DIŞ HABERLER SERVİSİ
Müslüman kanına doymak bilmeyen darbeci katil Sisi ve cuntası, zindana attığı darbe karşıtı Müslümanları dünyanın gözleri önünde yavaş yavaş katletmeye devam ediyor. Son olarak aralarında darbe sürecinde şehid edilen sembol isim şehid Esma Biltaci’nin babası Muhammed Biltaci’nin de bulunduğu 12 İhvan üyesine verilen idam kararı üzerine, Ümmet Âlimler Birliği çevrimiçi bir toplantı düzenledi.
Türkiye'den ve İslam coğrafyasından birçok âlimin katıldığı toplantıda âlimler, Mısır'daki cunta yönetimine tepki göstererek idamları durdurmaları çağrısı yaptı.
Toplantının ardından yapılan ortak açıklamada, Müslüman halklara, lider ve önderlere önemli çağrılarda bulunan âlimler özellikle de ülke lider ve önderlerine seslenerek bu idamlara bir an önce engel olmaları çağrısında bulunuldu.
Toplantıya; Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ahmed er-Raysuni, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el-Karadaği, Eski Diyanet İşleri Başkanı ve İslâm Düşünce Enstitüsü'nün Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Yurt Dışındaki Filistinli Alimler Birliği Başkanı Şeyh Nevaf et-Tekruri, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın gibi önemli isimler katıldı.
BUGÜNE KADAR 92 KİŞİ İDAM EDİLDİ
Konuyla ilgili gazetemize ufak bir değerlendirmede bulunan İmdat Vakfı Genel Başkanı hukukçu Dr. Eşref Tevfik 2013 yılında gerçekleşen kanlı darbe esnasında binlerce kişiyi katleden ve on binlerce kişiyi de zindanlara atarak ölümden daha zor bir sürece maruz bırakan darbeci katil Sisi ve cuntasının zulümlerinin boyutunu ortaya koydu. Dr. Tevfik 2013 yılında gerçekleşen darbe sürecinden bu yana yüzlerce kişiye idam kararı veren darbe mahkemelerinin şu ana kadar 92 siyasi tutukluya yönelik idam kararını icra ettiği ve 85 kişi hakkında verilen idam kararının ise uygulanmayı beklediği bilgisini paylaştı.
“HERKES NET TUTUM TAKINARAK BU KARARA KARŞI DURMALIDIR”
Ümmet âlimleri Mısır yargısının, 12 âlim ve İslami hareket liderini idama mahkum etmesine ve onlarcasının da müebbet hapis cezasına çarptırılmasına yönelik ilan ettiği siyasi kararlarına büyük bir öfkeyle karşılık verdi. Birçok kurum ve ulema heyetlerinde bulunan alimlerin, bu zalimane hükümlere ilişkin, herkesi net tutum takınmaya ve sonuçlarına karşı uyarmaya çağırdı.
"BU HAKSIZ VE SİYASİ KARARLAR BÜYÜK BİR SUÇ TEŞKİL ETMEKTEDİR"
Toplantı sonrası şu ortak görüşlere varıldığı bildirildi:
İslam Uleması, Mısır’daki bu âlimlerin, ıslah ehlinin, İslam’a hizmet eden zatların ve halkının hürriyet ve haysiyetini talep edenlerin tutuklanmasının, haksız yere kendilerine eziyet edilmesinin ve onlara yönelik saldırganlığın iğrenç bir suç olduğunu vurguladıktan sonra akıllara, “Bunlara nasıl idam cezası verilebilir ki?” sorusunu yöneltti.
Bu haksız ve siyasi kararların büyük bir suç teşkil etmekte olduğu ifade edilen kararda, “Zira mezkûr ıslah ehli ve davetçiler hürmet edilmeye ve ihtiram duyulmaya daha layıktırlar ve kendi vatanlarına karşı da gayet duyarlıdırlar. Onlar fazilet bekçileri ve ümmetin içinde iyiliğin devamında en önemli örneklikler arasında yer almaktadırlar.” ifadeleri kullanıldı ve bu karar şu hadislerle desteklendi: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) şöyle buyurmuştur: 'Allah, dünyada insanlara eziyet edenleri cezalandırır.'
Yine Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) şöyle buyurmuştur: 'Allah indinde tüm dünyanın yok olması, bir müminin haksız yere öldürülmesinden daha az önemlidir.'
"BUNA KALKIŞANA KARŞI ALLAH’IN SAVAŞ AÇMASINA BİR DAVETİYEDİR"
Yapılan açıklamada İslam Uleması, ümmetin en soylu ve şereflilerinden olan bu kıymetli topluluğa karşı ölüm cezası verilmesinin büyük şer habercisi olduğunun, bu hükümleri infaz etmeye girişmenin, büyük bir aptallık olacağının ve bunu yapan için sonucunun hiç de iyi olmayacağı birçok kötülüğe kapıları ardına kadar açacağının altını çizerek bu karardan bir an önce geri dönülmesi gerektiğini bildirdi. Bu kararın, Allah’ın evliyalarına düşmanlık olduğunu belirten âlimler, “Buna kalkışana karşı Allah’ın savaş açmasına bir davetiyedir.
Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: 'Kim bir mümini kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır.' (Nisa Suresi 93. Ayet)
Kutsi bir hadiste şöyle buyrulmaktadır: “Kim benim dostlarımdan birine düşmanlık yaparsa ben de ona savaş ilan ederim!” açıklamasını yaptı.
