Gazze ablukasını kırmak için 2010 yılının mayıs ayında Gazze’ye Özgürlük Filosu’yla yola çıkan Mavi Marmara gemisinde yaşanan siyonist katliamın üzerinden 11 yıl geçti.
Abluka altındaki Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010’da, uluslararası karasularda işgalci siyonist rejim tarafından silahlı saldırı düzenlenmiş, saldırıda 9 Müslüman şehid olurken onlarca Müslüman da yaralanmıştı.
Saldırıda başına ve karnına isabet eden kurşunlar sonucu ağır yaralanan, 4 yıl boyunca komada kalan ve bitkisel hayat yaşayan Uğur Süleyman Söylemez, 23 Mayıs 2014’te vefat ederek şehitler kervanına katılmıştı. Söylemez'in şehadeti ile birlikte Mavi Marmara'da işgalci siyonist rejiminin katlettiği şehid sayısı 10'a yükselmişti.
Gaziantep’te 2010’da işgalci siyonist rejiminin ürünlerini boykot etmek için çalışmalar yaptığı esnada Mavi Marmara gemisine katılma kararı alan ve gemiye düzenlenen saldırıda yaralanarak gazi olan Yusuf Çoban, o gecenin izlerini hala hafızalarında ve vücutlarında taşıyor.
Çoban, Mavi Marmara katliamının 11'inci yıl dönümü, işgalci siyonist rejiminin Kudüs, Mescid-i Aksa ve Gazze’ye yönelik saldırılarını İLKHA’ya değerlendirdi.
Aradan 11 yıl geçmesine rağmen yaşadıklarını bugün gibi hatırladığını söyleyen Çoban, Mavi Marmara gemisinin bir iyilik gemisi olduğunu ve Gazze’ye yönelik ablukanın kırılması için yola çıktığını söyledi.
10 yıl önce gönüllü bir grup olarak Gazze'ye doğru yola çıktıklarını, ancak hiç ummadıkları bir durumla karşı karşıya kaldıklarını belirten Çoban, işgalci siyonist rejiminin yıllardır Filistinlilere uyguladığı zulmü Mavi Marmara gemisine katılanlara da uyguladığını ifade etti.
“Kudüs ve Mescid-i Aksa bizim kırmızıçizgimizdir”
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanların olduğunu ifade eden Çoban, “Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesidir. Kudüs ve Mescid-i Aksa bizim kırmızıçizgimiz, vahdetimiz, birlik ve beraberliğimizdir. Bu noktada Kudüs davasında birlik ve beraberlik içerisindeyiz. Hepimizin kalbi Kudüs’ledir. Kudüs’te işgalci siyonist israilin saldırılarında maalesef 250 kardeşimiz şehit oldu, Allah şehadetlerini kabul etsin. İnşallah Rabbim bizlere de şehid olmayı nasip etsin.” temennisinde bulundu.
“İnşallah İslam Birliği sağlanırsa Müslümanlar her zaman galip gelecektir”
İşgalci siyonist rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı Filistinli Müslümanların azimli ve izzetli bir duruş sergilediklerini belirten Çoban, “Filistinli kardeşlerimizin mücadeleleri, geri adım atmamaları bu zaferi getirdi. İşgalciler Mescid-i Aksa'da tekrar büyük bir oyun kurdular. Ara ara böyle Müslümanları yokluyorlar ama güçleri yetmedi. Çünkü Filistin halkı ve özellikle de HAMAS, Allah onlardan razı olsun inşallah güçlerine güç versin. Teknolojik olarak füzeleriyle işgalcileri vurunca; israil askerlerinin canı tatlıdır, korktular ve ateşkes yapmak zorunda kaldılar. Maalesef işgalciler sözden ve sözlü kınamadan anlamıyorlar. Bunların anladığı tek dil kılıç ve silahtır. İnşallah İslam Birliği sağlanırsa Müslümanlar her zaman galip gelecektir.” ifadelerini kullandı.
“Keşke israil ile anlaşma yapılmasaydı”
Mavi Marmara'da güzel bir birlikteliğin olduğunu belirten Çoban, “Gazze’deki ve Filistin’deki ablukayı kaldırmak için güzel bir beraberlikle yola çıkılmıştı. Ama maalesef istenilen hedefe ulaşılamadı. O dönem Müslümanlar biraz daha baskı kursalardı, hatta hükümetimiz de o zaman ablukanın kaldırılması şartını ve oradaki şehitlerimizin yaralılarımızın, tazminatları ile alakalı bayağı şartları da vardı. Ancak dünyayı yönetenlerin yoğun baskısı üzerine bu anlaşma yapılmak zorunda kaldı. Keşke israil ile böyle bir anlaşma yapılmasaydı.” şeklinde konuştu.
“Mavi Marmara'da israil askerlerinin ne kadar korkak olduğunu gördüm”
İşgalci siyonist rejiminin Kudüs, Mescid-i Aksa ve Gazze’ye yönelik saldırılarının yeni olmadığına dikkat çeken Çoban, şunları söyledi.
