Abdullah Öcalan’ın ‘silah dönemi bitti’ çağrısıyla gelinen noktanın önemli olduğunu söyledi. Hakikatleri araştırma komisyonuna karşı çıkarken ‘akil adamlar komisyonu’na yeşil ışık yaktı ve bir akil adamlar havuzu oluşturduklarını ifade etti. Erdoğan, İsrail’in Mavi Marmara özrüyle ilgili de özür safhasının aşıldığını, tazminat ve ambargo için adım atılacağını dile getirdi. Uygulamaya bakılacağını belirtirken İsrail’e “Buna uyulmazsa eğer, tekrar eski tavrımızı alırız.” uyarısında bulundu.
Başbakan Erdoğan, gazetecilerin İsrail’in Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye’den özür dilemesine ilişkin soruları cevapladı. İşte yöneltilen sorular ve Başbakan’ın cevapları:
İsrail’in özür dilemesi konusunda neler söyleyeceksiniz?
Üç yıllık bir süreçti. Görüşme talebi Amerika’dan geldi. John Kerry’nin Türkiye ziyareti olmuştu. Bunu çok geniş görüştük. Sayın Obama da bu işin üzerinde hassasiyetle duruyordu. Biz bu üç başlığımızı her zaman kendilerine ifade ettik. ‘Özür, tazminat ve ambargo kaldırılmadıktan sonra normalleşme sürecine giremeyiz’ dedik. Hatta ‘özür’ ifadesi yerine ‘üzüntü’ beyanını gönderdiler. ‘Hayır, olmaz kesinlikle ‘apology’ (özür) kelimesi olacak’ dedik. Son olarak ambargo üzerinde durdular. ‘Hayır o da olacak’ dedik. Hep birlikte bu süreci kararlı bir şekilde, bir dikleşmeye gitmeden, ama dik durarak bu noktaya getirdik. Temennim odur ki, bu sürece bir aklıselim hakim olsun, bir yanlışa düşülmesin. Bu bölgenin yıllarca çekmiş olduğu sıkıntıya da 1967 sınırlarına çekilme suretiyle daha kalıcı bir çözüm bulmuş olalım.
Obama’nın seyahatinden önce size söylendi mi?
Evet, kısa bir süre önce. Son ana kadar devam etti. En son ‘yazılı olarak görmem lazım’ dedim. Metin geldikten sonra da ‘tamam, bu metin bu şekilde olursa telefon görüşmemizi yapacağız, Sayın Obama ile de görüşeceğiz’ dedik. Obama da bizzat şahit. Zaten telefon görüşmemizi kayda alıyoruz.
Siz görüşürken, Obama hatta mıydı?
Tabii üçlü yapıldı. Önce Obama’nın da sesini duydum. Bitirince tekrar Obama’yı istedim. Tekrar görüştüm, karşılıklı selamları ailelerimize ilettik. Mayısın ilk haftası zaten Amerika seyahatim söz konusu. Obama Amerika’ya dönünce de telefonlaşacağız.
Telefon görüşmesi ne kadar sürdü?
Yarım saat. İlk deklare etme olayını kendilerinin yapması, daha sonra bizim yapmamızı karara bağladık. Bu arada zaten ilk açıklamayı Amerika yaptı, sonra İsrail ve ardından biz özrü Türk halkı adına kabul ettiğimizi ifade ettik. İş görüşmeler noktasında her yönüyle sağlama bağlandı diyebilirim. Şimdi bundan sonrası uygulamadır. ‘Özür’ safhası aşılmıştır. Tazminat içeriğine gelince, bu içerik yetkililer tarafından görüşülmek suretiyle bir neticeye bağlanacaktır. Ambargolarla ilgili süreçte zaten yavaş yavaş başladı. Bunu tabii biz sadece Mısır kapısından değil, bütün kapılardan bu girişin başlamasını istiyoruz. Oradaki inşaat, ilaç gibi, kalkınma gibi, fabrikalar gibi konularla ilgili olarak sükunet devam ettiği sürece bunların devamıyla ilgili bir çalışmanın olmasını özellikle kayda bağladık. Öyle zannediyorum ki bu ay içerisinde, yani nisan içerisinde bir Gazze, Batı Şeria ziyaretim olabilir. Bütün bunlar tabii bu sürece hizmet edebilmek...
Büyükelçilerin atanması noktası?
