Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Usta, elektrik, doğal gaz ve LPG zamlarını eleştirdi.

Usta, bu zamların ekonomiye ciddi yük getireceğini belirterek "Daha dün Fiyat İstikrar Komisyonun kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayımlandı. Aynı gün tepeden tırnağa her şeyi etkileyecek zam haberleri gelmeye başladı." dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyon hesaplarının da doğru olmadığını savunan Usta, "TÜİK vatandaşın enflasyonunu yansıtan yeni bir enflasyon hesabı yapmalı, gerek emeklilerin gerekse çalışanların maaş ve ücretlerindeki artış da bu enflasyon hesaba alınmalı." dedi.

İstihdamı korumak için geçen yıl başlatılan kısa çalışma ödeneği uygulamasının sona erdiğini de hatırlatan Erhan Usta, salgının bitmediğini ve Delta varyantından bahsedildiğini belirterek kısa çalışma ödeneği uygulamasının devam ettirilmesini istedi.

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, Kanal İstanbul ile ilgili görüşlerini de paylaştı.

Bu konudaki tartışmaların sağlıksız işlediğini söyleyen Usta, konunun, kentleşme, su kaynakları, çevre, uluslararası anlaşmalar, dış politika, ekonomi ve finansmana ilişkin boyutları bulunduğunu belirtti.

Erhan Usta, "Bu kadar çok şey ortada iken hiçbir çalışma yapmadan inatla bir şeyler yapılması son derece yanlıştır. Tartışmaların sağlıklı bir zeminde sürdürülmesi ihtiyacı vardır. Sayın Genel Başkanımızın dünkü grup toplantısında ifade ettiği gibi, bu konu vatandaşa sorulmalıdır. Mutlaka biz bir referandum yapılmasını talep ediyoruz." diye konuştu.

Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının yapılması sonrasında yükün bir kısmının oraya gittiğini, Boğazlardaki gemi trafiğinin azaldığını söyleyen Usta, petrol tankerlerinin ölçeğinin büyüdüğünü ve Kanal İstanbul'dan geçmesinin riski olacağını da savundu.

İYİ Partili Erhan Usta, "Bu kanal yapılmış olsa bile petrol tankerlerinin yüzde 60'ının 70'inin hala Boğazlardan geçme zorunluluğu vardır. Esas risk, tankerlerin bu genişlikteki bir kanaldan geçmesi halinde ortaya çıkacaktır." dedi.

Usta, Türkiye'nin esas yapması gerekenin "geçiş bedellerini artırmak" olduğunu ifade ederek "Bugün geldiğimiz noktada olması gereken fiyatın 14'te biriyle gemiler geçmektedir. Eğer bizim ülke olarak bir gücümüz varsa o zaman oturalım, onun gereğinin yapılmasını sağlayalım. Niye Türkiye Montrö Sözleşmesi'nde kendisine verilen hakkın 14'te biri bedeliyle gemileri geçirsin? Buradan bizim yıllık kaybımız 1 milyar dolardır." değerlendirmesini yaptı.