Haber Merkezi

​HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Mehmet Eşin, Rehber TV'de katıldığı "Müzakere" programında dış gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Mısır'da görüştükleri İhvan yetkilileri ve siyasetçilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan beklentilerinin olduğunu, Erdoğan'ın Sisi'ye ve Mısır yönetimine baskı yapmasını istediklerini belirten HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Eşin, aksi halde idam kararlarının pratiğe geçeceğini söyledi. Göstermelik mahkemeler sonucu şu ana kadar Mısır'da 91 kişinin idam edildiğini aktaran Eşin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkiye'deki siyasi partilere, STK'lara, akademisyenlere ve yazarlara bu idamlara karşı tepki göstermeleri için çağrıda bulunduklarını belirtti.

ŞU ANA KADAR 91 KİŞİ İDAM EDİLDİ

Halkın büyük çoğunluğunun oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve binlerce İhvan üyesinin darbenin ardından cezaevine atıldığını anımsatan Eşin, "Mısır'da 2013 yılında Sisi cuntası, halkın oylarıyla seçilen rahmetli Muhammed Mursi'yi silah zoruyla devirerek binlerce İhvan üyesini, siyasetçiyi ve akademisyeni cezaevine atmıştı. Ayrıca Sisi, Rabia Meydanı'nda bu darbeyi protesto eden binlerce insanı katlederek Mısır yönetimine el koymuştu. O tarihten itibaren bütün askeri darbelerde olduğu gibi tamamen keyfi uygulamalarla tiyatro mizanseninden ibaret olan mahkemelerle Mısır'ın çok değerli insanlarını idam veya müebbet cezasına çarptırdı ve şu ana kadar 91 kişi idam edildi." diye konuştu.

"ÖNÜMÜZDE KISA BİR SÜREÇ VAR"

Mısır'da idamların tüm dünyanın gözü önünde devam ettiğine işaret eden Eşin, "14 Haziran'da daha önce yerel mahkemenin vermiş olduğu 45 kişi hakkındaki idam cezası gözden geçirildi. Bunlardan bir kısmı müebbet cezasına çarptırıldı. Aralarında Rabia Meydanı'nda tanınmış olan Şehid Esma Biltaci'nin babası Muhammed Biltaci'nin de aralarında bulunduğu 12 kişiye idam cezası Yargıtay tarafından onandı. Önümüzde çok kısa bir süreç var. Bu süreçte Sisi'nin bu hükmü onaylaması ya da reddetme imkânı var." dedi.

"CİDDİ TEPKİLER GELMEZSE SİSİ BU İDAMLARI PRATİĞE GEÇİRECEK"

Sisi'nin, Rabia Meydanı'nda herhangi bir silaha ya da şiddete başvurmadan sadece askeri darbeyi protesto eden binlerce sivil halkı, çadırlarını ateşe vererek helikopterlerden bombalayarak ya da keskin nişancılar tarafından şehid ettiğini anımsatan Eşin şöyle devam etti: Dolayısıyla Sisi, böyle bir mizaca sahiptir ve aynı düşüncelerini taşıyıp fiillerine devam ediyor. Türkiye ve başka ülkelerle ikili ilişkilerini geliştirmeye yönelik diplomatik bazı kazanımlar elde etmek istese bile son mahkeme kararı Sisi'nin zihniyetinin değişmediğini göstermiştir. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki Türkiye başta olmak üzere İslam aleminde ya da vicdan sahibi olan dünyanın farklı ülkelerinde ciddi tepkiler gelmezse Sisi bu idamları pratiğe geçirecek.

"İHVAN YETKİLİLERİ VE SİYASETÇİLERİN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN BEKLENTİLERİ VAR. ERDOĞAN'IN SİSİ'YE BASKI YAPMASI İSTENİYOR"

Son günlerde Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilere değinen Eşin, "Türkiye ile Mısır son günlerde ikili ilişkilerinde yeni bir sayfa açıp bu ilişkileri gün geçtikçe güçlendirmektedir. Görüştüğümüz İhvan yetkilileri, Mısırlı aktivistler ve siyasetçilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan beklentileri var. Muhammed Biltaci'nin ailesi burada, onlar, Erdoğan'ın Sisi'ye ve Mısır yönetimine baskı yapmasını istiyor. Şayet bu baskı olursa diğer İslam ülkeleri de Sisi'ye baskı kuracak ve idam kararları hayata geçirilemeyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkiye'deki siyasi partilere, STK'lara, akademisyenlere ve yazarlara bu idamlara karşı tepki göstermeleri için çağrıda bulunuyoruz. Yazılı, sözlü ya da meşru dairede protestolarla tepkiler olmazsa Allah muhafaza Mısır'daki 12 yiğit kahraman idam edilecek. Ayrıca bu idamlar sessiz sedasız yapılıyor. İdam edilenler, idamdan sonra basına, kamuoyuna ve ailelere duyuruluyor. Başta Muhammed Biltaci olmak üzere birçok önemli şahsiyet Mısır zindanlarında işkenceler ve zalimane uygulamalarla meşhur olan Akrep Cezaevi'nde tutulmaktadırlar. Bu cezaevi Mısır tarihinde çok önemli bir yere sahiptir ve bu kişiler burada tek kişilik hücrelerde tutulup aileleriyle görüştürülmüyorlar." ifadelerini kulandı.

