Memur-Sen Kadın Komisyonlarınca, kadın ve aile politikalarının analiz edildiği ve şiddetten arındırılmış bir toplum arayışına katkı sunması amaçlanan "Aile ve Kadın Politikalarına Yeni Bir Paradigma" adlı rapor kamuoyuyla paylaşıldı.

Sözleşmenin mevzuata ve politikalara sinen ruhu nedeniyle olumsuz etkisi sürmektedir

İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin ardından çalışılan raporda, toplumsal cinsiyet paradigmasının şekillendirdiği ulusal mevzuat incelendi. Yasal statüsünden devletin müdahalesine kadar aile kurumunun mercek altına alındığı raporda, "şiddet" olgusu irdelendi. Memur-Sen Kadın Komisyonları Başkanı Sıdıka Aydın,​​​​​ toplantıda yaptığı konuşmada, sözleşmenin kaldırılmasını "olumlu bir adım" olarak niteleyerek, "Sözleşmenin mevzuata ve politikalara sinen ruhu nedeniyle olumsuz etkisi sürmektedir. Bu bağlamda sözleşmeden çekilmek yeterli değildir. Mevzuatın ve kurumların sözleşmenin ideolojik ruhundan ve zihniyetinden arındırılması gerekmektedir." dedi.

“KAMU ORGANLARI FEMİNİST YÖNLENDİRMELERDEN SIYRILMALI”

Aydın, raporda yer alan bazı önerileri de şöyle sıraladı: "İstanbul Sözleşmesi ile aynı frekansta olan toplumsal cinsiyet ideolojisine dayalı bütün mevzuat ayıklanmalı ve tasfiye edilmelidir. Sözleşmenin ulusal uygulama yasası olan 6284 sayılı Kanun ilga edilmelidir. Şiddetle mücadelede dengesizlik oluşturmayacak, kapsamlı, probleme bütüncül ve yapısal yaklaşan yeni ve daha etkili bir yasa çıkarılmalıdır. Evlenmenin sözleşme hukuku kapsamına alınması, Medeni Kanun'un da bu mantıkla hazırlanması devletin atması gereken en önemli adımlardandır. Kamu organları feminist yönlendirmelerden sıyrılmalı, ailenin korunmasında toplumsal cinsiyet ideolojisinin ötesinde bir yaklaşım benimsemeli, devlet, kadın ve aile politikalarının birbirini zayıflatan iki alternatif olarak gösterilmesine dayanan ideolojik baskıdan azade hareket etmelidir." Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emir Kaya da raporun amaç ve yöntemine ilişkin bilgi verdi.