflasyonun 3 katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise tam 2 katından fazla oranda bir sapma olduğu görülecektir. Böylesi büyük bir sapma, hedeflenen enflasyon üzerinden ücretlendirme politikasının yanlışlığını ortaya koymuyor mu? Biz ilk günden beri bu yöntemin yanlış olduğunu dile getirdik. Kaldı ki, kamu işvereninin üzerinden pazarlık yaptığı öngörüler hiçbir zaman tutmadı tutmayacak. Aslında hükümet, oluşturduğu sistematikte 'kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz' diyerek bu gerçeği itiraf etmektedir." dedi.

"Gelin bu çarpık sistematiği değiştirelim"

Hayali enflasyon hedefler üzerinden değil, reel gerçekler üzerinden artışları belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Yavuz, şunları söyledi:

"Fakat Memur-Sen olarak; 4'üncü ve 5'nci dönem toplu sözleşme süreçlerinde hükümetin sığınağı haline gelmiş olan 'kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz' sözünün hakkaniyeti yansıtmadığını kamu görevlilerinin büyümeden ve refahtan pay alması gerektiğinin altını çizdik ve mücadelesini verdik. Biz ülke gerçeklerini temel alan tekliflerle masaya oturduk hep ekonominin gerçekleri ve alın terinin hakkını vermeye dair gerçekler yerine tahmini enflasyon rakamları ile alım gücünü sıfırlayan, gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefler üzerinden belirlenen artış oranına dayanan mantıkta ısrar etmenin manası ve anlamı yok. Geldiğimiz nokta ortada yaşanan süreç maalesef Memur-Sen'in haklılığını tescilledi. Gelin bu çarpık sistematiği değiştirelim. Hayali enflasyon hedefler üzerinden değil, reel gerçekler üzerinden artışları belirleyelim. Artık enflasyon oranı bazlı güncelleme yeniden değerleme katsayı uygulaması yerine büyümenin yansıtıldığı, refah payının kamu görevlilerine aktarıldığı adil bir sistemin kuruluş startının hep birlikte verelim. Kamu görevlisi devletin yükü değil, gücüdür. Her şeye zam yapılırken memurun seyretmesi beklenemez. Biz gerçeklere uygun yüzdelik zam, geçmiş kayıpların telafisi için seyyanen zam ve büyüyen Türkiye'den memurların refahına düşen payını istiyoruz." (İLKHA)