Siyonist işgal rejiminin yaptığı hukuksuzluklar ve katliamın anlatıldığı "Kudüs İçin Ribata Devam" programına, Mescid-i Aksa'nın gönüllü kadın muhafızı Hatice Huveys ve Selehaddin Eyyubi'nin torunlarından Naim Eyyubi katıldı.

 

Ramazan ayının son haftasında Mescid- i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi'nde, işgal rejiminin yaptığı saldırlar ve Kudüs'ün Kılıcı zaferinin anlatıldığı programda, Müslümanların sosyal medya üzerinden ve meydanlardan verdikleri desteklerin önemine dikkat çekildi.

"Kudüs İçin Ribata Devam" programının basın açıklamasını okuyan Ayşegül Bayıcı, işgal rejiminin adım adım işgale devam ettiğini vurguladı.

Bayıcı, "Söz konusu anlaşmalara göre Filistin topraklarının tarihi ve coğrafi niteliği değiştirilemez, Filistinlileri zorla yerlerinden ederek, Yahudileri yerleştirmek suretiyle demografik yapı değiştirilemez denmesine rağmen kendi istediği gibi hareket etmekte ve insanlık suçu işlemektedir. israil, adım adım her yeri işgal etmeye ısrarla devam ederek, bugün Şeyh Cerrah ve Silvan'daki Batin el-Hava Mahallesi'ndeki Filistin varlığını da hiçe saymaktadır." dedi.

"Ayasofya'mızda namaz kıldığımız gibi yakında Kudüs ve Mescid-i Aksa'mızda namaz kılacağımıza dair söz veriyoruz"

İşgal rejimine yönelik yapılan baskı ve kınamaların yetersiz olduğuna vurgu yapan Bayıcı, nerede ve nasıl olursa olsun Filistinlileri destekleyeceklerini ve işgal rejiminin karşısında dik duracaklarını ifade etti.

Bayıcı, "İşgalci israil'in yaptığı zulmü kınama ve durdurma çalışmaları yetersizdir. İşgalci israil'in yaptığı zulme karşılık gerçekçi bir yaptırım olana dek durmayacağız. Mescid-i Aksa Müslümanlarındır. Kudüs Müslümanlarındır, Filistin Müslümanlarındır. Bugünden sonra ve her zaman Mescid-i Aksa, Şeyh Cerrah ve Silvan Mahallesi başta olmak üzere, Kudüs'ü çok daha yakından takip edeceğiz. Buralarda gerçekleşecek her türlü olaya karşı daima teyakkuzda olacağız. Kudüslü kadınların ve genç kızların her alanda yaptığı çalışmaları destekleyecek ve onlarla beraber bu kutlu yolda ilerleyeceğiz. Mescid-i Aksa'da ribat yapan Kudüslü kadınlara bizler de camilerimizi, meydanlarımızı doldurarak destek olacağız. İşgalci israil'in Müslümanlara, kadınlara ve çocuklara yönelik yaptığı tüm zulümleri gür sesimizle haykıracağız. Kudüs ve Gazze başta olmak üzere, Filistin'de maddi ve manevi zarara uğramış tüm kardeşlerimiz için yardım seferberliği ilan ediyoruz. Filistin'de gözü yaşlı tek bir kimse kalmayana ve Filistin özgür oluncaya dek yardımlarımızı sürdüreceğiz. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, bütün uluslararası kuruluşların Filistin ve Filistinliler konusundaki tavırları, attıkları veya atmadıkları adımları takip edeceğiz. Tüm uluslararası kuruluşlar şunu bilmelidir ki gerçek bir yaptırım uygulanıncaya dek durmayacağız ve durmamalıyız." diye konuştu.

"Bu mücadele ve davanın sonu özgürlükten başkası değildir"

Filistinli Müslümanlardan mesaj getirdiğini aktaran Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın gönüllü kadın muhafızlarından Hatice Huveys, "Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanlarındır görüşü dışında başka bir görüş kabul etmiyoruz." dedi.

Huveys, şunları söyledi:

Her zaman Kudüs ve Mescid-i Aksa davasının yanında yer alan Türkiye halkıyla bir arada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Burada bulunmaktaki amacım Kudüs ve Mescid-i Aksa mesajını sizlere ulaştırmaktır. Burada Filistinlilerin acılarını ve sıkıntılarını sizlerle paylaşmak ve neler yapabiliriz diye fikir ve düşünce alışverişinde bulunmak için birlikteyiz. Bu mücadele ve davanın sonu özgürlükten başkası değildir. Filistin devletinin özgürlüğü dışında iki devlet anlayışını kabul etmiyoruz. Kudüs, Filistin Müslümanlarındır. Bu anlayışın dışındaki hiçbir görüşü kabul etmiyoruz. En son vuku bulan Kudüs'ün Kılıcı savaşı ile sınırlandırmayın çünkü bu dava yıllardan beri devam etmektedir. İşgalcileri topraklarımızdan söküp atıncaya kadar devam edecektir. Bu bizim görev ve vazifemizdir. Kuzeyinden güneyine ve nehrinden denizine bir bütün olarak Filistin'den bahsediyoruz. En son yapılan savaşta Kudüs, Batı Şeria, Gazze hepsi tüm İslam alemi ile yek vücut olup, zalim işgalin karşısında dimdik ayakta durdu.

