HABER MERKEZİ 

Asrın Firavunu ve şer güçlerin favori kuklası olan darbeci Sisi ve rejimi, dünyanın sessizliğinden güç alarak Müslümanları yok etmeye devam ediyor. Son olarak aralarında ihvan mensuplarının da bulunduğu 12 güzide Müslüman hakkında idam kararı onaylanmıştı. Dünya bu duruma karşı da üç maymun oyununu sürdürürken vicdan sahibi Müslümanlar bu duruma karşı sessiz kalmadı tabi ki. Darbe karşı gösterilerin simge isimlerinden Esma’nın babası Muhammed Biltaci ve İhvan liderlerinden Safvet Hicazi’nin aralarında bulunduğu 12 idam cezasının durdurulması için Türkiye halkı ayağa kalktı.

İDAM KARARLARI İSTANBUL’DA PROTESTO EDİLDİ

Mısır'da darbeci mahkeme tarafından 12 Müslüman hakkında verilen idam kararı İstanbul’da protesto etti. Cuma namazı çıkışı Fatih Camisi avlusunda halkın da büyük teveccüh gösterdiği basın açıklamasında Peygamber Sevdalıları Vakfı, idamların durdurulması için İslam ülkelerine çağrıda bulundu.

Açıklamayı okuyan Vakfın Sultangazi temsilcisi Ahmet Ural, Mısır'daki idam kararlarının uluslararası toplumu harekete geçirmesi gerektiğini belirterek, "İnfazın engellenmesi için tüm erkler elinden geleni yapmalıdır. İnsanların fütursuzca katledilmesinin önüne geçilmemesi İslam coğrafyasında daha büyük kaoslara kapı aralayacaktır. Bu gerçek görülmeli ve bir an önce idamlar engellenmelidir." diye konuştu.

DİYARBAKIR'DA ULU CAMİİ ÖNÜNDE İDAM KARARLARI TELİN EDİLDİ

Peygamber Sevdalıları Vakfı, Mısır'da cunta mahkemesi tarafından 12 alimin idam kararının onanmasını telin amaçlı Diyarbakır'da Cuma namazının ardından Ulu Camii önünde kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Halkın geniş katılım gösterdiği kitlesel basın açıklamalarında, idamları onanan alimlerin fotoğraflarının da bulunduğu "İdamlara Dur De" ve "Müslüman Kardeşlerin İdamlarını Durdurun" yazılı pankartlar açıldı.

Basın açıklaması Peygamber Sevdalıları Vakfı sözcüsü Yahya Oğraş okudu.

Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin cunta mahkemesinde şehid oluşunun yaşanan zulmün boyutlarını gösterdiğini belirten Oğraş, şunları söyledi:

“Mısır zindanlarında en kötü koşullarda hayata tutunmaya çalışan Müslüman kardeşlerimiz, işkencelerden geçirilmekte, idam kararlarıyla darağaçlarına çıkarılmaktadır. İhvan-ı Müslimin yöneticilerinden Safvet Hicazi'nin de aralarında olduğu 12 kişi hakkında daha önce verilen idam kararı 14 Haziran'da onadı. Haksız ve hukuksuz olan bu kararın uygulanmasının önüne geçmek için tüm Müslümanlara büyük bir sorumluluk düşmektedir.

Sisi cuntasının masum insanları idam etmesine sessiz ve tepkisiz kalmanın büyük bir vebal olduğunu hatırlatan Oğraş, "Batılı emperyal devletlerin bu idamları desteklediği için onlardan bir beklentimiz zaten yoktur, ancak İslam ülkelerini idare eden yöneticilerin sessizliği, hiçbir şey olmuyormuş gibi davranmasının izah edilecek bir tarafı da yoktur. Bu bağlamda Arap Konseyi'nin, idamların durdurulması için yaptığı çağrıyı olumlu bir gelişme olarak görmekteyiz. Aynı tepkiyi İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi kuruluşlar da vermeli, Mısır rejimi üzerinde baskı artırılmalıdır. Mısır'daki darbe sürecinde takdir edilecek tavır alan Türkiye'nin, hakkında idam kararı verilen 12 masumun konjektüre kurban gitmesine izin vermesi unutulmayacaktır. Bu nedenle idam kararlarının geri alınması için gereken tüm baskı oluşturulmalıdır." ifadelerini kullandı.

Mısır'daki idam kararlarına karşı; uluslararası toplumu harekete geçmesi, insan hakları kuruluşlarının bu zulme sessiz kalmayıp faaliyet gösterdikleri ülkelerin yöneticilerine baskı kurmaları gerektiğinin altını çizen Oğraş, "İdamların infazının engellenmesi için tüm erkler elinden geleni yapmalıdır. İnsanların fütursuzca katledilmesinin önüne geçilmemesi İslam coğrafyasında daha büyük kaoslara kapı aralayacaktır. Bu gerçek görülmeli ve bir an önce idamlar engellenmelidir.” dedi.

ELAZIĞ’DA İSE İDAM KARARLARINI KONU ALAN FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILDI

HÜDA PAR Elazığ Kadın Gençlik Kolları, “Mısır’daki idamlara dur de” konulu fotoğraf sergisi ve basın açıklamasını organize etti. Basın açıklamasını Ümmü Gülsüm Kaya okudu.

