Han, Washington Post gazetesine yazdığı makalede, Pakistan’ın Afganistan’da barış için ABD ile partner olmaya hazır olduğunu fakat ABD’nin birlikleri geri çekilirken yeni çatışma risklerinden kaçınacaklarını belirtti.

ABD ile Pakistan’ın Afganistan’da aynı çıkarlara sahip olduğuna dikkati çeken Han, bunların sırasıyla siyasi uzlaşı, istikrar, ekonomik kalkınma ve teröristler için herhangi bir sığınağa izin verilmemesi olduğuna işaret etti.

Han, Taliban’ın tüm Afganistan’ı kazanamayacağını ve başarılı olabilmesi için herhangi bir hükümete dahil olması gerektiğini vurgulayarak, İslamabad'ın onlarca yıl bir iç savaşa yol açacak Afganistan’ın askeri olarak ele geçirilmesine karşı olduğunu bildirdi.

Pakistan’ın geçmişte savaşan Afgan taraflar arasında seçim yaparak hata ettiğini kabul eden Han, bundan ders çıkardıklarını kaydetti.

Han, Afgan halkının güvenini kazanan herhangi bir hükümet ile çalışacaklarını ve bu konuda bir tercihleri olmadığını belirterek, "Tarih, Afganistan’ın dışarıdan asla kontrol edilemeyeceğini kanıtlıyor.” ifadelerini kullandı.

Pakistan'ın Afganistan’daki savaştan çok fazla zarar gördüğünü vurgulayan Han, 70 binin üzerinde Pakistan vatandaşının bu savaş sebebiyle hayatını kaybettiğini aktardı.

Han, ABD’nin 20 milyar dolar yardım sağladığını bununla birlikte Pakistan’ın zararının 150 milyar doları aştığını belirterek, turizm ve yatırımların kuruduğunu, ABD’nin Afganistan’daki çabalarına dahil olmasının ardından ise Pakistan’ın iş birlikçi olarak hedef alındığını kaydetti.

 Han, "Uyarıda bulunduğum ABD’nin drone saldırıları savaşı kazanmadı, fakat onlar Amerikalılar için nefret yarattı, terörist grupların ülkelerimize karşı sayısını artırdı." ifadelerine yer verdi.

Han, Afganistan’da askeri bir çözümün olmadığını savunduğunu anımsatarak, ABD’nin isyanı bitireceği gibi yanlış bir beklentiyle Pakistan’dan Afganistan sınırındaki yarı özerk aşiret bölgelerine birlikler göndermesi için ilk kez baskı yaptığını hatırlattı.

Bu durumun isyanı bitirmediğini ancak sadece Kuzey Veziristan’daki aşiret bölgelerinde yaşayan 1 milyon kişinin yerlerinden edilmesine yol açtığını vurgulayan Han, milyarlarca dolarlık zarar oluştuğunu ve tüm köylerin tahrip edildiğini aktardı.

Han, söz konusu eylemin ardından Pakistan ordusuna karşı intihar saldırıları gerçekleştirildiğini hatırlatarak, bu saldırılar sonucu Pakistan’ın ABD’nin Irak ve Afganistan’da kaybettiğinden daha fazla asker kaybettiğini vurguladı.

İç savaş daha fazla mülteciye yol açar

Öte yandan, Pakistan’da 3 milyonun üzerinde Afgan mülteci olduğunu anımsatan Han, siyasi uzlaşı yerine yeni iç savaşların sınır bölgelerini istikrarsızlaştıran ve yoksullaştıran daha fazla mülteci anlamına geldiğini kaydetti.

Han, İslamabad'ın ABD’nin Afganistan’ı bombalamak için üslerine ev sahipliği yapmayı kabul etmesi ve Afgan sivil savaşının patlak vermesi halinde Pakistan’ın yeniden  intikamın hedefi olacağını kaydederek, bunu göze alamayacaklarını belirtti.

Pakistan’ın bu konuda oldukça ağır bir bedel ödediğine işaret eden Han, tarihin en güçlü ordusuna sahip ABD’nin 20 yılın ardından Afganistan’daki savaşı kazanamadığını anımsattı ve bunu Pakistan topraklarındaki askeri üslerden nasıl yapacağını sorguladı.

Han, Taliban’ı ABD ve Afgan hükümetiyle masaya getirmek için Pakistan’ın yaptığı diplomatik girişimlere atıfta bulunarak, “Eğer Taliban askeri bir zafer ilan etmeye çalışırsa, bunun sonsuz kan dökülmesine yol açacağını biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Makalesinde Afgan hükümetinin de müzakerelerde daha fazla esneklik göstereceğini ve Pakistan’ı suçlamayı bırakacağını umduğunu vurgulayan Han, "Ekonomik bağlantı ve bölgesel ticareti teşvik etmenin Afganistan’da kalıcı barış ve güvenliğin anahtarı olduğuna inanıyorum. Daha fazla askeri eylem beyhude." ifadelerine yer verdi.