Efsanevi boksör ve Müslüman aktivist Muhammed Ali vefatının 6. yılında anılıyor.
Peki Muhammed Ali kimdir?
Cassius Marcellus Clay Jr. ismini Müslüman olduktan sonra Muhammed Ali olarak değiştiren Amerikalı ünlü boksör, bugün hayata gözlerini yumdu. 74 yılık ömrü boyunca birçok sıkıntıyla karşılaşan Muhammed Ali, özellikle Vietnam Savaşına katılmayı reddettiği için hapis ve para cezası almış, ardından tüm lisansları da iptal edilmişti.
Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de Kentucky Louisville'de doğdu. Afro-Amerikan ve İrlanda kökenli olan Muhammed Ali, 12 yaşındayken boksla tanıştı ve kısa zaman içinde National AAU ve Altın Eldiven Şampiyonası'nda amatör kayıtlara girdi.
1960'ta Roma'da ağır hafif sıklette altın madalyayı alarak profesyonel lige dönen Muhammed Ali, 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları'nda altın madalya aldıktan sonra ünü giderek artmaya başladı.
Sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince madalyasını nehre attı
İyi bir boksör olmanın yanında iyi bir kişiliğe de sahip olan Muhammed Ali, 1960 Roma Olimpiyatları'ndan döndükten iki gün sonra gittiği lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehri'ne atıyor. 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda bu madalyanın yerine başka bir altın madalya kendisine verilmiştir.
ABD dışındaki ilk kez Londra'da maça çıkan Muhammed Ali, İngiliz Kraliçesi Elizabeth Cooper'in rakibi ile görüşüp kendisi ile görüşmemesine tepki göstermiş ve maçtan önce "Boksörlerin kralı olacağım" demişti.
"İlk kez bir beyaz bana sarıldı"
Londra'dayken karşılaştığı Türkiyeli birinin kendisine sarılmasını anlatan Muhammed Ali, "İlk kez bir beyaz bana sarıldı" diyerek yaşadığı duyguları ifade etti. Daha sonra İstanbul'a gelip Sultanahmet'te Cuma Namazını kılan Muhammed Ali, Erbakan Hoca ile beraber Sultanahmet'i dolduran on binlerce kişiye seslendi.
İslam'ı seçti
22 yaşına girdiği 1964 yılında S. Liston'u yenip Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, bu zaferden sonra dinini değiştirdiğini, İslam'a geçtiğini açıklayarak Muhammed Ali ismini aldı ve boks'a 1967'den 1970'e kadar ara vermek zorunda kaldı.
"Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım"
Vietnam savaşına asker olarak çağrıldığında "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım" diyerek savaşa katılmayı reddeden Muhammed Ali, bu nedenle 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve iflas ettiğini açıkladı. Ailesinin yardımı ve bireysel çabalarıyla geçimini sağladı.
Malcolm X ile yakın ilişkileri oldu
Bu süre içerisinde üniversiteleri dolaşarak İslamiyet'i anlatan ve hayırlı işlerle uğraşan Muhammed Ali’nin, Malcolm X’le de yakın ilişkileri oldu.
1970'te temyiz davasını kazanıp boksa tekrar dönen Muhammed Ali, 1971'de Joe Frazier ile 'Asrın maçı'na çıktı ve profesyonel boks kariyerinde ilk defa kaybetti. Uzmanlar üç buçuk sene aradan sonra sadece 2 maç yapan Muhammed Ali'nin bu kadar zor bir maça hazır olmadığı görüşündeydi. Fakat o en kısa zamanda tekrar şampiyon olmak istiyordu. Ardından çenesinin kırıldığı maçta Ken Norton'a sayı ile yenilince, kendi ve yakınları dışında birçok kişi kariyerinin bittiğini zannetti. Fakat o azmedip art arda unvan için rakip olan boksörleri teker teker yendi ve Ken Norton'i yenip rövanşı aldı.
