“Bizim uğrumuzda cihad edenler (var ya), biz mutlaka onları yollarımıza HİDAYET ederiz. Şüphesiz Allah, ihsan edenlerle beraberdir.”
(Yunus Suresi, 57.)
Hz. Câbir (r.a.) şöyle demiştir:
Resûlullah insanlara hitap ederken önce lâyık-ı vechile Allah’a hamd ve senâ eder, sonra da:
“Bir kimseye Allah HİDAYET verirse artık onu saptıracak yoktur; Allah’ın saptırdığına da hidayet verecek yoktur. Sözün en hayırlısı Allah’ın Kitabı’dır.” buyururdu.
(Müslim, Cum’a, 45)
“Şu kelime-i şahadetteki cevher-i iman bir nurdur, Allah (onu) istediğinin kalbine atar / bırakır. Keyyumu (imanı kalpte tutan) HİDAYET-i ilahiyedir. Burhanı ise bir mücahittir (ki), düşmanını tart eder, bir süpürgecidir ki, evhamdan tezhip eder.”
(Bediüzzaman Said-i Nursi)