Antalya Kudüs Platformu tarafından Yivli Minare Cami önünde düzenlenen kitlesel basın açıklaması platformu sözcüsü Mehmet Yıldırım tarafından okundu.

 

Haşr Süresi 14’ncü ayetini okuyarak açıklamasına başlayan Yıldırım, "İlk kıblemiz Mescid-i Aksa ve Allah'ın çevresini bereketli ve mübarek kıldığı Kudüs şehrimiz, bir selamet ve esenlik yurdu olması gerekirken, zulmet ve karanlık bir yurda dönüştürülmüştür. Bir din insanlığa mutluluk ve barış getirmiyorsa o din, kendi müntesipleri tarafından bozulmuş demektir. Çünkü dinlerin gayesi insanlar arasında adalet ve selametin gelmesi içindir. Bunun ölçüsü de bütün dinlerin mensuplarının özgürce kendi mabetlerinde ibadet edebiliyor olmalarıyla anlaşılır. Bunu biz Müslümanlar, elimizde tutamadığımız 1099-1187 arasındaki 88 yıl, bir de 1917-2021 arası 104 yıl hariç 1400 yıllık İslam tarihi boyunca doğrusuyla ispat etmişiz ve bütün dünyaya göstermişizdir. Hiç kimse bizim yönettiğimiz dönemlerde zulümden, adaletsizlikten, engellenmiş ibadetlerden bahsedemez. Ancak bizim elimizde bulunmadığı bu iki dönemde zulümler ayyuka çıkmış, Kudüs tarihi bu iki dönemdeki zulümlerle anılır olmuştur." dedi.  

"Kudüs’ten sadece Filistinliler sorumlu değildir"

Kudüs’ün sadece Filistinlilere ait olmadığını, tüm Müslümanlara bu anlamda sorumluluk düştüğünü belirten Yıldırım, "Sadece Filistinli kardeşlerimiz verdikleri mücadeleyle bizim omuzlarımızdaki yükü almaktadırlar fakat onların da insan olduklarını, korkularının, ikbal kaygılarının olduğunu unutmamalıyız. Onlar da bizim kadar bu dünyayı seviyor, bu dünyadan geç ayrılmak istiyor olabilirler. Bu durumda biz Antalyalılar ve Türkiyeliler olarak ne yapabiliriz? Elimizden ne gelir? Sorusunu kendimize sormalıyız. Şu an şu ortamda ve mekânda bulunuşumuz, dünyaya ve Filistinli kardeşlerimize şu fotoğrafı verişimiz onları cesaretlendirecektir. Arkalarında kendilerine dua eden, kendilerini destekleyen, aynı kalp atışına sahip kardeşlerinin olduğunu bilmeleri onları yüreklendirecektir. Son zamanlarda da oradaki kardeşlerimiz bu cesaret ve yürekliliği gösterdikleri zaman, birlikte hareket edebildikleri zaman, siyonistlerin nasıl korktuğuna hep birlikte şahit oluyoruz. Aslında bu milletin nasıl korkak bir millet olduğunu çok iyi biliyoruz. Karşılarına topluca çıkıldığı zaman nasıl geri adım attıklarına da şahidiz." diye konuştu.

"Demir Kubbe sayesinde kendilerini güvende zanneden siyonistler paniğe kapıldılar”

Son savaşta Filistinlilerin sosyal medyayı ve haber kanallarını çok iyi kullandıklarını ve siyonistlerin kurgulu yalanlarına karşı gerçek videolarla cevap verdiklerini hatırlatan Yıldırım, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Siyonistlerin uyduruktan kurgulama videoları karşısında kardeşlerimizin sunduğu gerçek videoları, yalanlarını çok çabuk çökertti. Siyonistlerin en güçlü oldukları haberleşme kanalları bu defa işe yaramaz oldu. Demir Kubbe sayesinde kendilerini güvende zanneden siyonistler, Gazze’den gönderilen roketleri tam olarak engelleyemeyince paniğe kapıldılar. Biraz önce okuduğumuz ayette bahsedildiği gibi kaleler arkasından, demir kubbelerine güvenerek zulümlerini artırıyor, Mescid-i Aksa'mıza girmeyi test ediyorlardı. İnşallah kardeşlerimiz Tel Aviv’in göbeğine, Başbakanlık konutuna ulaşacak füzeler yaptıkları zaman seyreyleyeceğiz gümbürtüyü. Şu durum bile siyonistlere yetti ve ateşkes arayışına girdiler. Allah’ın izniyle çok yakında da çekilecekler. Çünkü bütün dünyayı karşılarına aldılar, israil artık dünyayı inandıramıyor, dünya kamuoyu kendileriyle alay ediyor ve hakaret ediyorlar. Bu kadar baskı israile geri adım attırmak zorundadır.

"Kudüs'ümüzün bizden çalınmasına asla izin vermeyeceğiz"

Kudüs'ün Müslümanlara ait olduğunu ve bu davadan asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, son olarak şu ifadeleri kullandı:

Şunu unutma ki Ey israil terör devleti, Kudüs biz Müslümanların kırmızıçizgisidir, birleştirici noktamızdır. Bizler Aksa'yı boynu bükük ve yalnız bırakmamaya ant içenleriz, Kudüs'ü dargın bırakmaktansa ölmeyi tercih edenlerdeniz. İlk kıblemiz yalnız değildir, Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. Kudüs, Filistinlilerin başkentidir. Nefes aldığımız sürece bu işgali reddedecek ve karşısında duracağız. Kudüs bizim şehrimizdir, Kudüslüler bizim öz kardeşlerimizdir. Kudüs'ümüzün bizden çalınmasına asla izin vermeyeceğiz. Filistin halkının meşru haklarını savunan tüm meşru çalışma ve girişimleri destekleyeceğiz. Kudüs, Filistin'in ebedi başkentidir ve öyle kalacaktır.

Açıklamanın ardından tekbirler eşliğinde Yivli Minare ve Saat Kulesine platform üyeleri tarafından Filistin ile Türkiye bayrakları asıldı. (İLKHA)