Dünya şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör oldu
1973'te Joe Frazier ile unvan maçı için anlaştı. Arada sadece Joe Frazier-George Foreman maçı kalmıştı. Frazier sürpriz bir şekilde iki raund'da nakavt oldu. Ali böylece önce Fraizer ile maç yapıp arkasından da Foreman'la maç ayarladı ve iki maçı da nakavt'la kazandı. Böylece hem kaybettiği unvanını alacak hem de daha bitmediğini gösterecekti. 1974'te Foreman'ın favori olduğu maçta rakibini hiç beklenmedik bir taktik ile sekizinci raundda nakavt edip hak ettiği unvanı Floyd Patterson'den sonra tekrar elde eden ikinci boksör oldu. 1978'de L. Spinks'e yenilip ardından aynı yıl rakibini yenince Dünya Şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör oldu. O zamanlar sadece 2 Dünya Boks Federasyonu olması değerini daha da farklı kılıyordu. 2008 yılı itibari ile 8 Dünya Boks Federasyonu bulunuyordu. Muhammad Ali'nin etkin döneminde en iyi boksörler, unvanı elde edebilmek için, mutlaka karşı karşıya gelirlerdi. George Foreman'in 1994 yılında 20 sene aradan sonra tekrar Dünya Şampiyonu olması ve unvanını çok kez savunması, o dönemin boksunun birçok ülkede neden "Altın 70'li yıllar" diye anıldığını bize anlatıyor.
1978'de boksu Şampiyon olarak bırakan Muhammed Ali, sonra Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen bunu gizleyip büyük para karşılığı iki maç daha yapıp kaybetti. İkisi de o vaktin veya sonrasının Dünya Şampiyonları idi.
Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37'si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı.
Parkinson hastalığı yüzünden uzun süre Michigan'daki çiftliğinde gözlerden uzak yaşamayı tercih eden ünlü boksör, ringlerde 20 yıldır ağzından düşürmediği "Bütün zamanların en iyisiyim" lafını ispatlayarak bir efsane olmuştur.
Oğlu da ırkçılığa maruz kaldı
Hayatı boyunca dört farklı evlilik yapan Muhammed Ali'nin 8 kızı, 2 oğlu dünyaya geldi.
Efsanevi boksörün en büyük oğlu, 48 yaşındaki Muhammed Ali Jr., 2017 Mart'ında, yurt dışı seyahati dönüşü, havalimanında ten rengi ve dini inanışı yüzünden ırkçı bir sorgulamaya tabi tutuldu.
Miami'deki Fort Lauderdale Havalimanı'nda 7 Şubat'ta gözaltına alınıp, "Adını nereden aldın?" ve "Müslüman mısın?" diye iki saat sorgulanan oğul Muhammed Ali, ABD Kongresinde düzenlenen etkinlikte, "Kendimi babamın cenazesindeki gibi hissettim, şaşkına dönmüştüm. Ben Amerikalıyım ama kendimi rahat ve güvende hissetmiyorum. Babam hayatta olsa 'Sen Müslümansın. Konuş ve anayasamıza kulak ver' derdi." cümlesi ile hayal kırıklığını dile getirdi.
''Allah'tan zenginlik istedim, bana İslam'ı verdi''
Yaptığı spor kadar, Müslümanlığı ve ırkçılığa karşı verdiği mücadeleyle de tanınan Ali, "Allah’tan zenginlik istedim bana İslam'ı verdi. Müslüman, Hıristiyan ya da Yahudi olmanız önemli değil. Tanrı'ya inandığınızda, tüm insanların bir ailenin parçası olduğuna inanmalısınız. Eğer Tanrı'yı seviyorsanız, sadece bazı çocuklarını sevemezsiniz." şeklindeki sözleri milyonlarca insana ilham verdi.
11 Eylül'ün ardından, başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile enkaz alanına giderek dayanışma örneği sergileyen Muhammed Ali, “Beni asıl inciten, 'İslam' adı kullanılarak şiddete yol açılması. İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım.” sözlerini sarf etti.