CHP’li vekiller başta olmak üzere AK Partili bazı vekillerin de şiddetle karşı çıktığı genç evlilikler, yıllardır mağduriyetlere sebep oluyor.

Evlilik yaşının ilerlediği ve hatta evliliğin maddi sebeplerle ertelendiği bir süreçte, genç yaşta evlenenler ödüllendirilmesi gerekirken yaklaşık 20 yılı bulan cezalara çarptırılıyor.

Tokat’ta ikamet eden iki çocuk annesi Hülya Uzun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine söz verdiğini ve verilen sözün tutulmasını istiyor.  

Hülya Uzun

Genç evlilik mağduru ailelerden sadece biri olan Uzun, sıkıntılarının çözülmesi için aylar öncesinden milletvekillerinden randevu aldıklarını, TBMM’de görüşmeler yaptıklarını fakat herhangi bir adımın atılmadığını dile getirdi.

İkinci yargı paketinden bu yana beklenti içerinde olan Uzun, beşinci yargı paketiyle mağduriyetlerinin giderilmesini arzuluyor.

"Çocuğumuz 8 yaşına geldiğinde eşime hapis cezası geldi"

Mağduriyetlerinin tasarı halinde meclise sunulmasıyla CHP’li vekillerin genç evlilik mağdurları hakkında "tecavüzcüleri serbest mi bırakacaksınız?" diyerek algı oluşturduğunu söylen Uzun, "Hem bizlerden hayırlı evlatlar yetiştirmemizi bekleyen devlet hem de çocukları babasız büyütüyor. Biz yanlış bir şey yapmadık. Ailelerimiz evlenmemize rıza göstermedi ama biz eşlerimizle severek evlendik. Ailem şikâyetçi olunca kamu davası açıldı. Eşimle telli duvaklı bir düğün yaptık. Çocuğumuz 8 yaşına geldiğinde eşime hapis cezası geldi. Eşim suçsuz olmasına rağmen 18 yıl hapse çarptırıldı ve 8 yıldır ceza evinde." ifadelerini kullanarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi.

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kızıma söz verdi"

Bir oğlu ve bir kızının olduğunu söyleyen Uzun, en büyük çocuğu 8 yaşında olmasına rağmen çocuklarıyla birlikte evlere temizliğe gittiği belirtti.

Ceza evinde bulunan eşinin elektrik-su faturalarını dahi ödemek zorunda kalan Uzun, "Ben düzenli çalışmayan bir bayanım tüm bunları nasıl karşılayabilirim. Tek yardımcımız Allah’tır. Bu şekilde ben nasıl aile bütünlüğünü koruyacağım. Baba, bizim toplumumuzda ata sayılır. Çocuk, babasından ne görürse onu uygular. Ama çocuklar babasız büyüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kızıma söz verdi. Cumhurbaşkanı, genç evlilik mağdurlarıyla görüştü ve sıkıntılarımızın giderileceğini bizzat kendisi söyledi." dedi.

"Yıllarca evli kalmış insanlar nasıl ‘tecavüzcü’ sıfatıyla ceza evine gönderilir"

Genç evlilik mağduru kadınların yaşadıklarına dikkat çekebilmek için intihar etmeyi dahi düşündüğünü vurgulayan Uzun, "Bu şekilde bayanların sesi olabileceği gibi bir yanlışa düşmek durumunda kalıyorlar. İlla birilerinin hayatından vazgeçmesi mi gerekiyor? Yıllarca evli kalmış insanlar nasıl ‘tecavüzcü’ sıfatıyla ceza evine gönderilir." diyerek şu ifadeleri kullandı:

Bizler yıllardır eşlerimizi bekliyoruz. Eşlerimiz tecavüzcülerle aynı koğuşta kalıyor. Suçsuz yere tecavüzcülerle aynı koğuşta kalmak ne kadar zor bunu yetkililer düşünebiliyor mu? Biz helal bir şekilde evlendik, evliliğimiz sonucunda eşim ceza aldı. Psikolojik olarak dahi eşimin durumu iyi değil. Çocuklarımız artık ağlamasın. Bize maddi olarak yardım etmek isteyenler oluyor ama ben kimseden para istemiyorum. Bizim tek istediğimiz eşlerimize kavuşmaktır. Bize söz verdiniz ve rica ediyoruz sözünüzü tutun.

 Asiye Yıldırım

Genç yaşta evlenip yuva kurdukları için Kerim ve Asiye Yıldırım çifti hakkında kamu davası açıldı. Kerim Yıldırım, 10 yıllık dava sürecinden sonra tutuklanarak ceza evine gönderildi.

Eşi suçsuz yere cezaevine konulan Asiye Yıldırım, çocuklarıyla birlikte hayat mücadelesini sürdürüyor.

Genç yaşta evlilik yaptığı için eşinin cezaevinde olduğunu söyleyen Yıldırım, "Ben 14 yaşımı doldurduktan sonra eşimle dini nikâh olarak gelenek ve göreneklere göre evlendik. 10 yıldır mutlu giden bir evliliğim vardı, eşim cezaevine girdi. Şu an eşim cezaevinde ben ve çocuklarım mağdur durumdayız. Cumhurbaşkanımıza ve yetkililere seslenmek istiyorum. Çocuğumun sesini duysunlar. Biz af bekliyorduk umutlarımız yıkıldı. Çocuklarım babasını istiyor. Biz bu durumdan çok yorulduk. Çocuklarımıza hem anne hem de baba olmaya çalışıyoruz. Baba sevgisi veremiyoruz." şeklinde konuştu.

"Erken evlendiğimiz için bize bu kadar ceza vermeleri uygun değildir"

Yaşlarının resmiyete göre reşit olmamasına rağmen İslam’a uygun bir şekilde evlendiklerini söyleyen Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

Evliliğimizde 3 kız çocuğumuz oldu. Babalarıyla sürekli vakit geçiriyorlardı. Şimdi babaları olmadıkları için bütün her şeylerini bana anlatıyorlar. Babalarının geleceği günü bekliyorlar. Eşimin ailesinin yanlarına sığınmak zorunda kaldım. Çocuklarımı cezaevine götürdüğümde babalarına camdan sarılamaya çalışıyorlardı. Bu zulmün bitmesini istiyoruz. Ailemizi yıktılar tekrar ailemizin toparlanmasını, huzurlu ve mutlu aile istiyoruz.

"Ailenin öneminden bahsediyorlar ama bizim ailemizi yıktılar"

Aile kurmanın suç olmadığını söyleyen Yıldırım, "Evimize gittiğimizde eşim gelecekmiş gibi umutlanıyoruz. Eşim orada olduğu için dayanamıyoruz. Evimize gelmek istemiyoruz. Kesinlikle biz bunları hak etmedik. Aile kurmak suç değildir. Ailenin öneminden bahsediyorlar ama bizim ailemizi yıktılar. Biz ailemizin toparlanmasını istiyoruz. Bunun için mücadelemize devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)