Dersim katliamında bütün ailesi öldürülen, kendisi de tesadüfen hayatta kalan Ali Doğan`ın Bakanlar Kurulu`nun "özür dilemesi" talebiyle açtığı davada karar çıktı. Ankara 14. İdare Mahkemesi, özür talebiyle dava açılamayacağı gerekçesiyle davayı incelemeden reddetti.
Vatan`dan Kemal Göktaş`ın haberine göre, Anne, babası ve kardeşleri de dahil 20 yakını katliamda öldürülen ve kendisi de süngülenmesine rağmen tesadüfen hayatta kalan Ali Doğan, 20 Haziran`da Bakanlar Kurulu`na hitaben bir dilekçe vererek Dersim katliamında yakınlarının öldürülmesi ve kendisinin de süngüyle yaralanması nedeniyle hükümetin resmen özür dilemesini istedi.
Ancak bu dilekçeye, 60 günlük yasal süre içinde yanıt verilmedi. Bunun üzerine Doğan`ın avukatı Barış Yıldırım, yanıt verilmemesinin "zımni (örtülü) ret" anlamına geldiğini belirterek dava açtı.
ÖZÜR VE İADE-İ İTİBAR
Yıldırım, Başbakanlık aleyhine açtığı davada, zımni ret işleminin iptal edilmesini istedi. Yıldırım, iç hukuk ve uluslararası sözleşmeler ile AİHM kararlarına dayanarak açtığı davada ayrıca özrün ve sürece dair hakikatın kamuoyuyla paylaşılması, kendisinin ve yakınlarının onurlarını, itibarlarını ve haklarını iade eden resmi bir açıklama yapılması, anma törenleri düzenlenmesi, katliamın insancıl hukuk eğitimine yönelik çalışmalara dahil edilmesi, söz konusu ihlallerin tekrarı olmayacağına dair garanti verilmesini de talep etti.
Danıştay 10. Dairesi`nin Bakanlar Kurulu kararlarına karşı açılacak davalara Danıştay`da bakılacağına ilişkin açık hükme rağmen davada "görevsizlik" kararı verdi. Bunun üzerine dosya Ankara 14. İdare Mahkemesi`ne gönderildi. Başbakanlık`tan dava konusu olan "özür dilenmesi" ve diğer taleplerle ilgili resmi savunma istemesi beklenen mahkemeden ise sürpriz bir karar çıktı. "Özür talebiyle" dava açılamayacağı gerekçesiyle davayı incelemeden reddeden mahkeme, davanın tazminat davası olarak açılmış olması halinde incelenebileceğini vurguladı.
İNCELEME YAPMADAN RET KARARI
Kararda şöyle denildi: "Mahkememizden miktar göstermek suretiyle bir tazminata hükmedilmesinin de istenilmediği, diğer bir deyişle, bakılmakta olan davanın esası incelenebilecek nitelikte icrai bir işlemin iptali istemiyle açılmış bir iptal davası olmadığı, aynı şekilde bir tazminat davası olarak da kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, iş bu davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır."
Karar, Başbakanlığı da Dersim katliamından ötürü savunma yapmaktan kurtardı. Karara tepki gösteren avukat Yıldırım, Borçlar Kanunu`na göre kişisel hakları ihlal edilenlerle ilgili tazminat dışında da kararlar verilebildiğine dikkat çekerek kararın hukuka açıkça aykırı olduğunu ve temyiz edeceklerini söyledi.