"GÖZLER, BEKLENTİLER VE ÜMİTLER ŞU ANDA TÜRKİYE'DE"

Mısır'daki idamlara ve zulümlere karşı Türkiye'ye büyük görevlerin düştüğünü vurgulayan Eşin şunları söyledi: Şu aşamada İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan çok şey beklemek zor. Çünkü bu teşkilatın önemli aktörleri olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülke liderleri, Sisi'yi darbeye teşvik edenlerdir. Bunlar batı ülkeleri ve israille birlikte ümmeti parçalayıp emperyalist güçlerin işgaline zemin hazırlamakla meşguller. Şu anda Suriye, Irak, Mısır, Sudan, Libya gibi İslam ülkelerinin birçoğu kendi sorunlarıyla boğuşuyorlar. Dolayısıyla İslam dünyasında bu idamlara tepki gösterebilecek ülke hemen hemen kalmamış diyebiliriz. İran tepkisini gösteriyor ve Türkiye'de önemli bir aktör. Gözler, beklentiler ve ümitler şu anda Türkiye'de. Bu yüzden Türkiye bu beklentilere cevap vererek üzerine düşeni yapması lazım. Türkiye'den gelecek güçlü bir tepki Sisi'ye geri adım attıracaktır.

"SİSİ İDAM KARARLARINI PRATİĞE GEÇİRİRSE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ SONLANDIRMALI"

Mısır'ın dış politikalarına da değinen Eşin, "Sisi, içerde sıkışmış, dışarıda da körfez ülkelerinin vermiş olduğu maddi sözleri yerine getirmedi. Bu yüzden oluşan maddi sıkıntılardan dolayı patlayacaktır. Bu sebeple Sisi, bir çıkış arayacaktır. Mısır-Türkiye ilişkilerinin başlatılması gerektiğini ilk açıklayan parti HÜDA PAR'dır. Biz bu ilişkilerin cunta rejimini meşrulaştırmamasını ve Sisi'nin İhvan ile diğer muhalif hareketlere baskının sona erdirilmesi yönünde şartlar öne sürdük. Eğer Sisi bu ilişkilerden cesaret alarak idam kararlarını pratiğe geçirirse Türkiye'nin buna karşı kurulacak ilişkileri sonlandırması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

İDAMLARI DURDURMA ÇAĞRISI

Mısır'da cunta mahkemesi tarafından idamı onanan 12 İhvan mensubundan Muhammed Biltaci ile Usame Yasin'in ailelerinin vekili Avukat Gülden Sönmez, yazdığı bir mektupla kamuoyuna idamların durdurulması için destek çağrısında bulundu. Avukat Gülden Sönmez, sivil toplum kuruluşları, platformlar, gönüllü inisiyatif grupları, gençlik ve üniversite kulüplerine hitaben yazdığı mektupta; hukuksuz bir şekilde idam cezası verilen, işkence ve kötü muamele ile tutulan eski Mısır parlamenteri, siyasetçi, insan hakları savunucusu Dr. Muhammed Biltaci ve eski Mısır Gençlik Bakanı Dr. Üsame Yassin'in aileleri adına çağrıda bulundu. Sönmez, mektubunda Biltaci ve Yasin'in ayı davada aralarında avukat, bilim insanı ve mühendislerin de olduğu diğer 10 kişi ile birlikte, her an infaz edilebilecek şekilde ölümle karşı karşıya olduğundan hayati ve acil bir şekilde seslenişte bulunduğunu ifade etti.

BİLTACİ'NİN SAĞLIK DURUMU GÜNDEN GÜNE KÖTÜLEŞMİŞTİR"

Hakkında idam cezası verilenlerden birisi olan Biltaci'in, 8 yıldır kötü koşulları ile meşhur Al Aqrab (Akrep) cezaevinde tutulduğunu hatırlatana Sönmez, "Keyfi olarak tutulduğu günden bu yana ağır işkenceler görmüş, korkunç koşullarda tutulmuş, ziyaretlere izin verilmemiş ve sağlık durumu günden güne kötüleşmiştir. Dr. Biltaci'nin tek kız çocuğu olan Esma Biltaci, henüz sadece 17 yaşındayken 14 Ağustos 2013 tarihinde Rabia meydanında barışçıl bir şekilde darbeyi protesto ederken tüm dünyanın gözü önünde babasının darbe karşıtlığına misilleme olarak bir keskin nişancı tarafından vurularak katledilmiştir. Bir diğer oğlu olan Anas Biltaci, 31 Aralık 2013 tarihinde haksızca tutuklandığında 19 yaşındaydı ve hakkında hiçbir suçlama bulunmamasına rağmen sonradan kurgulanan bir dosya ile 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Ceza süresi sona erdiğinde, yeni sahte iddialarla cezası uzatılarak temyizine izin verilmemiştir. Halen babasının da tutulduğu Akrep Cezaevinde bir hücrede tutulmaktadır. Anas da babasına yapılan işkencelerin benzerine ve kötü muameleye maruz bırakılmış, baba oğul aynı hapishanede farklı yerlerde tutulmuş ve birbirlerini görmelerine asla izin verilmemiştir." İfadelerini kullandı.

