ADIYAMAN - Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) üyesi olan Vahdet-Der Genel Başkan Yardımcısı Bilal Demir, başörtüsü yasağı ve yeni Kılık Kıyafet Yönetmeliği ile ilgili dernek binasında basın açıklaması yaptı.
İmam Hatip dışındaki okullarda başörtüsünü yasaklayan yeni kılık kıyafet yönetmeliğinin, başörtü düşmanlarının eline kanuni dayanak verdiğini belirten Demir, "Başörtüsüne yüksek öğretim haricindeki diğer eğitim kurumlarında ve çalışma hayatında yasak getirilmesi çelişkidir" dedi.
"Öğrencilerin okuyacağı Kur`an-ı Kerim`de başörtüsü emredilmiyor mu?"
Halkın Müslüman olmasına rağmen başörtüsünün kamu, kurum ve kuruluşlarda hala serbest olmayışının acı bir tablo olduğunu belirten Demir, "Müslümanlar inançlarını özgürce yaşayamamaktadır. Hükümet iktidara geldiğinde seçim vaadi olarak "Bu örtü sorununu ancak biz çözeriz" demesine rağmen, çözüm noktasında ciddi hiçbir adım atmamıştır. En son çıkardığı yönetmelikle sorunu içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Müslüman kız çocuklarının tesettürüne getirilen yasaklama, okullara seçmeli Kur`an-ı Kerim ve Siyer dersi koymanın da göz boyamadan öte bir anlam ifade etmediğini bu yasak ortaya koymaktadır. Kur`an-ı Kerim ve Siyer dersinde isteyen kız öğrencilerin başlarını örteceği söyleniyor. Öğrencilerin okuyacağı Kur`an-ı Kerim, Müslüman kadın ve kızların örtünmelerini emretmiyor mu? Hayatı işlenecek olan Hz. Resulullah (sav), Müslüman kız ve kadınları örtünmeye çağırmıyor mu?" şeklinde konuştu.
Yeni yönetmelikte "Başlar açık olacak" ibaresiyle, başörtüsünün İmam Hatip okulları ile Kur`an-ı Kerim ve siyer dersleri dışında yasaklandığına dikkat çeken Demir, "Hal böyleyken kelime oyunlarıyla Müslüman halkı yanıltıcı beyanlarını, ahlaki ve etik bulmadığımız gibi, bu hileli tutumlarını deşifre edip, tesettüre karşı yasakçı tutumlarını halkımızın dikkatine sunmaya ve halkın doğru bilinçlenmesini temin etmeye aralıksız devam edeceğiz. Bu yasakçı ve zalimane genelge ile eski genelge arasında bir farkın olmadığını söylüyoruz. Hatta Ak Parti Hükümeti bu konuda diğer hükümetlerin yapamadığını/yapmadığını yapmış, yasak netleştirilmiştir" ifadelerini kullandı.
Hicaba el uzatmanın, Müslümanların dokunulmazlarına el uzatmak olduğunu belirten Demir, "Hükümetten ve yetkililerden şu haklı taleplerimizin yerine getirilmesin istiyoruz:
1 - Halkımızın inancını yaşamalarına engel olan bu anlamsız ve darbe mahsullü yönetmelikler ivedilikle kaldırılmalı ve haklar anayasal güvence altına alınmalıdır.
2 - Her türlü inanç özgürlüğüne ters düşen maddeler anayasadan çıkarılmalıdır.
3 - Tesettürün kayıtsız ve şartsız her mekânda serbest olması anayasal güvence altına alınmalıdır.
4 - Müslüman halkın örf, adet ve değer yargılarına ters düşen, gençliğimizin ahlak ve kültürel değerlerini dinamitleyen ve her türlü rezaleti mubah kılan ortamların ortadan kaldırılması ve Müslüman halkın talepleri doğrultusunda düzenlenmesi.
5 - Tüm dünyada zararları dillendirilmekte olan karma eğitim sisteminden biran önce vazgeçilmelidir.
6 - Her gün, çocuklarımıza dayatılan ne anlama geldiğini dahi bilmedikleri ve tamamen ırkçılık kokan "Andımız"dan vazgeçilmelidir.
7 - Öğrencilerin ibadetlerini yerine getirebilmeleri için, her okulda mescit açılmalıdır.
8 - 10 Kasım törenleri başta olmak üzere, dini değerler kategorisine giren her türlü saygı duruşu, heykel ve resimler önünde durma ve ölmüş kişilere "Ey Ulu" diye başlayan konuşmaların yapıldığı törenler zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır" dedi. (Cemil Özdaş - İLKHA)
`Yönetmelik Mağduriyetlerinin Yasal Zemini`
Adıyaman`da faaliyet gösteren Vahdet-Der tarafından yapılan açıklamada, okullarda devam eden başörtüsü yasağı kınandı ve İmam Hatip dışındaki okullarda başörtüsünü yasaklayan yeni Kılık Kıyafet Yönetmenliği`nin başörtüsü karşıtlarının eline kanuni dayanak verdiği vurgulandı.
29.03.2013 10:04:00 / Güncel