Merkez Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi'nde ikamet eden Kanaç ailesinin en küçük çocuğu olan Yakup, beyinde ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi olarak bilinen Hidrosefali hastası olarak dünyaya geldi.

 

Daha önce geçirdiği bir kaza neticesinde vücudunun bazı organlarında oluşan sakatlanmalardan dolayı çalışamaz duruma gelen baba Abdulkadir Kanaç, evladının tedavisi için istenen 11 bin TL'yi karşılayamıyor.

Maddi imkanlarının yetersizliğinden çocuğunun tedavisi için çalmadık kapı bırakmayan baba Kanaç, son çareyi Umut Kapısı'na başvurmakta buldu.

 

Evladının tedavisine yönelik ilgili kurumlara başvuru, hastane süreci ve gelinen aşamayı aktaran Kanaç, "Oğlum Yakup 29 Mayıs 2019'da dünyaya geldi. Doğmadan 20 gün önce doğum hastanesindeki doktorlar, çocuğun ağır engelli doğacağını belirterek kürtaj yoluyla aldırmamızı tavsiye ettiler. Allah korkusundan dolayı çocuğu aldırmadık. Doğumdan sonra yaklaşık 6-7 ay kuvözde kaldı. Bu süreçte Selahaddin-i Eyyubi Hastanesinde başına şant takılacaktı. Fakat enfeksiyon aldığından dolayı ameliyata alınmadı." dedi.

Çocuğun tedavisi için çalınmadık kapı kalmadı

Daha sonradan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirildiklerini belirten Kanaç, "Burada da çocuğun baş kısmında 6-7 tane küçük kistlerin olduğunu, bu tür ameliyatların Ankara veya İstanbul'da yapılabileceğini söylediler. Tedavisi için maddi imkânımız olmadığından durumu CİMER'e bildirdik. CİMER'e yaptığımız başvuruya binaen ÇAPA'dan gelen yazı üzerine çocuğu İstanbul'a götürdük. Burada, ameliyat ücreti olarak 30-35 bin TL talep edilmesi üzerine durumumuzun olmadığını söyledik. Onlar da Şişli Etfal Hastanesine yönlendirdiler. Bu hastane de tedavinin bir veya 2 yıl sürebileceğini, buna güç yetirip yetiremeyeceğimiz sorulunca anladık ki burada da çocuğumuzu tedavi ettiremeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Kanaç, "Tekrar Diyarbakır'a dönünce Dicle Üniversitesinde bir doktorla görüştük. İlk başta bize olumlu yaklaşım sergileyen doktor daha sonra başından savarcasına sudan bahaneler uydurup ilgilenmedi. Daha sonradan gittiğimiz özel bir hastanede de aynı şey başımıza geldi. Doktor ilk başta ilgilenir gibi oldu ama daha sonrasında 'ameliyatı yapmasanız daha iyi olur' şeklinde diğer tüm doktorların aksine bir açıklamada bulundu." şeklinde konuştu.

"Başvurulara verilen cevaplar sadece resmi evrak üzerinde kaldı"

İlgili mercilere yaptığı tüm başvuruların tedaviye yanıt mahiyetinde verilmediğini söyleyen Kanaç, "İl Sağlık Müdürlüğü üzerinden verilen cevaplar sadece resmi evrak üzerinde kaldı. Yani Yakup'un tedavisine veya ameliyatına dair bir netice alamadık." diye belirtti.

Çocuğun bakımının gün geçtikçe zorlaştığına vurgu yapan Kanaç, "Yakup'un bakımını annesi tek başına yapamıyor, benim desteğimle yapıyor. Zaten ayaklarında da sorun vardı, içe dönüktü. Dicle Üniversitesinde tedavisini gerçekleştirdik. Şu anda sırt kısmında da bir kitle var." dedi.

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Sağlık Bakanı'na ve hayırseverlere seslenen Kanaç, "Doktorlar, sıvının beyinciğe ulaşması durumunda beyin ölümünün gerçekleşeceğini söylüyor. En yakın zamanda gerekli tedavinin yapılması lazım. Bu çocuk gözümüzün önünde eriyor. Normal şartlarda 2 yaşındaki çocuğun vücut ağırlığı 12-13 kilograma eşdeğer iken Yakup'un sadece başı 9 kilogramdır. Bir an önce kendisine uzanacak bir yardım eli bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Devletin ilgili mercilerinden ve hayırseverlerden destek bekliyoruz"

Gittikleri her kapıdan eli boş dönen ailenin son olarak görüştükleri özel bir hastaneden ilk kez müspet bir yanıt aldıklarını ifade eden Kanaç, "Son olarak Elâzığ'da özel bir hastanede görev yapan doktorla görüşmemiz oldu. Bu ameliyatı yapabileceğini ve 11 bin TL tutarında bir masrafın olabileceğini söyledi. İmkânımız olmadığından dolayı Umut Kervanı'na başvuruda bulunduk. Devletin ilgili mercilerinden ve hayırseverlerden destek bekliyoruz." şeklinde konuştu.

 

Diyarbakır Umut Kervanı'na yapılan başvuru sonucu aileyi ziyaret ettiklerini belirten Diyarbakır Umut Kervanı Başkanı Şahin Elelçi, "Evlerinde yatalak olan Yakup isimli bebeğimizin durumu zaten gözler önünde. Diyarbakır Umut Kervanı olarak bu drama sessiz kalmayarak başta Diyarbakırlı hayırseverler olmak üzere tüm dünyaya seslerini duyurmak istedik." diye belirtti.

"Hayırseverlerin dün olduğu gibi bugün de bu çağrıya sessiz kalmayacaklarını umuyoruz"

6 nüfuslu Kanaç ailesinin gelir düzeyinin iyi olmadığını ve ciddi manada sıkıntılar yaşadıklarını tespit ettiklerini ifade eden Elelçi, "Söz konusu sıkıntı, minik Yakup'un ameliyat sürecidir. Bu ameliyatın şifayla sonuçlanacağı temennisindeyiz. Aylık geliri yaklaşık bin 500 ile 2 bin lira arasında olan ailenin kiracı olması dolayısıyla maddi durumlarının düşük olduğu tespitine vardık." dedi.

Hayırseverlere destek çağrısında bulunan Elelçi, "Bu durumda ailenin Yakup'un tedavisini karşılayamayacağını fark etmemiz üzerine Diyarbakır Umut Kervanı olarak tüm hayırseverlere duyarlılık çağrısında bulunuyor ve ellerinden geleni yapacaklarına inanıyoruz. Hayırseverlerin dün olduğu gibi bugün de bu çağrıya sessiz kalmayacaklarını umuyoruz. Allah, şimdiden yapılacak yardımları kabul etsin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)