Hucurat süresinde yer alan "Mü'minler ancak kardeştir…" ayetini hatırlatan Kaya, "Mısırlı kardeşlerimizi sahiplenmek, karşı karşıya oldukları zulmü sonlandırmak için bugün bizler de meydanlardayız. Mısırlı Müslüman kardeşlerimiz yalnız ve sahipsiz değildir. Sisi cuntasının masum insanları pervasızca idam etmesine göz yummak, sessiz ve tepkisiz kalmak büyük bir vebaldir.” dedi.

Sisi cuntasının sınırları fazlasıyla aşan zulmüne karşı İslam ülkelerinin sessizliğinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Kaya, "Uluslararası kuruluşlardan idamların durdurulması için gereken adımları atmalarını bekliyoruz. Öte yandan son aylarda gündeme gelen Türkiye-Mısır arasındaki 'normalleşme' süreci bir kez daha değerlendirilmelidir. Türkiye, mazlumların diplomatik ilişkilere kurban edilmesine müsaade etmemelidir. Bu nedenle sessizliğini bozmalıdır. Mısır rejimi üzerinde baskı artırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

SON İDAM KARARININ DETAYLARI

Mısır’daki darbenin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen cunta rejimi, Müslüman kanına bir türlü doymuyor. 2013 yılındaki darbede binlerce insanı katleden Abdülfettah es-Sisi rejimi, dünya kamuoyunun sessizliğinden aldığı cesaretle darbeye muhalif olan bütün önemli isimleri idam etme ya da müebbet hapse mahkum etme yolunu sürdürüyor.

Cunta rejiminin son idam listesinde ise darbe karşıtlığının sembol ismi olan 17 yaşındaki Şehit Esma Biltaci’nin babası Muhammed Biltaci ve beraberindeki önemli 11 isim bulunuyor.

Mısır resmi ajansı MENA'da yer alan habere göre, Yargıtay, Rabiat'ul Adeviyye Meydanı'ndaki darbe karşıtı protestolarla ilgili davada nihai kararı verdi. Yüksek mahkeme, aralarında Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ile Müslüman Kardeşler (İhvan) liderlerinden Safvet Hicazi'nin de olduğu 12 kişi hakkında daha önce verilen idam cezasını onadı.

Aynı davada yargılanan 32 kişinin idam cezası müebbet hapse (25'er yıl hapis) çevrilirken, tutukluyken vefat eden İhvan liderlerinden İsam el-İryan'ın davası düştü.

Sanık avukatlarından Usame Beyumi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Yargıtayın, daha önce haklarında idam kararı çıkan 75 kişiden 45'i hakkında hüküm verdiğini belirterek, kalanların gıyaben yargılandığına işaret etti.

İHVAN İDAM KARARLARININ İNFAZININ DURDURULMASINI İSTEDİ

İdam kararının açıklanmasının ardından açıklama yapan İhvan hareketi, uluslararası topluma, idam cezalarının infazının durdurulması için harekete geçme çağrısında bulundu.

Teşkilatın söz konusu idam kararlarını reddettiği belirtilerek bu kararın "intikam" için alındığı ifade edilen açıklamada, bu tür cezaların İhvan'ı yolundan döndürmeyeceği, uluslararası toplumdan tüm kurum ve kuruluşlarıyla idam cezalarının infazlarını durdurmak için harekete geçmesi talep edilmişti.

BU SENE 26 KİŞİ İDAM EDİLDİ

Cunta rejiminin idam furyası bu sene de devam etti. Bu yılın Şubat ayında Başsavcı Hişam Berekat'a düzenlenen bombalı saldırıdan sorumlu olduğu bahanesiyle idama mahkum edilen 9 İhvan üyesi genç, Nisan ayında ise "Kirdase olayları" adlı davada yargılanan 17 kişi idam edilmişti.

CUNTA CİNAYETE DOYMUYOR!

Mısır'da 3 Temmuz 2013'te ordunun yönetime el koymasının ardından başkent Kahire'deki Rabiat'ul Adeviyye ve Nahda meydanlarında geniş çaplı protestolar düzenlenmiş, meydanlar 14 Ağustos 2013'te güvenlik güçlerinin kanlı müdahalesiyle boşaltılırken darbe karşıtı binlerce kişi katledilmişti. Darbe karşıtı eylemler sırasında binlerce kişi de alıkonmuştu.

Askeri cunta, 2013’teki darbede katledemediği Müslümanları, daha sonra idam yoluyla ortadan kaldırma planını devreye soktu. Ülke genelinde on binlerce Müslüman alıkonurken birçoğundan uzun bir süre haber alınamadı. İhvan hareketinin önde gelen isimleri ise idama mahkum edildi.

Askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi başta olmak üzere 106 kişi hakkında 2015 yılının Mayıs ayında idam cezası verildi. İdam cezası alan sanıklar arasında Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi ile Müslüman Kardeşler'in liderlerinden Muhammed Bedii de bulunuyordu. Dünya kamuoyu, darbe sürecinde yaptığı gibi bu olaya da sessiz kaldı.

Mısır tarihinin seçimlerle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanı olan Mursi, 17 Haziran 2019'da yargılandığı duruşma salonunda hayatını kaybetti. Mursi'nin hayatını kaybettiği mahkeme salonundaki tanıklar, baygınlık geçiren Mursi'ye 20 dakikadan uzun süre yardım edilmediğini ve ölüme terk edildiğini belirtmişti.