Kıbrıs Rum kesiminin "Kıbrıs Türkleri bir anlaşmaya mahkumdur, uyguladığımız ambargolar başarılı olmuştur. Mutlaka gelecekler ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yama olacaklar" düşüncesinde olduğunu belirten Tatar, şunları kaydetti:

"Rumlara yama olmak suretiyle bütün geleceğimi tehlikeye atacaksam, varsın böyle kalayım. Ancak böyle kalırken de KKTC'yi güçlendireyim, KKTC'nin dünya ile temaslarını artırayım. Tanınma noktasında tabii ki Türkiye'ye yakın olan bazı dostlarımızı zorlayacağız ama biz yarın sabah bizi tanıyacaklar diye bir söz veremeyiz. Benim bu söylemi yapmam yakışıksız olur. Benim söylediğim, bu politikanın doğru olduğuna inandığım ve bu politikayı sürdüreceğimdir."

Tatar, Kıbrıs'ta federal temelde bir çözüme inanmadığının altını çizerek, insanlara hiçbir zaman "ben size yarın çözüm bulacağım" demediğini ancak geçmişte bazı liderlerin "üç ay içinde bu işi çözme" sözü vererek geldiğini hatırlattı.

Bir anlaşma olacaksa sağlam olması gerektiğini vurgulayan Tatar, "Müzakere yoluyla anlaşmadan yanayım. Egemen eşitliğimiz kabul edilirse müzakerelerin başlama ve başarıya ulaşma şansı artar. Bir anlaşmadan sonra huzurun devamı için anlaşma mutlaka iki devletliliğe ve iki halka dayalı bir çözüm olmalı. Ortaya koyduğumuz siyaset çok gerçekçidir, çok doğrudur ve çağa uygundur." ifadelerini kullandı.

Tatar, geçen hafta gerçekleştirdiği Brüksel temaslarıyla ilgili de bilgi vererek, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e pozisyonlarını anlattıklarını söyledi.

"İki devletlilik, egemen eşitlik temelinde bu işin çözülebileceğini bütün dünyaya başarılı bir şekilde anlattığımızı düşünüyorum." diyen Tatar, bu duruşun BM ve AB tarafından kabul görmese de Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve devlet olduğu realitesine dikkati çekti.

Tatar, 60 yıl önce Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanındığını hatırlatarak, BM parametrelerinin de Kıbrıs meselesinin bu kadar uzamayacağı ve erken zamanda bir çözüm bulunacağı düşüncesiyle, o dönemde masaya konduğunu ve aradan uzun yıllar geçtiğini kaydetti. Tatar, BM parametrelerinde iki devletli çözüm konusunda sıkıntılar olduğunu fakat bu parametrelerin gökten zembille inmediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, yıllardır süren federasyon görüşmelerinden netice alınmadığını ve bu nedenle Kıbrıs'ın gerçekleri göz önünde bulundurularak, BM parametrelerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

- "Türkiye de Kıbrıs'ta iki devlet olması gerektiğini anlatıyor"

Tatar, 27-29 Nisan'da Cenevre'deki 5+BM gayriresmi Kıbrıs toplantısında, iki egemen toplum, iki egemen halk ve iki egemen devletin kayıtlara geçtiğini ve Türk tarafı için bu çözüm modelinin yegane alternatif olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"BM Genel Sekreteri Guterres ne istediğimizi çok iyi anladığını söylüyor. 50 sene görüşüldükten sonra bir netice alınamayınca, Türkiye ile de istişare içinde, aynı zemin artık olamayacağını söyledik ve egemen eşitliğe dayalı iki bölgelilik, yani yeni vizyon ortaya çıktı. Ama tabii bunu bütün dünya tam anlamıyla daha kavramamıştır. Benim cumhurbaşkanı seçilmemin ardından yaptığım temaslarda ve son olarak da Cenevre'de tüm bunları masaya getirdik, kayıtlara geçirdik. Bu mesajı bütün dünyaya vermiş olduk. Türkiye de ana vatanımız, garantör, tüm bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi olarak neden bundan sonra Kıbrıs'ta federasyon değil de iki devlet olması gerektiğini anlatıyor. Bu pozisyonun haklı olduğuna inanıyoruz ve bu pozisyonda ısrarlıyız."

Tatar, Cenevre'deki görüşmelerde, Kıbrıs konusu için BM tarafından "özel temsilci" atanması konusunun dört başlıklı bir modelin görüşülmesine yönelik, Guterres çerçevesini de andıran, olarak gündeme geldiğini ve bunu kabul etmediklerini söyledi.

Brüksel'de BM Genel Sekreteri tarafından kendilerine Cenevre'dekinden farklı bir öneri yapıldığını açıklayan Tatar, "Yeni atanacak olan özel temsilcinin, ortak zemin var mı yok mu noktasındaki gerçeklerin tespiti için atanacağını söyledi. Bizim açımızdan bakıldığında, geçici olarak görevlendirilen Jane Holl Lute zaten bu görevi yapıyor. Bu nedenle bu yeni görevlendirmeye neden ihtiyaç duyulduğunu kendi aramızda sorguladık ve bunun sonucunda Genel Sekreter'e hiçbir taahhüt altına girmeden önerisini etraflıca değerlendireceğimizi bildirdik. Tabii bu değerlendirmemizi kendi içimizde ve ana vatanımız Türkiye ile istişare içerisinde yapacağız." dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ekibinin yarın akşam KKTC'ye geleceğini de dile getiren Tatar, bu konuları Çavuşoğlu ile istişare edeceklerini söyledi.

- "Hata yapamayız, her şeye çok iyi bakmamız lazım"

Rum basınında iddia olarak yer alan ve BM Genel Sekreteri'nin temmuzda BM Güvenlik Konseyine sunacağı Kıbrıs İyi Niyet Misyonu Raporu'na "kendi kendini yöneten bölgeler" ifadesini ekleyebileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tatar, bunun bir alt yönetim modeli anlamına geldiğini ifade etti.

Tatar, "Hata yapamayız, her şeye çok iyi bakmamız lazım. Bizim Kıbrıs Cumhuriyeti'nin otoritesini kabul etmemiz mümkün değil. Her ne kadar kuzeyde kendi kendini yöneten deseler de bizi üst yönetim olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bağlamalarını kabul etmemiz mümkün değil. Kıbrıs’ta mevcut iki devlet var. Bunlar bir iş birliği modeli çerçevesinde bir uzlaşıya gidebilir. O yüzden benim devletimin de onun kadar kabul görmesi lazım." diye konuştu.

Eylülde BM Genel Kurul toplantılarının yapıldığı dönemde New York'ta olacaklarını belirten Tatar, orada tekrar ikinci gayriresmi toplantı için değerlendirmeler yapılacağını kaydetti.