Mavi Marmara Katliamı 11 yaşında...
Gazze’ye uygulanan ambargonun ve ablukanın kırılması için 2010 yılında “Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük” sloganıyla yola çıkan, uluslararası sularda 10 yolcunun şehit olduğu, 50’den fazla kişinin yaralandığı işgal çetesinin gerçekleştirdiği saldırının üzerinden tam 11 yıl geçti.
Mavi Marmara gemisinde yaralılara yardım ederken silahla sırtından vurulan Hamza Er ile dizinden yaralanan Şahin İbrahim Güleryüz, yaşadıklarını anlattı.
NESİLLERE ANLATMALIYIZ
Aksa İlim ve Davet Merkezi (AKMER) Başkanı Hamza Er, “Son yüzyıl içerisinde birçok devletin başaramadığını ispatlamış ve ortaya koymuş bağımsız bir harekettir. Bu açıdan Mavi Marmara, nesilden nesile evlatlarımıza aktarabileceğimiz bir meseledir. Gemide çok farklı mezhebi, ırki kimliğe sahip insanlar vardı. İstanbul’da, Fatih’te, orada, burada birbirleriyle tartışan, atışan, çatışan kişiler gemide birbirleriyle kardeş oldu, birbirleriyle kucaklaştı. Filistin, bize bunu öğretti. Neleri başarabileceğimizi Mavi Marmara üzerinden görmüş olduk.”
İSVEÇLİ DOKTOR DA VARDI
Mavi Marmara’da silahla dizinden vurularak, yaralanan Eğitimci Şahin İbrahim Güleryüz ise kendisini en azından mazlumların tarafında gördüğünü ve çok huzurlu hissettiğini söyledi. Mavi Marmara gemisinde yolculuk yapan İsveçli bir doktora neden bu sefere katıldığını sorduğunu ifade eden Güleryüz, doktorun, “Benim çocuklarım var, büyüdükten sonra bana ‘Baba sen doktorsun, bir yemin ettin, Filistinli insanlar ölüyordu. Hiç elini uzattın mı, hiçbir şey yaptın mı?’ dese benim onlara verecek cevabım yoktu. Onun için geldim.” dediğini aktardı.
Yeni Şafak