Öğrencilerin, salgının beraberinde getirdiği olumsuz ortamdan etkilendiğini belirten Mahmut Çevik, "Öğrenciler bu yıl özellikle salgın süreci ile beraber okullarından ve kendi sistemlerinden uzak kaldıklarından bazı sıkıntılar yaşadılar. Yani düzenleri bozulunca istedikleri verimi alamadılar. Bu yıl salgın sürecinde okulların kapanmasıyla beraber önceki yıllara göre daha fazla olumsuz etkilendiler.” dedi.

Online eğitim sisteminde öğretmen hâkimiyetinin kalmadığını söyleyen Çevik,” Online eğitimin tek avantajlı yönü olağanüstü durumlarda öğrencilere ulaşabilme imkânı sağlaması onun dışında çok olumlu yanlarından bahsetmem mümkün değil. Öğretmenin sınıf içerisindeki hakimiyet sorunu zaten yıllardır konuşulan bir konu, özellikle sürecin, salgın ile beraber online eğitime kayması bu öğretmenlerin sınıfa hakimiyeti konusunda sıkıntılar oluşturdu. Onun için öğrencilerin motivasyonunda da bir düşüş yaşandı. Özellikle velilerin bu dönem içerisinde canlı derslere yeterince önem vermemesinden kaynaklı öğrencilerin çoğunun çevrimiçi eğitim süreci çok verimli geçmedi. En büyük problem, ekonomik olarak düşük seviyedeki ailelere yeterince yardımcı olamamamız oldu. Bu konuda biraz sıkıntı yaşadık. Özellikle o öğrencilerin biraz verim alamadan geçirdikleri 2 yıl olduğunu oldu.” ifadelerini kullandı.

Salgın sürecindeki eğitimin telafi edilmesi gerektiğine dikkat çeken Mahmut Çevik, "Birçok öğrenci eğitimden mahrum kaldı. Bu önümüzdeki yıllarda mutlaka telafi edilmesi gereken bir konu. Yakın zamanda Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, buna yönelik bazı çalışmaların yaz dönemi içerisinde olacağını söylemişti. Bu eksikliklerin mutlaka ileride bir çözüme kavuşturulması gerekir.” dedi.

 

“Anlam becerisi için öğrenciler kitap okumalı”

Anlam becerilerinin gelişmesi için öğrencilere kitap okumaları tavsiyesinde bulunan Çevik,” Sınavlara hazırlanan öğrencilerin bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyoruz. Bu zaten her zaman anlam ve yorumlama becerilerinin kazandırılması açısından sürekli öğrencilere tavsiye ettiğimiz bir konudur. Öğrencilerin soru çözmeleri gerekir. Özellikle son döneme girerken seri denemelerden eksik kalmamaları gerekir. LGS’ye son bir hafta kaldığı bu dönemde öğrenciler, biyolojik saat dediğimiz insan vücudunun bir düzene alışması için aynı saatte uyuyup aynı saatte kalkmalılar. Kalkdıktan sonra kahvaltı ile beraber derslerinin başına geçmeleri gerek.” şeklinde konuştu.

Son olarak Çevik, "Sınav, hayatımızın önemli bir dönüm noktasıdır. Biz çocuklarımızı başarılı oldukları için değil, çocuklarımız olduğu için, değerlerimiz olduğu için seviyoruz. Onlar başarılı olsalar da istediğimiz başarıyı elde edemeseler de bizim çocuklarımızdır. Çocuklarımızı her zaman sevmeli ve mutlaka değer vermeliyiz.” dedi.

LGS’ye özel eğitim kurumunda hazırlandığını belirten İremsu Verim, "Salgın sürecinde asosyalleştik. Arkadaş ortamımızdan uzaklaştık. Okulumuzdan uzak kaldık. Bu çok zor oldu bizim için. Sınava hazırlık için özel eğitim kurumuna geldim, bu bize katkı sağladı. Sınav stresi ve sürekli ders çalışırken sonlara yaklaşınca bir süre sonra insan çok yoruluyor pes edesi geliyor. Havalar ısınınca dışarı çıkma isteği gibi sorunlarımız oldu. Bu tür yorgunluklar birleşti. O yüzden biraz zorlandım. LGS’ye hazırlık için çok bol soru çözümü yapıyorum. Ayrıca seri denemelere başladık, seri denemelerden fazlasıyla çözmeye çalışıyorum. Her gün evde de aynı şekilde sorular çözüyorum. Onun dışında paragrafa çok yöneliyorum. Çünkü LGS çoğunlukla bilgiden daha çok bizi okuduğunu anlama yönlendiriyor. Bu yüzden kitap okumak gereklidir. Bu durumda okuduğunu anlama açısından kitap okumak çok önemli. Salgın nedeniyle verimli bir eğitim alamadık açıkçası. Özel eğitim kurumundan burada çok yararlandım. Verdikleri kitaplardan olsun, aldığımız eğitimden olsun faydalandım.” şeklinde konuştu.

Verim,” Online eğitim salgın sürecinde gerekli olan bir şey ama tabii ki bizi çok zorladı. Yani ben açıkçası katkı sağladığını pek düşünmüyorum. Ses kalitesi olsun görüntü kalitesi olsun pek verim alamadım. Onun dışında anlamaya yönelik pek bir katkı sağladığı söylenemez. LGS ilk başta zor bir sınav ama yapılamayacak bir sınav değil. O yüzden çalışan herkesin yapabileceği bir sınav. Sadece bol paragraf çözümü, düzenli uyku ve kitap okumaya dikkat edilmeli.” dedi.

LGS’ye evde hazırlanamadığı için özel kuruma geldiğini belirten Yunus Emre Hezer,” Covid-19 salgını yüzünden okulların ara tatili yapılmasından dolayı eğitimimde aksaklıklar oldu. Evde çalışma ortamı olmadığı için özel kuruma geldim. Burada LGS’YE çalışıyorum. Sağ olsun hocalarımız çok destek oluyor.  Online eğitimin katkısı oldu. Ama anlamaya yönelik sayısal dersleri anlayamıyorduk. Zaten bütün hocalar da öyle diyordu. LGS’ye kısa bir zaman kaldığı için seri denemelere başladık. LGS ye hazırlanan öğrenciler, daha çok anlamaya yönelik çalışmalar yapmalı. Her gün düzenli olarak kitap okumalı. Çünkü sayısal dersler de artık anlamaya yönelik olduğu için kitap okumak bu noktada önemlidir. LGS ye hazırlanan birisi her gün düzenli olarak kitap okumalıdır.” dedi. (İLKHA)