2021 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2021-YKS) 26-27 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek. ÖSYM tarafından her yıl düzenli olarak yapılan liseden üniversiteye geçiş sınavı olan YKS'ye bu yıl 2 milyon 600 bin öğrenci katılacak.

İlk oturumunun 26 Haziran cumartesi günü saat 10.15'te yapılacak olan sınav, aynı gün öğleden sonra yapılacak olan Temel Yeterlik Testi (TYT) ve 27 Haziran pazar günü yapılacak olan Alan Yeterlik Testleri (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) sınavlarıyla sona erecek.

 

Düzenlenecek sınav öncesi İLKHA muhabirine konuşan Eğitimci-Yazar Erkan Haras, sınav öncesi, sınav günü ve sınav esnasında dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.

Yıl boyunca yapılan hazırlıklarda sona gelindiğini, yapılacak sınavla öğrencilerin hayatlarının şekilleneceğini belirten Haras, sınavın çok önemli olduğunu ancak her leyin sonu olmadığını, aksine yeni bir başlangıç olduğunu söyledi.

Öğrencilere sürekli olarak öncelikle iyi bir insan olmaları ve ardından iyi bir doktor, iyi bir mühendis, iyi bir mimar olmak için gayret etmeleri için çalışmaları gerektiğini hatırlattığını vurgulayan Haras, sınava girecek olan öğrencilere başarılar diledi.

"Motivasyon olmadan başarı olmaz"

Haras, "Öğrenci, bu sınava da her zaman girdiği deneme sınavlarındaki gibi girmeliler. Tabi ki bu iş heyecansız olmaz. Öğrencilerimizde müthiş bir heyecan var. Öğrenci heyecanını kaygıya taşırsa başarısız olur. Biz de onun için burada öğrencileri motive ediyoruz. İlk şart motivasyon. Motive olmamış bir öğrenci veya öğretmen başarılı olamaz." dedi.

"Deneme sınavlarının telafisi var ama YKS'nin telafisi yok"

Yıl içerisinde öğretmenlerin en büyük şikâyetlerinden birisinin okula geç kalması olduğunu belirten Haras, "Öğrenci, okula veya kursa geç geldiğinde kaybedeceği bir şey yok. Çünkü bunu çalışarak veya hocadan destek alarak telafi edebilir. Ancak sınavın telafisi yok. Öğrencilerimiz hayatlarını belirleyen sınavın heyecanı sebebiyle sınav gecesi heyecandan uyuyamıyor. Oysa okulda veya kursta gireceği bir sınava her zamanki gibi akşam heyecan yapmadan akşam her zamanki saatte uyuyor. Sabah geç kalsa da bu onu etkilemiyor. Ancak üniversite sınavından belirli bir saat dilimi var. O saat dilimi dışında giderse sınava giremiyor. Bu durumda öğrencinin yıl içerisinde disiplinli bir hayatı oluşturmuş olması gerekir. Yıl içerisinde belirli bir program çerçevesinde hareket edilmişse, uyuma, çalışma saatleri belirlenmişse vücudu da buna adapte olmuş olacak ve sınav günü geç kalma durumu da başarısız olma durumu da olmayacak. Fakat öğrenci sıradan bir yaşam yaşıyorsa ve nasılsa bir şekilde uyanırım diye düşünüyorsa sabah uyanamaz ve maalesef geç kalır. Öğrencinin disiplinli yaşaması şart." diye konuştu.

"Sınav günü erke kalkılmalı, kahvaltı yapılmalı ve en az 40 dakika önce sınav binasında hazır olunmalı"

Sınav günü öğrencilerin dikkat etmesi gereken konulara da değine Haras, "Öğrenciler yıl içerisinde kahvaltılarını okulda yapıyorlar. Ancak sınav günü evde kahvaltı yapmaları gerekecek.  Onun için sınav saat 10.30'da ise 08.00'de uyanmaları, kahvaltılarını yapmaları, trafik de göz önünde bulundurularak en az 45 dakika önce sınava girecekleri binanın çevresinde hazır olmaları gerekir. Yarım saat önce sınıfta bulunup sınıfın havasını teneffüs etsin, heyecanını gidersin. Sınava geç kalmamak adına daha erken kakarak doyurucu bir kahvaltı yapmalı ve en az 40 dakika önce sınava gireceği okulun bahçesinde olması gerekir." şeklinde konuştu.

Sınavda hangi sorulardan başlanılmalı?

Öğrencilerin sınav esnasında soru çözmeye kendi alanlarından başlamalarının daha isabetli olacağını kaydeden Haras, son olarak şu ifadelere yer verdi:

"Sınavda sayısal ve sözel gruplar var. Sayısalcılar öncelikle matematikten başlıyorlar. Sözel ve Türkçe-Matematik alanındaki öğrenciler de Türkçeden başlıyorlar. Öğrenciler yıl içerisinde yapılan sınavlarda hangi dersin sınavından soru çözmeye başlamışlarsa YKS'de de aynı şekilde yapmalı. Aksi bir şey yapılırsa tüm sınav altüst olur. Sözel grubunda olan bir öğrenci öncelikle 40 soruluk Türkçe testinden başlamalıdır. Çözemediği veya zorlandığı bir soruyla uğraşmamalı, sonrasından yeniden aynı soruya dönebilmek için yuvarlak içerisine almalı. Matematik grubunda olan bir öğrenci de matematik sorularından sonra Türkçe çözmeye başlamışsa ve soru çözmede zorlanıyorsa bunun yerine fen grubundan çözemediği soruya dönsün. Diğer alanlar için de aynı şeyler geçerlidir. Öğrenci yıl boyunca tüm denemelerde uyguladığı metodun dışına çıkarsa başarılı olamaz." (İLKHA)