“Görüyoruz ki işgalciler sürekli Kudüs’ü almak için Müslümanları ara ara böyle sıkıntıya sokuyorlar ve saldırı düzenliyorlar. Hatta bu son dönemde kara saldırısı da yapacaklardı ama atılan füzelerden korkup geri adım attılar. Ben Mavi Marmara'da israil askerlerinin ne kadar korkak olduğunu gördüm. İnanan bizim imanımız onlardan çok çok güçlü. Müslümanlar bir olursa, vahdet olursak ne israil ne ABD kalır ne de bu zulüm kalır. Rabbim inşallah bizleri bir çatı, İslam bayrağı altında birleşmeyi, tekrar vahdet olmayı nasip etsin. Birlik ve beraberlik olursak inşallah bu dünyaya huzur, barış ve mutluluk gelecektir.”
Kudüs, Mescid-i Aksa ve Gazze için Mavi Marmara gibi tekrar bir iyilik gemisinde bulunmak istediğini ifade eden Çoban, yine bu yola baş koymak ve can vermek istediğini belirtti.
İşgalci siyonist rejiminin Kudüs, Mescid-i Aksa ve Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği son saldırılarda tüm dünyadaki Müslümanların istenilen düzeyde olmasa da saldırılara büyük bir tepki verdiğini ifade eden Çoban, İslam ülkelerinin liderlerinin çok cılız tepkiler verdiğine dikkat çekti.
Filistin’in, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa ve Gazze’nin tekrar özgürlüğüne kavuşacağına inandığını söyleyen Çoban, Müslümanlara birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
“Filistinli kardeşlerimizin şehidlik arzusuna, ümmetçiliğine ve dik duruşuna imreniyorum”
Filistin’deki Müslümanların imanına imrendiğini belirten Çoban, “Filistinli kardeşlerimizin o şehidlik arzusuna, ümmetçiliğine, dik duruşuna imreniyorum. Elhamdülillah bütün dünyada bir araya gelse de Filistinli kardeşlerimizi yenemiyorlar. Kudüs’ü inanın dünyadaki bütün Müslümanalar adına en iyi şekilde koruyorlar, Allah onlardan razı olsun.” diye konuştu.
Mavi Marmara gemisinde birçok güzelliği yaşadıklarını, çok güzel bir ortamın olduğunu ve o dönem yaşadıkları o güzellikleri halen unutamadığının altını çizen Çoban, şehid Uğur Süleyman Söylemez’in şehidlik arzusuna çok imrendiğini belirtti.
“Kudüs’ün özgürlüğü için Müslümanların bir araya gelmeliyiz”
Müslümanların Mavi Marmara gibi yeni bir vahdet gemisinde bir araya gelmesini dileyen Çoban, “Kudüs’ün özgürlüğü ve Müslümanların bir araya gelmesi için öncelikle kendi ailemizden başlayacağız, ondan sonra yakınlarımızdan başlayarak İslam'ı anlatmak, Hazreti Peygamberin çizgisi bellidir ve O’nu çocuklarımıza anlatacağız. Çocuklarımıza siyer okutmalı ve Peygamberimizin hayatını anlatmalıyız, bu konuda örneklik teşkil etmeliyiz. Kardeşlerimizi sevmeliyiz. Peygamber Efendimiz, ‘Mahşer gününde yedi sınıf insan vardır, onlar arşın gölgesinde gölgeleneceklerdir. Bunlardan bir tanesi sırf Allah rızası için birbirini sevenler, bir araya gelenler’ buyuruyor. Bizlerde birbirimizi seveceğiz, tüm Müslümanlara muhabbet besleyeceğiz, onları tenkit etmeyeceğiz, eleştirmeyeceğiz. Öncelikle kendi hatalarımızı göreceğiz, kendimizi düzeltmeye çalışacağız. Rabbim de inşallah bizleri bir çizgide, tek bayrak altında tekrar bir araya getirecektir.” dedi.
Kudüs davası insanları ve Müslümanları bir araya getirildiğini ifade eden Çoban, Müslümanlarda bir araya gelmek için neden ve sebeplerin olduğuna dikkat çekerek Müslümanların Mavi Marmara gibi vahdet gemilerine ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.
“Mavi Marmara bizim birliğimiz ve beraberliğimizdi”
Mavi Marmara denilince aklına iyilik, iyilik gemisi, birlik ve beraberlik geldiğini belirten Çoban, “Biz Mavi Marmara'da 650 kişi bir araya gelmiştik. Geneli Müslümandı ama diğer farklı dinlerden de insanlar vardı. İnsan fıtraten Allah'ın yaratılışında iyidir, sonradan bozuluyor. Kendi düşünceleriyle, kendi çizgisi ile yoldan çıkıyor. Yoksa Allah fıtraten bütün insanları güzel yaratmıştır. Mavi Marmara bizim birliğimiz ve beraberliğimizdi. Bizim yine ona ihtiyacımız var. İnşallah Rabbim tekrar yeni Mavi Marmara gibi gemilerde buluşmayı nasip etsin.” diye konuştu. (İLKHA)