“HÜCRE HAPSİNDE TUTULMAKTA VE AVUKATLARIN ZİYARETİNE İZİN VERİLMEMEKTEDİR”

Usame Yasin'in ise 3 Temmuz darbesi sonrasında darbeye karşı Rabia Meydanı'ndaki sivil oturma eyleminde aktif rol aldığını belirten Sönmez, Sisi emriyle, Rabia'da sivil barışçıl gösterilerin katliamı sonrasında tutulduğunu ifade etti.

Yasin'in de çok ağır işkence ve kötü muamele gördüğünü vurgulayan Sönmez, "2013'ten bu yana, kötü koşulları ile bilinen Akrep Cezaevinde tutulmakta olup, çeşitli kötü muameleler ve kötü koşullar nedeniyle sağlığı ciddi derecede bozulmuş, tıbbi bakıma erişim imkanı tanınmamıştır. Halen hücre hapsinde tutulmakta ve avukatların ziyaretine izin verilmemektedir." diye belirtti.

"SİSİ İDAMLARI HER AN VEYA EN SON 28 HAZİRAN'DA ONAYLAYABİLİR"

14 Haziran 2021 tarihinde Mısır Temyiz Mahkemesinin, Dr. Muhammed Biltaci, Dr. Usame Yasin'in de aralarında olduğu 12 idam kararını onayladığını hatırlatan Sönmez, "Bu kararlar, uydurma iddia ve dosyalar, asılsız uydurulmuş deliller, işkence ile yazılmış ifadeler, savunma hakkı imkânı olmadan, Sisi rejiminin emir komuta zincirindeki yargıçlar tarafından alınmıştır. 14 Haziran 2021'de verilen onay ile tüm hukuki süreçler bitmiş ve nihai karar için, kararlar Sisi'ye ulaştırılmıştır. 14 gün içinde karar verme yetkisi olan Sisi de bu karara her an ve en son 28 Haziran 2021 tarihinde onay verirse idamlar her an infaz edilecektir.

“ULUSLARARASI SİVİL TOPLUM DAYANIŞMASI İLE İDAMLARI ÖNLEYELİM”

Sönmez, mektubunda şu çağrıda bulundu: "Bu mektup/çağrı, masum insanların göz göre göre, dünya seyrederken infaz edilmesine karşı tüm insanlığın vicdani bir duruşla karşı koyması çağrısıdır. Lütfen bu idamların önlenmesi için destek verin. Bu korkunç zulmü tüm dünyaya anlatalım ve uluslararası sivil toplum dayanışması ile idamları önleyecek bir çaba ortaya koyalım. Size Dr. Muhammed Biltaci'nin ailesi ve Dr. Usame Yasin'in ailesi adına ve onlarla beraber sesleniyoruz; yaşam ile ölüm arasındaki kritik kararın, zalim bir yönetici elinde olduğunun farkında olarak, adil ve vicdani duruşa ve çabaya Allah'ın vaad ettiği yardıma güvenerek, çabanıza muhtacız. Göstereceğiniz ilgi ve destek için şimdiden teşekkür ediyoruz.”

İdam cezasının kaldırılması için uluslararası komite kuruldu

Tunus eski Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki liderliğinde, Arap ülkelerinde idam cezasının kaldırılması için uluslararası bir komite kurulduğu belirtildi. 

İstanbul

ABD, Avrupa ve Arap dünyasından 100 kişinin katılımıyla zoom üzerinden gerçekleştirilen toplantıda Arap ülkelerindeki idam cezaları ele alındı. Uluslararası İdam Cezalarını Kaldırma Komitesinden yapılan yazılı açıklamada, komitenin başkanlığına Merzuki'nin seçildiği ve eski İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Başkanı Sarah Leah Whitson, Nobel ödüllü Yemenli aktivist Tevekkül Kerman ve eski Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Ahmed Tuma'nın da aralarında bulunduğu uluslararası şahsiyetlerden oluşan bir yönetim kurulu oluşturulmasına karar verildiği ifade edildi. İdam cezasının uygulandığı pek çok ülkede yargıda şeffaflık ve adalet gibi temel unsurların olmamasıyla ilgili yapılan derin tartışmalar sonucunda söz konusu komitenin oluşturulmasına karar verildiği kaydedildi. Açıklamada, Mısır rejiminden, son dönemde siyasi tutuklular hakkında verilen idam cezalarını infaz etmemesi istendi. Pek çok Arap ülkesi, insan hakları kuruluşları tarafından, idam cezasını muhalifleri susturma aracı olarak kullanmakla suçlanıyor. (AA)