Diğer bir maddede ise İslam Uleması bir an önce bu zalimane hükümlerin kaldırılmasını talep etmekte ve şu uyarıda bulunmaktadır:
“Bu hükümlerin kaldırılmamasında ısrar etmek, bu hükmü veren ve hükmü verenleri destekleyen rejimlere karşı hiç kimsenin kontrol edemeyeceği hareketlerin ve büyük olayların patlamasına sebep olacak bir durumdur.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ÇAĞRI: İDAMLARIN UYGULANMASINI ACİLEN DURDURUN
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Katar’ın Emiri Sayın Temim bin Hammad’a ve müdahale edebilecek tüm lider ve önderlere bu idamların uygulanmasını acilen durdurmak için çağrıda bulunan İslam Uleması açıklamada: “Bu iş amellerin en hayırlısı ve en yücesidir. Bu nefisleri diriltmek, zulme ve düşmanlığa cevaptır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında da şu ayeti kerimeye yer verildi: “Allah-u Teala bu konuda şöyle buyurmaktadır: 'Bu nedenle, İsrailoğullarına şunu yazdık: Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir. Sonra bunun ardından onlardan birçoğu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır.' (Maide Suresi 32. Ayet)”
"İSLAM ÜMMETİ MEDYA ARAÇLARI VE HALKA AÇIK ETKİNLİKLER ARACILIĞIYLA HAREKETE GEÇMELİ"
İslam Ulemasının da ifade ettiği üzere bu suçun meydana gelmesini önlemek için İslam Ümmeti’nin üzerine düşen görev, medya araçları ve halka açık etkinlikler aracılığıyla harekete geçmek olduğu belirtilen açıklamada, “Bizler de buradan, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları Mısır büyükelçilikleri ve diplomatik misyonları önünde toplanmaya ve bir araya gelmeye davet ediyoruz.” çağrısı yapıldı.
İslam Uleması, bu duruma karşı sessiz kalmanın acı bir ihanet olacağı ve hem dünyada hem de ahirette korkunç sonuçları olacağı konusunda da uyarıda bulundu.
Nitekim Allah Resulü de şöyle buyurmuştur: 'Müslüman bir kişinin mukaddesatının çiğnendiği ve namusunun zedelendiği bir durumda onu yüzüstü bırakan kişi de yardıma ihtiyaç duyduğu bir durumda kesinlikle Allah tarafından yüzüstü bırakılacaktır. Ve aynı şekilde Müslüman bir kişinin mukaddesatının çiğnendiği ve namusunun zedelendiği bir durumda ona yardım eden kişi de yardıma ihtiyaç duyduğu bir durumda kesinlikle Allah tarafından yardım görecektir.' ayeti kerimesi de delil gösterildi.
"ULUSLARARASI KAMUOYU ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ"
İslam Uleması, başta Batı dünyası olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerindeki sivil toplum kuruluşları ve insan hakları kuruluşlarını acilen harekete geçmeye, kamuoyunu harekete geçirmeye ve hükümetlere bu büyük suçun gerçekleşmemesi için baskı yapmaya çağırarak, “Bilinmelidir ki 'Allah, işine hakimdir' ve 'Zulmedenler, yakında nasıl bir şekilde devrileceklerini göreceklerdir!" denildi.
SON İDAM KARARININ DETAYLARI
2013 yılındaki darbede binlerce insanı katleden Abdülfettah es-Sisi rejimi, dünya kamuoyunun sessizliğinden aldığı cesaretle darbeye muhalif olan bütün önemli isimleri idam etme yoluna gitti.
Cunta rejiminin son idam listesinde ise darbe karşıtlığının sembol ismi olan Şehit Esma Biltaci’nin babası Muhammed Biltaci ve beraberindeki 11 isim bulunuyor.
Mısır resmi ajansı MENA'da yer alan habere göre, Yargıtay, Rabiat'ul Adeviyye Meydanı'ndaki darbe karşıtı protestolarla ilgili davada nihai kararı verdi. Yüksek mahkeme, aralarında Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ile Müslüman Kardeşler (İhvan) liderlerinden Safvet Hicazi'nin de olduğu 12 kişi hakkında daha önce verilen idam cezasını onadı.
Aynı davada yargılanan 32 kişinin idam cezası müebbet hapse (25'er yıl hapis) çevrilirken, tutukluyken vefat eden İhvan liderlerinden İsam el-İryan'ın davası düştü.
Sanık avukatlarından Usame Beyumi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Yargıtayın, daha önce haklarında idam kararı çıkan 75 kişiden 45'i hakkında hüküm verdiğini belirterek, kalanların gıyaben yargılandığına işaret etti.
YÜZLERCE İDAM CEZASI
Askeri cunta, 2013’teki darbede katledemediği Müslümanları, daha sonra idam yoluyla ortadan kaldırma planını devreye soktu. Ülke genelinde on binlerce Müslüman alıkonurken birçoğundan uzun bir süre haber alınamadı. İhvan hareketinin önde gelen isimleri ise idama mahkum edildi.
Askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi başta olmak üzere 106 kişi hakkında 2015 yılının Mayıs ayında idam cezası verildi. İdam cezası alan sanıklar arasında Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi ile Müslüman Kardeşler'in liderlerinden Muhammed Bedii de bulunuyordu. Dünya kamuoyu, darbe sürecinde yaptığı gibi bu olaya da sessiz kaldı.
Mısır tarihinin seçimlerle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanı olan Mursi, 17 Haziran 2019'da yargılandığı duruşma salonunda hayatını kaybetti. Mursi'nin hayatını kaybettiği mahkeme salonundaki tanıklar, baygınlık geçiren Mursi'ye 20 dakikadan uzun süre yardım edilmediğini ve ölüme terk edildiğini belirtmişti.