"Gerçek davamız olan Mescid-i Aksa'yı gençlerin gündeminden uzaklaştırmaya çalışılıyor"

Gazze'nin yıllardır abluka altında olduğunu belirten Huveys, işgal rejiminin Filistinlileri Kudüs davasından uzaklaştırmak için her türlü argümanlara başvurduğunu dile getirdi.

Huveys, "Hepimizin bildiği bir gerçek var Gazze yıllardır abluka altında ve her türlü haktan ve hukuktan mahrum bırakılıyor. Filistin'in geri kalanından koparılmaya, ayrı bırakılmaya çalışılıyor. Diğer taraftan unutulmamalıdır ki işgalciler Gazze dışında kalan 48 toprakları bölgesinde gerçek davamız olan Mescid-i Aksa'yı gençlerin gündeminden uzaklaştırmaya çalışıyor." dedi.

"En son yapılan savaşta sosyal medyanın gücünü gördük"

Kudüs davası için Müslümanların güçlerinin bir araya getirmesi gerektiğini vurgulayan Huveys, sözlerini şöyle sürdürdü:

Burada bu meydan da toplanmamız bir hatırlatma babındandı. Zira Kudüs sadece Filistinlilerin değil, dünya üzerindeki tüm Müslümanlarındır. En son yapılan savaşta sosyal medyanın gücünü gördük. O yüzden bizim ilk görevimiz bu alanları iyi kullanıp, Mescid-i Aksa davasını tüm dünyaya duyurmaktır. Aynı zamanda hukuk alanında çalışan kardeşlerimiz israil'in suçlarını gün yüzüne çıkarması ve tüm dünyaya anlatması gerekmektedir. Bütün kardeşlerimiz güçlerini Kudüs davası için bir araya getirmesi gerekiyor. Yürüyüşler, konferanslar, paneller ve ne gerekiyorsa bu zulmü tüm dünyaya duyurmamız gerekiyor. Bu sayede İsrail, bu davadan vazgeçmeyeceğimizi anlasın.

Meydanları bırakmayarak Filistin'e desteklerini eksiltmeyen Türkiye hükümetine ve halkına teşekkürlerini ileten aktaran Hatice Huveys, Kudüs ve Mescid-i Aksa 'ya yönelik saldırıların devem ettiğini, örülen duvarlar ile Gazze'nin ve Kudüs'ün yalnız bırakılmaya çalışıldığını, Şeyh Cerrah Mahallesi'nin kuşatma altına alındığını, göstericilere plastik mermi ve gaz bombaları ile müdahale edildiğine, gazetecilerin Şeyh Cerrah Mahallesi'ne girmesinin engellendiğini ve saldırıların devam ederek yakın zamanda iki kadının daha şehid edildiğini duyurdu.

"Bir Müslüman pes edemez pes etmek haramdır"

Kudüs davası için sürekli meydanlarda olduğunu belirten Selahaddin Eyyubi'nin torunlarından Naim Eyyubi ise Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın önemine dikkat çekti.

Eyyubi, "Kudüs'ü ilk olarak Hazreti Ömer fethetti. Sonrasında haçlılar geri alıyor. Bunu gören Selehaddin Eyyubi ise meşhur sözünü söyledi; 'Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim.' dedi. Bu düşünce ile yola çıktı ve Kudüs'ü fethetti. Sonrasında Filistin Osmanlı İmparatorluğu himayesine girdi. Sonrasında ise İngilizlerin işgali ile Filistin toprakları Yahudilere verildi. Filistin'de halk, İzzettin el-Kassam Tugayları ve diğerleri direniş gösteriyor ama hükümet herhangi bir direniş göstermiyor. Allah Filistinlilerden razı olsu,n iyi bir direniş gösterdiler ve çok güzel savaştılar. Bir Müslüman pes edemez, pes etmek haramdır. Filistinliler asla pes etmemeli. Bu arada da Allah Türkiye halkından da razı olsun. Birçok platformda Filistin için bir araya geldik. Bu gibi etkinlikler Müslümanlık ruhunu ortaya çıkarıyor, bu çok güzel. Filistin ancak İslam ordusu ile fethedilerek özgürlüğüne ve özüne kavuşacak. Başka bir yolu yok. Kudüs davası benim veya senin değil. Sadece Filistinlilerin de değil. Kimse pes etmemeli çünkü bu dava Türk, Arap veya Kürtlerin davası değil, tüm Müslümanların davasıdır." diye konuştu.

Düzenlenen program Filistin için seslendirilen ilahi ve marşlarla son buldu. (İLKHA)