Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş Mescid-i Aksa ve Gazze'de yaşanan gelişmeler üzerine bir  mesaj yayınladı. Mesajda şu ifadeler yer aldı:

''Kâfir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz Allah’ın emirlerini yerine getirmezseniz yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur. Enfal–73

Müminler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir. Ahzab–23

Âlemlerin Rabbine hamd, salat ve selam Muhammed Mustafa’ya, âline, ashabına ve kıyamete kadar onun izini takip edenlerin üzerine olsun.

İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü koruyan; bu uğurda canını, malını,evlad u iyalini feda eden, her an feda etmeye hazır olan mücahid ve mücahidelere, murabıt ve murabıtalara selam olsun.

Başta Hamas ve İslami Cihad’ın yiğit ve şerefli komutanları olmak üzere tüm şehitlerimize Allah Teâlâ’dan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyor, dava kardeşlerine ve ailelerine taziyelerimizi iletiyoruz.

Rabbimize hamdolsun ki, İslami Direniş tüm dünya Müslümanlarının yüzünü ağartacak bir irade ve kararlılık ortaya koymuş, cihad ve sebatıyla azgın müstekbirleri zelil duruma düşürmüştür.

Lanetlenmiş azgın Siyonistlerin, her zaman olduğu üzere tıynetleri gereği vahşi katliamlar gerçekleştirmesi onlara karşı kinimizi, intikam duygularımızı; mazlumâne katledilenlere yönelik de hüzün ve acımızı artırmış ise de, hamd u senalar olsun ki, direnişin muvaffakıyeti ve düşmanın saflarında oluşan korku, asıl belirleyici husus olmuştur.

Her zaman ve her vesileyle ifade ettiğimiz üzere; Mescid-i Aksa ve Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. En birinci önceliğimizdir. Bu uğurda tüm imkânlarımızla çalışmayı vacip bilir, tüm Ümmet adına oraları koruyan, cihad ve ribat eden kardeşlerimize destek olmayı şer’î sorumluluk addederiz.

Ve nitekim Allah’a hamdolsun, bu cihetle üzerimize düşeni yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Hep daha fazlasını yapabilmek için sebepler oluşturmaya gayret ediyoruz. Bütün bir İslam Ümmetinin de fert, grup, devlet vs. olarak bu meseledeki mes’uliyetini aksatmadan yerine getirmesi gerektiğini sık sık vurguluyor, gündeminin merkezine alması zorunluluğunu ısrarla hatırlatıyoruz.

Buna binaen;

Irkı, mezhebi, dili, rengi, meşrebi, bölgesi vs. ne olursa olsun tüm Müslümanları bu son yaşananlar ile ilgili de hiç zaman kaybetmeksizin sorumluluk almaya davet ediyoruz. Şu anda yapılanların kesintisiz devamını istiyoruz.

–Yurt içi ve yurt dışı siyasi baskı oluşturarak Müslüman ülkeleri Siyonistlerle diplomatik ilişkileri kesmeye zorlama,

–Siyonistlerin elçilik ve konsolosluklarını ablukaya alma,

–Askeri ve silahlı destek sağlama,

–Mali ve özellikle de nakdi yardım gönderme,

–İnsani ve tıbbi zorunlu ihtiyaç ve personel temin etme,

–Düşmana tam kapsamlı boykot ve abluka uygulama,

–Yazılı ve görüntülü medyada, sosyal medyada meseleyi gündemleştirme,

–Toplumsal atmosfer oluşturma,

–Te’sirli etkinlikler gerçekleştirme vb. yollarla herkes üzerine düşeni derhal ve en etkili şekillerle yerine getirmeli, gecikmeden kaynaklanacak mes’uliyetin dünya- ahiret hesabının kolay olmayacağını unutmamalıdır.

Cenab-ı Erham-ü’r Rahimîn’den, kutsallarımızı necaset ehlinin işgalinden kurtarmasını niyaz ediyor, bizlere de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek bunda pay sahibi kılmasını nasip etmesini diliyoruz.''