İlk adım diplomatik olacağı için büyükelçiler filan bir anda atanmıyor. Bu işlemler belli bir zaman alıyor. Esas olan uygulama. Uygulamayı görmemiz lazım. Tüm kapılardan Filistin’e girilebilmeli. ‘Sükunet devam ettiği sürece’ notunu koyduk. Bu konuyu Mısır Cumhurbaşkanı ile konuştum. Katar Emiri ve Mahmud Abbas ile paylaştım. Hamas lideri Halid Meşal ile konuştum. Daha önce Sayın Kerry’ye söyledim. Hamas’ın olmadığı bir masadan güçlü bir barış çıkmaz. Bunu kabul etmek gerekir. Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmek yanlıştır. Bu insanlar kendi topraklarının savunmasını yapıyorlar. Verdikleri mücadele bunun mücadelesi. Zannediyorum bu kapılar da açılacak.
İsrail eğer uymazsa tavrımızda bir değişme olur mu?
Aynı olur. Burada şu anda mutabık kaldığımız anlaşma üzerinde bu bir telefon anlaşması, bu şekilde devam ettiği sürece sözümüzde dururuz. Buna uyulmazsa eğer, buradan herhangi bir geri adım atma söz konusu olursa, tekrar eski tavrımızı alırız.
Yeni süreç Suriye’yi etkiler mi?
Ben etkiler diye düşünüyorum. Çünkü atacağımız çok farklı adımlar olabilir. Nitekim Amerika’nın, dikkat ederseniz açıklamaları da farklı. Onun için tabii Ürdün seyahati boşuna değil. Onun için bölgede Suriye süreci bence olumlu istikamette çok daha hızlanacaktır.
Ambargo denetimi için uluslararası mekanizma kurulacak mı?
Bu işin şahidi Amerika. Bu zaten uluslararası camiaya deklare edildi. Ama işin zaten tarafları belli. İsrail ve Türkiye. Uyulduğu takdirde mesele yok. Uyulmadığı takdirde diyeceğiz şu şu olmadı.
PKK, İsrail... Şimdi sırada ne var?
Şimdi bakın çevrede Irak ve Suriye var. Maliki’den sinyaller geliyor ama Irak’ta, kendi içinde çok ciddi sorunlar var. Maliki samimi davranmıyor. Samimi olsa, gerçekten demokrat bir düşüncesi olmuş olsa yerel seçimlerin zamanı belli. Bunu 6 ay ertelemekten bahsediyorsun. Demek ki, bazı endişeler var. Temenni ediyoruz ki, Irak bu sıkıntılı süreci kısa sürede aşar.
Âkil adam listesi oluşturduk
Terörle ilgili çözüm süreci konusunda neler söylemek istersiniz?
Tabii gelinen nokta çok çok önemli. Burada özellikle medyadan beklentim doğrusu çok çok büyük. Eğer bu işi taçlandıracaksak, medya ile birlikte taçlandıracağız. Benzinle değil, hep suyla gelmesi lazım. İnşallah bu ateşi söndürelim. Bu barış ateşi olursa yakalım eyvallah.
Çekilme ne zaman başlar?
Karşınızda bir terör örgütü var. Bu terör örgütüyle böyle bir süreci yaşayacaksınız. Çözüm sürecinde çok açık net bazı sözlerim var. Hiçbir eyleme bulaşmamış olanlara, ana ocaklarına dönmek isteyenlere zaten kapı açık. Çok rahat çözülmüş olur diğerlerinin durumu da. Zaten çözümün yolunu gayet iyi biliyorlar. Benim sözüm şudur: Geçmişteki bazı yargısız infazlara bizim iktidarımız girmez.
Çekilme için komisyon önerisi geliyor...
‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ ifadesi bizim kabul edeceğimiz yaklaşım değil. Biz daha önce akil adamlar konusunu söyledik. Böyle bir komisyon olabilir. Ama akil adamların oluşması, toplumsal psikoloji için önemli.
Çekilmeyi denetleme ile ilgilisi olmayacak mı?
Böyle bir şey olmaz. Böyle bir yetkiyi neyle vereceksiniz? Bu işin muhatabı Meclis değil, hükümettir. Hükümet bu adımı atar. Biz de diyoruz ki siyasi coğrafyamızı özellikle bilgilendirme, hazırlama noktasında arkadaşlarla üzerinde çalışıyoruz. Burada yani 7`li bazı gruplar oluşturabiliriz. Bu 7`li gruplar içinde akademisyenler, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları, medya olabilir.
Halka anlatmak için mi?
Tabii tabii. Halkı buna hazırlamak önemli. Eskiden o psikolojik harekât denen ifadeler vardı ya. Bu toplumsal algıyı akil adamların hazırlaması lazım. Bu eğer hazılanırsa, birisi Meclis`te kürsüye gelip bayrak açmaz, mikrofona bayrak asmaz. Bunların hepsi tahriktir, şovdur.
Aklınızda akil adamlar için isim var mı?
Tabii... Havuzumuzu oluşturduk.
Çekilme ile ilgili bir yasa söz konusu olabilir mi?
Şu anda gündemimizde yok ama konuşulabilir.