Suriye’de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), “26 Haziran İşkence Mağdurlarıyla Uluslararası Dayanışma Günü” vesilesiyle işkenceden dolayı hayatını kaybedenlere ilişkin bir rapor hazırladı. Rapora göre, halk ayaklanmasının başladığı Mart 2011’den bu yana Suriye’de Esed rejimi 173’ü çocuk, 74’ü kadın en az 14 bin 338 kişiyi işkence yaparak öldürdü.

132 BİN KİŞİ KAYIP

Rejim güçlerinin iç savaş boyunca en az 1,2 milyon Suriyeliyi alıkoyarak çeşitli işkenceler uyguladığı belirtilen raporda, bunların bir kısmının hala tutsak olduğu ifade edildi. SNHR, rejim zindanlarında tutulanlardan kimlik bilgilerine ulaştığı en az 132 bin kişiden hala haber alınamadığını açıkladı. Suriyeli muhalif kaynaklar da rejimin cezaevleri ve sorgu merkezlerinde aralarında kadınların da olduğu en az 400 bin kişinin tutulduğu bilgisini verdi.

Esed rejiminin iç savaş boyunca açıkladığı sözde 18 af kararı gerçeği yansıtmıyor. En son 2 Mayıs 2021’de genel af ilan eden rejim, son 7 haftada 159 kişiyi daha alıkoydu.

 

50 KİŞİLİK ODALAR

Esed rejiminin kasıtlı alıkoyduğu kişileri işkence yoluyla öldürdüğü vurgulanan raporda, güvenlik birimlerinin işkence yuvalarına dönüştüğünün altı çizildi. Keyfi tutuklamalar yapan güvenlik birimlerinin, alıkoyduğu kişilere çeşitli işkenceler uygulamaya devam ettiği vurgulandı. Alıkonulanların sağlık şartlarından yoksun yaşadıklarının altı çizilirken, rejim zindanlarının çoğunda ortalama 24 metrekarelik odalarda 50 kişinin kaldığı vurgulandı.

72 FARKLI İŞKENCE

SNHR raporuna göre, Esed rejimi, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet içeren 72 ayrı işkence türü uyguluyor. Esed rejimi alıkoyduğu kişilere fiziksel olarak 39, sağlık durumlarını ihmalde 6, cinsel istismarda 8, psikolojik işkence ve insan onuruna hakarette 8, askeri hapishane işkencelerinde de 9 farklı metot kullanıyor. Ayrıca rejimin zorla çalıştırma ve hücrede yalnız bırakma gibi insan haklarına aykırı işkence uygulamaları da mevcut.

SUÇLULARA DOKUNULMAZLIK

Suriye’de Baas Partisi’nin 1963’te ülkedeki iktidarı ele geçirmesinin ardından, suça karışan güvenlik ve ordu güçleri mensuplarının yargılanmasının önü kesildi. Yasama, yürütme ve yargı gibi ülkenin temel organlarını yarım asrı aşkın süredir elinde tutan rejim, iktidarını güçlendirmek ve muhalif sesleri bastırmak adına güvenlik birimlerindeki çalışanlarının yetkilerini artırdı. SNHR’ın raporuna göre 1969, 2008 ve 2011’de yapılan düzenlemelerle güvenlik birimi unsurları, askeri polis mensupları ve iş birlikçilerinin yargılanması engellendi.

Yeni Şafak