Diyanet Sitesinden edinilen bilgiye göre Görmez, bir gazetecinin çözüm sürecine ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine, Türkiye`de birlik, beraberliğin ve kardeşliğin tesis edilmesinin herkesten önce varlık amacı kardeşlik olan Diyanet camiasını sevindireceğini söyledi.
Silahların susmasının ülkede herkesi mutlu edeceğini belirten Görmez, "Ama mühim olan, gönüllerdeki ateşi söndürmektir. Sadece dağlarda, silahlardan çıkan ateşi söndürmek değil, yüreklerde oluşmuş kin ve öfke ateşini söndürmektir asıl olan. Biz de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, gerek camide gerek caminin dışında, sokakta, çarşıda en büyük görev olarak ancak bunu yapabileceğimizi ifade edebilirim. Daha çok yüreklerde tutuşturulan kin ve öfke ateşlerini söndürmek için elimizden gelen her türlü gayreti sarf edeceğiz. Bunu da vatandaşlarımız hangi dilden anlıyorsa o dille izah edeceğiz." dedi.
Ülkede birliğin, beraberliğin, kardeşliğin oluşmasının herkesten önce Diyanet camiası olarak kendilerini sevindireceğinin altını çizen Başkan Görmez, varlık sebeplerinin milletin bütün fertleri arasında birliği, beraberliği oluşturmak olduğunu söyledi. Kardeşliğin kardeşlik edebiyatıyla değil, kardeşlik ahlâkı ve hukukuyla çözülebileceğini vurgulayan Başkan Görmez, "Bu süreçte inanıyorum ki Türkiye`de yaşayan her vatandaşımıza çok büyük görevler düşüyor. Her birimizin çok hassas davranarak, gerçekten ülkemizin 30-40 yıldır bütün enerjisini alıp götüren terörün sona ermesi, gönüller arasında birliğin beraberliğin oluşması en büyük temennisidir." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak farklı dillerde vaaz uygulamasının başlatılmasıyla ilgili soruya ise Başkan Görmez, "Daha önce de ifade ettiğim gibi din de Allah`ın, dil de Allah`ın. Allah`ın dinini, rahmet mesajını anlatmak için dil sınırlaması getirmek doğru değildir. İbadette bir resmi dil vardır, her dinin ibadetinde bir resmi dil vardır. İslam dininin ibadetlerinde, malumunuz namaz kılarken Kur`ân`ın orijinal metnini okuyoruz. Bugün din görevlisi arkadaşlara konuşurken burası bir turizm kenti, her mihrap görevlisinin Türkçe`nin dışında başka bir dil bilmesi gerektiği üzerinde durdum." cevabını verdi.
Hürseda Haber