"Demir Kubbe"ye güvenen işgal rejimi, beklemediği bir direnişle karşılaştı. Mescid-i Aksa'da teravih namazını kılan Müslümanlara saldırıda bulunan işgal rejimi, her yıl Ramazan ayında yaptığı saldırılarını tekrarladı.

İlk saldırısına Mescid-i Aksa'da bulunan gençler, taşlarla karşılık vermeye başladı. Plastik mermilerin ardından işgal rejimi gerçek mermiler kullanarak, Filistinli gençlerin direncini kırmaya çalıştı.

İlk şehid haberlerinin gelmesiyle birlikte yaşanan çatışmalar alevlendi. HAMAS askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, işgal rejiminin saldırılarını sürdürmesi halinde Filistin halkını ve İslam'ın kutsallarını savunmaktan geri durmayacaklarını açıkladı.

İşgal rejimi, havadan Gazze'yi bombalamasının ardından Kassam Tugayları, Tel Aviv başta olmak üzere, işgal altındaki Filistin'in birçok kentini füze ve roketlerle vurmaya başladı. Siyonist işgal rejimi ve Yahudi yerleşimciler, sirenlerin sesleriyle birlikte sığınaklara kaçışmaya başladılar. Günlerce sığınaklardan çıkamayan yerleşimciler, HAMAS'ın 2 saatlik ihtiyaçlarını karşılama açıklamasının ardından sığınaklardan ancak çıkabildiler.

Türkiye başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından siyonist işgal rejiminin saldırılarına düzenlenen kitlesel basın açıklamaları ve yürüyüşlerle tepki gösterildi.

İşgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan halkın haklı mücadelesine ve kendilerini savunmalarına destekler çığ gibi büyüdü.

İşgal rejimi, sözde savaş uçaklarıyla Gazze'ye yoğun bir hava saldırısı düzenledi. Direnişin geliştirdiği füzelere karşı çaresiz kalan işgal rejimi, direnişin azmini kırmak amacıyla hem karadan hem havadan hem de denizden sivillerin yaşadıkları alanları ve binaları bombalamaya başladı.

Saldırılarda yüzlerce sivil şehid olurken, binlercesi yaralandı. Yaralılara müdahale edilmemesi için işgal rejimi, hastaneye giden yolları, elektrik ve alt yapıyı bombalayarak kullanılmaz hale getirmeye çalıştı.

Terörist işgal rejiminin, sivilleri ve sivil yerleşim alanlarını doğrudan hedef alan katliamlarını dünya kamuoyuna duyurmaya çalışan medya mensupları da hedef haline geldi. İşgal rejimi, basın mensuplarının kaldığı binayı havadan yaptığı saldırıyla kullanılmaz hale getirirken, birçok basın mensubunu da yaraladı.

İşgal rejiminin hedef gözetmeksizin yaptığı katliamlara dünyadan tepki yağdı. İşgal rejiminin bunca saldırısına karşı Filistin direnişi, tarihi bir direniş göstererek, işgal altındaki Filistin topraklarının birçok kentine binlerce füze fırlattı.

İşgal rejiminin güvendiği "Demir Kubbeler" direnişin füzelerine karşı kitlendi. Atılan füzeler, belirlenen hedefleri imha etti.

İşgal rejiminin birçok üst düzey sözde askeri yetkili, HAMAS'tan böyle bir direnişi beklemediklerini itiraf ettiler.  İşgal rejimi, direnişin saldırısında verdikleri ölü ve yaralı kayıplarını kamuoyundan saklanmaya çalışsa da direniş cephesi imha ettikleri hedeflerin görüntülerini paylaşarak, verdirdikleri kayıpları paylaştılar.

ABD başta olmak üzere, birçok emperyalist ülke işgal rejimini desteklese de direnişin saldırısına karşı işgalcilerin hezimetine engel olamadılar. Birçok cephede direnişe karşı koyamayacağını gören işgal rejimi, ateşkes için ABD ve Mısır başta olmak üzere birçok ülkeyi devreye soktu.

HAMAS yetkilileri ise olası bir ateşkesin, kendilerinin belirleyeceği şartlarda ancak olabileceğini, işgal rejiminin şartlarıyla ateşkes yapamayacaklarını kamuoyuyla paylaştı.

İşgal altındaki Filistin topraklarının birçok kentine 10 günde 5 binin üzerinde füze fırlatan direniş, aylarca işgal rejimine karşı savaşacak kararlılığa ve güce sahip olduklarını açıkladı.

Her geçen gün kayıpları artan ve umutları tükenen işgal rejimi, bir yandan sözde medyalarının aracılığıyla ateşkesin sağlanacağını duyurmaya çalışırken bir yandan da yaşadıkları itibar kaybını örtmek için saldırıları sürdürmeye devam edecekleri açıklamalarında bulunuyor.

Filistin direnişinin azim ev kararlılığı, Tel Aviv başta olmak üzere işgal altındaki birçok kentte fırlattığı Bedir-3 füzelerinin belirlenen hedefleri imha etmesi, çok güvenilen 'Demir Kubbe'nin direniş füzelerinin karşısında etkisi kalması, "Kudüs'ün Kılıcı" "Demir Kubbe"ye galip gelmesi, işgal rejimini ateşkes masasına mecbur etti. (İLKHA)