BURSA - Yaptığı sosyal ve kültürel etkinliklerle sürekli gündeme gelen Mustazaflar Cemiyeti Bursa Şubesi, Ördekli Kültür Merkezinde Dünya Mustazaflarını An(la)ma konulu bir etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinliğe ilginin yoğun olması dikkat çekti.
 
Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinliğe Doğruhaber Gazetesi Yazarlarından Abdulhakim Sonkaya, M. Zeki Ergin ve Murat Haliç katıldı. Konuşmacılardan ilk sözü alan ilahiyatçı yazar Abdulhakim Sonkaya genel olarak Mustazaf kavramı üzerinde durdu.
 
"Şimdiki Firavunların çocukların kafasını bulandırarak kesiyor"
Tarihten kesitler sunan Sonkaya; "Firavun çocukların başını kesiyordu, onları boğazlıyordu şimdi ise zamanın Firavunları çocuklarımızın zihnini bozarak onların kafalarını kötü şeylerle doldurarak onları bir nevi boğazlıyor. Boğazlamayı sadece maddi olarak değerlendirmemek lazım çocuklarımızı koruyamazsak onların kafalarını kesmekten daha kötü bir duruma düşürmüş oluruz" dedi.
 
Dünya mustaflarını konu alan sinevizyon gösteriminin ardından sözü alan araştırmacı yazar M. Zeki Ergin de, "Cumhuriyet dönemi Mustazaflığı ve Üstad Bediüzzaman" konulu bir konuşma yaptı Ergin konuşmasında özellikle Üstad Bediüzzaman`ın çektiği sıkıntıları anlatarak Risale-i Nurdan kesitler sundu.
 
En büyük mustazaflar ümmetin büyükleridir
Cumhuriyet döneminde yaşanan sıkıntıları anlatan Ergin; "Üstad Bediüzzaman 80 küsur yıllık hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum, çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı" diyor. Diğer yandan "Hz. Resulullah da sizin en fazla musibete uğrayanınız benim" diyor. Yani her ikisini düşündüğümüzde İmam Humeyni`nin sözü geliyor akla "İnsanın musibetlerden çektiği eziyet şuurlu olması ölçüsündedir" yani insanın şuuru ne kadar yüksek olursa çekeceği eziyette o oranda olur. Kısacası en büyük mustazaflar ümmetin büyükleridir" şeklinde konuştu.
 
Murat Haliç ise, Türkiye darbeler tarihinden son dönem darbelerini anlattı. Türkiye`de darbe yapanların taşeron ve cunta olduğunu söyleyen Haliç; "Bunların arkasında bir zihniyet var, gizli bir yapılanma ve örgüt var yoksa bunlar kendi başına bir iş yapacak değildir. Şimdilerde o darbeleri yapan 72 subay F tipi cezaevindedir, Sincan`da tank yürüten subaylar şimdi Sincan F Tipi Cezaevinde yatmaktadır" dedi.
 
Panel, Halepçe katliamını konu alan sinevizyon gösterimin sunulması ve gelen soruların yazarlar tarafından cevaplandırılmasıyla son buldu. (Zeki Aras - İLKHA)