Bundan tam 6 yıl önce evinin kapısı önünde PKK tarafından düzenlenen saldırı sonucu şehid edilen Aytaç Baran, ikamet ettiği Şehitlik semtinde İslami hizmetleriyle tanınıyor ve seviliyordu.

 

Özellikle öğrencilere Kur'an-ı Kerim dersi verdiği Şehitlik-1 Camii'nin müdavimleri, Aytaç Baran'ın şehadetinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen kendilerine gösterilen ilgi ve alakayı unutamadıklarını belirtti.

Şehit Aytaç Baran'ın mükemmel bir İslami yaşantısı olduğunu ifade eden Aziz Asana, "Kendisini camide yakından tanıdım. Gerçekten insanlara faydalı biriydi. Ayrım gözetmeden herkese özelliklede muhtaç insanlara yardım ederdi. Onu tanıyan bir insanın, ona buğz ettiğine bile inanmıyorum. Böyle birinin katledilmesine ve o tetiği çeken ellere gerçekten şaşırdık. Çünkü gerçekten mükemmel ve mütevazi bir insandı. Kendisi camiye gelen, çocuklarla haşır-neşir olan biriydi. Çocuklara Kur'an-ı Kerim dersi veriyordu. Onun bu güzel faaliyetlerini hazmedemediler. İnsanların onu sevmesini kabullenmeyip onu ortadan kaldırdılar. Allah onun hakkını bırakmasın inşallah." dedi.

Camide Aytaç Baran'ın eksikliğini hissettiklerini belirten Asana, "Onun camide olmamasını ve onun yokluğunu buradaki herkes hissedebiliyor. Onu gören bir insanın, onu sevmemesi imkansızdı. İnanıyorum ki Aytaç Baran'ı şehid eden insanlar eğer onu çok az tanısaydı bile elleri tetiğe gitmezdi. Hizmet ehliydi. Cami dışında da komşularıyla esnafla kısacası herkesle muhabbeti vardı. Onu çevrede sevmeyen kimse bulunmazdı." ifadelerini kullandı.

"Peygamber ve sahabelerinden izinde, güler yüzlü ve güzel ahlak sahibiydi"

Aytaç Baran'ı 12 yaşlarındayken tanıdığını söyleyen cami müdavimlerinden Nusret Kaya, "Çok temiz ve mülayim bir insandı. Esnafları gezer sorardı. Durumu olmayan ailelerle ilgilenirdi. Peygamber ve Sahabelerin yolundan giderdi. Küçük-büyük herkes onun için aynıydı. Çok güzel bir ahlakı vardı. Ben yaşlılığımdan dolayı bazen camiye gelemiyorum. Aytaç Baran'ın şehadetinden bir gün önce bana 'Nusret Dayı eğer sen camiye gelemiyorsan biz senin evine ziyarete geliriz' dedi. Allah ondan razı olsun." ifadelerini kullandı.

 Şehid Aytaç Baran'ın şehadet haberini aldığında kapıldığı duyguyu anlatan Kaya, "Şehit olduğunu öğrendiğimde çok üzüldüm ve 'Aramızdan çok temiz bir zat ayrıldı.' dedim.  Allah şehadetini kabul etsin. Kendisi güler yüzlü, şeker gibi bir insandı. O gün misafirim vardı, yemek sofrası kurulmuş yemek yiyecektik. Yemekten bir kaşık aldım inanın 2'inci kaşığı alamadım. Yemek yiyemedim. O anda telefonum çaldı. Aytaç'ın şehit olduğu haberini aldım, elimdeki kaşık yere düştü. Ne yapacağımı bilemedim, sağa sola gitmeye çalıştım. Dışarı attım kendimi, bir dolmuş bulup bindim. Hastanenin önüne vardığımda bir baktım geç kalmışım hastanenin içi ve avlusu kalabalıktan dolmuş. Sevenleri çoktu. Şehadeti çok üzdü bizi. Allah şehadetini kabul etsin." dedi.

"Namazdan sonra cami cemaatinin hal ve hatırını sorar, çocuklara Kur'an dersi verirdi"

Aytaç Baran'ın İslami çalışmalarını hazmedemeyenlerin katlettiğini belirten Cami müdavimlerinden Mehmet Bozyıl, "Aytaç Hoca'yı 15 yıla yakın bir süredir tanıyordum. Güler yüzlü ve mütevazi biriydi. Camiye geldiği zaman herkesin halini-hatırını sorardı. Çocukları da çok severdi. Gençlerin üzerinde ise etkisi büyüktü. Gece yarılarına kadar gençlerle ilgilenirdi. Zaten o yüzden onu hazmedemeyip şehit ettiler. Mahalledeki gençlerle ilgilenmesi bazı odakların gözüne battı. Bu yüzden de onu ortadan kaldırdılar. Aytaç Hoca'sız mahallemiz çekilmiyor. Her mahallemize girdiğimiz zaman onu hatırlıyoruz. Çok sevdiğimiz bir arkadaşımız ve hocamızdı." şeklinde konuştu.

Aytaç Hoca'nın 5 vakit namazlarını camilerde kılmaya özen gösterdiğini dile getiren Bozyıl, "Namazdan sonra bütün cemaatin hal ve hatırını sorardı. Daha sonra çocuklara Kur'an-ı Kerim dersi verip çıkardı. Şehit olmadan bir gün önce onunla epey dertleştik. Aytaç Hoca'yı çok severdik. Şehadet haberi aldığım zaman çok üzülmüştüm. O zaman evde değildim. Duyduğumda koşarak mahalleye geldim. Hocanın günlerce yasını tuttuk. O kadar üzülmüştük ki elimiz iş tutmuyordu. Onun yokluğunu halen da hissediyoruz. Fakat bizler her ne kadar şehid versek de onların yürüttüğü dava devam ediyor Elhamdülillah." ifadelerini kullandı.

"Onun tek gayesi çocukların sokaklarda değil camilerde İslami terbiyeyle yetişmesini sağlamaktı"

Aytaç Baran'ın Şehitlik Semti'nde sevilip sayılan bir insan olduğunu söyleyen Mehmet Salih ise Aytaç Hoca'nın cami yaşantısından söz ederek "Kendisini camide tanıdım. Çocuklara İslami ahlak verme konusunda düşkündü. Onların haylazlıklarına tebessümle yaklaşır ve onlara İslami terbiye vermeye çalışırdı. Güzel Kur'an-ı Kerim okur aynı zamanda öğretirdi. Bizde onun güzel ahlakından faydalanmaya çalışıyorduk. Camiye, Kur'an'a ve çocuk eğitimine gösterdiği önem, bizi kendisine çekiyordu. Onun tek gayesi çocukları sokaktan çekip camiye getirmek ve İslami terbiyeyle yetişmelerini sağlamaktı." diye konuştu.

Semtte şehidin haberini alınca herkesin üzüldüğünü söyleyen Salih, "İslami yaşantısı veya belli bir fikri olmayan insanlar bile Aytaç Baran için yas tuttu ve üzüldü. Bunun en büyük sebebi ise şehidin güler yüzlü olması ve temiz ahlakından kaynaklanıyordu. Böylesine güzel bir insanın şehid olması çok üzücüydü. Ben bir hafta boyunca kendime gelemedim. Allah ona rahmet etsin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)