Ata mesleği olarak üçüncü kuşakta yer aldığı halka tatlı mesleğinde zaman içerisinde ilerleme kaydettiklerini belirten Enes Keskin, çikolata ve diğer tatlı çeşitlerinin piyasada çok olmadığı dönemlerde öğrenciler tarafından en çok tercih edilen tatlının halka tatlı olduğunu belirtti.

Vatandaşların özellikle ayaküstü yedikleri tatlıları, saymadıklarını o konudaki dürüstlüğü vatandaşların vicdanına bıraktıklarını belirten Keskin çok nadir de olsa bazı insanların net olarak kaç tatlı yedikleri konusunda yanıltıcı davranabildiğini söyledi

 

"Bizim dede mesleğimiz"

Tatlıcılıkta üçüncü kuşak olduğunu belirten Keskin, "Benim dede mesleğimdir tatlıcılık. Dedem Abuzer ustadan öğrendik onun vefatından sonra 20 yıldır babamla beraber çalışıyoruz. Üçüncü kuşak olarak devam ediyorum. Özellikle halka tatlı yapıyoruz. Geçmişte dedem ve babam askeriyeye halka tatlı veriyorlardı, sonraları okullara tatlı vermeye başladılar. Okullarda o zamanlar tatlı ve simit meşhurdu, market ve çikolata tarzı şeyler yoktu. Bundan dolayı öğrenciler simit ve halka tatlıyı talep ediyor. O dönemlerde okullara imalat şeklinde çalışıyorduk. İmalattan sonra 1990'da tatlıyı dükkânda üretmeye başladık. 1993 yılında talep çok olunca ikinci şubemizi açtık. Halka tatlıyı halkımıza sevdirdik. Gece 23.00 saatlerine kadar sıcak tatlı yapımı devam ediyor." dedi.

Tatlıda kullanılan ürünlerin kalitesinin önemli olduğuna değinen Keskin, "Tatlılarda kokusu olmayan, rahatsız etmeyen kaliteli yağ kullanıyoruz. Malzeme kalitesi ve ustalık birbirini tamamlıyor, güzel bir tatlı çıkıyor meydana. Halka tatlı halka tatlı, ama diğer tatlılarımıza da sonradan başladık. Kış aylarında halka tatlıya daha çok talep oluyor. Havaların soğumasıyla sıcak halka tatlısı insanları içini ısıtıyor. Ama havalar ısındığı zaman ister istemez tatlı satışlarında bir düşüş yaşanıyor." ifadelerini kullandı.

"Bazen gelip helallik dileyenler oluyor"

Tezgâha dizilen tatlılardan insanların gelip istediklerini alıp yediklerini ödeme noktasında ise kendi beyanlarının esas alındığını belirten Keskin, "Herkes yediği tatlının sayısını söyleyip o şekilde ödeme yapıyor. Ama bazen yediği tatlının net sayısını söylemeyenlerde çıkabiliyor. 4 tatlı yemişse '2 tatlı yedim.' diyenlerde olabiliyor. Biz onların vicdanlarına bırakmışız bu işi. Eskiden babamın yanına gençler gelip tatlı yiyince ödemezlermiş veya eksik öderlermiş şuan iş sahibi olmuşlar gelip biz eskiden 'böyle yaptık hakkınızı helal edin borcumuz ne kadarsa verelim.' diyorlar. Babamda 'Bu medeni cesareti gösterip gelip söylediğiniz için helal olsun.' der ve para teklif ettiklerinde almazdık." şeklinde konuştu.

Kandil günlerinde tatlı dağıtılıyor

Kandil gecelerinde özellikle de Kadir Gecesi'nde hayır sahiplerinin tulumba ve halka tatlıyı cami çıkışlarında ve mahallelerde dağıtmak için yoğun bir şekilde aldığını belirten Keskin, "Kandillerde ve özellikle Kadir Gecesi'nde biraz daha yoğun oluyoruz. O gecelerde halka ve tulumba tatlısına çok talep oluyor. İnsanlar gelip komşusuna, garibanlara, açlara ve fakirlere lokma dağıtıyorlar. En çok alınan lokma diye satılan tatlılar, tulumba ve halka tatlısıdır. Halkımız bu gibi şeylerde biraz daha duyarlıdır." dedi.

Bütün esnafın Covid-19 salgını nedeniyle ciddi ekonomik sorunlar yaşadığını, kendilerinin de bu salgın etkilendiklerini anacak diğer esnafa oranla daha az etkilendiklerini belirtti. (İLKHA)