Sınav olmak, bilgileri belirlenen süre içinde kullanma sanatıdır. Bu ifadeden anlaşılacağı üzere bilmek yetmiyor, bilgileri belirlenen süre içinde kullanmak gerekiyor. Heyecan, hayatın enerjisidir. Heyecansız insan, ölmeden ölmüş insandır. Tehlikeli olan heyecanlanmak değil, heyecanlanmayı bir tehlike zannetmemek, ondan endişeye kapılıp sarsılmak ve düzenini yitirmemektir. Onun da çaresi vardır: Tevekkül.
Heyecanı selametli kılan tevekküldür, Allah’a dayanmaktır. Heyecan, sizi hedefinize götürecek bir attır; tevekkül, o atın gemidir. Tevekkül etmeyi bildikçe o attan düşmeden hedefinize ulaşırsınız. Sefa Saygılı; sınav sürecini bir gün önce, sınav günü ve sınav anı diye üçe ayırmış ve her biriyle ilgili çeşitli tavsiyelerde bulunmuştur. Yukarıdaki hususları da unutmamanız dileğiyle sözü Sefa Saygılı’ya bırakıyorum. (Parantez içi açıklamalar bana aittir.)
Sınavdan Bir Gün Önce:
Her gün kalktığımız saatte kalkalım. Ağır ve yorucu işlerden uzak duralım. Rahat bir şekilde gezebilir, arkadaşlarımızla sohbet edebiliriz. Fazla yorucu olmayan fizik egzersizleri yapalım. Akşam yemeğini erken ve hafif yiyelim
Akşamleyin zamanında yatalım, geceyi uykusuz geçirmeyelim ama uyku ilacı da almayalım. Ders çalışmayalım, sadece hatırlatıcı notlara bakabiliriz. (Gözlerimizi yormayalım)
Gerekli belge ve malzemeyi zarfa yerleştirelim. Sınav Günü:
Hazırlığımız iyi de olsa sınav günü bir şey bilmiyormuş gibi hislere kapılabiliriz. Telaşlanmayalım. Bu, doğal bir tepkidir. Aslında çalıştığımız bilgilerin hepsi hafızamızdadır. Ortaya çıkması için sınav salonu uygun bir ortamdır.
Evden çıkmadan belgelerimizi kontrol edelim. Elbisemiz rahat olmalı. İmkân varsa (erkenden) bir duş alalım, sonucun hayırlı olması için dua edelim.
Kahvaltıyı mutlaka yapalım. Ağır kahvaltıdan kaçınalım. Kahvaltı fazla sulu olmamalı, glikoz bulunmalı, en iyisi bir avuç kuru üzüm eklemeliyiz. Sınavdan önce sıkışık olunmasa da tuvalete gidilmeli.
Sınavda:
Sakin olalım ve tüm dikkatimizle soruları çözmeye çalışalım.
Kesinlikle doğru yaptıklarımızı ve çözümü vakit alacağından sonraya bıraktıklarımızı farklı işaretleyelim. Şüpheli cevaplara işaret koyalım. Tekrar ederken bunlar işinize yarayacak. Soruyu anlamak, çözümün yarısıdır. Soruyu dikkatli okuyalım.
Soru köklerindeki “değildir, değinilmemiştir” gibi olumsuz ifadelere dikkat edelim.
Sorulardaki her ayrıntıya dikkat edelim. Bütün seçenekleri okuduktan sonra cevabımızı işaretleyelim. Bazen bir soruyu daha önce çözdüğümüz bir soruya benzetebiliriz. Bu bizi yanıltabilir, soru benzerliğiyle uğraşmayalım. (Soru analizini sınav sonrasına bırakalım.)
Kısa soru kolay, uzun soru zor düşüncesine kapılmayalım. (Uzun metinli paragraf soruları genellikle daha kolaydır.)
Zorlandığımız soruları çözmekte ısrar etmeyelim. Gelişen iki seçenek varsa ikisinden biri doğrudur. Yanlışları eleyerek doğruya ulaşmaya çalışalım.
Arada bir saate bakalım. Ancak sık sık saate bakmayalım. Sınavdan kesinlikle erken çıkmayalım. (Ancak önemli bir sebep yok iken özellikle sözel sorularda cevaplarımızı değiştirmeyelim. İlk cevap çok önemlidir.)
Allah (cc) yardımcınız olsun.
Abdulkadir Turan / Rehberlik / Doğruhaber