Ankara 2 No'lu Barosu Kurucular Kurulu, dünya barosu başkanlarına gönderdiği mektupta, dünya barolarının, Filistin halkına karşı işlenen açık hak ihlallerine karşı tepki göstermeleri ve hukuk tüzel kişileri olarak bu olayları ve mesullerini telin etmeleri ve kınamaları gerektiği vurgusu yaptı.  

Ankara 2 No'lu Barosu Kurucular Kurulu tarafından gönderilen mektupta şunlar dile getirildi:

Dünya Barosu Başkanlarına;

Biz Türkiye avukatları, Ankara 2 Nolu Barosu Kurucuları olarak siz avukatlara sesleniyoruz:

9 Mayıs 2021 tarihinde Kudüs-Mescid-i Aksa bahçesinde kendi ülke ve vatan topraklarında inanç hürriyetlerinin gereğini yerine getiren sivil ve masum insanlara karşı israil devletince tüm dünyanın gözleri önünde meydana gelen insan hakları ihlaline karşı 'Barış İçerisinde Bir Dünya' için Dünya Hukukçuları olarak hep birlikte neler yapılması gerektiğini konuşmalı ve planlamalıyız. Öncelikle tüm dünya baroları olarak bu açık insan hakları ihlallerine karşı tepki göstermeli, hukuk tüzel kişileri barolar olarak bu olayları ve mesullerini telin etmeli, kınamalıyız.

Açıkça temel hak ve hürriyetler ile insan haklarını hiçe sayan, orantısız güç kullanılan, haksız ve hukuka aykırı, uluslararası ceza ve hukuk kurallarını ihlal edip hiçe sayan bu eylemlerle ilgili en acil adımların atılması, ulusal ve uluslararası hukuki müeyyidelerin konuşulması ve hukuki süreçlerin başlatılması için Siz Hukuk İnsanı Baro Başkanına karşı bu mektubu kaleme alıyoruz.

İnsan hakları Evrensel Beyannamesinin ilk 4 maddesinde anlamını bulan ve güvence altına alınan İnsan hakları ve İnsan Değerinin, 18'inci Madde'de teminat altına alınan İfade ve İnanç Hürriyetinin ve Yaşam Hakkı'nın açıkça ihlal edildiği,

Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi 1'inci Madde İnsan Haklarına Saygı, 2'nci Madde Yaşam Hakkı, 9'uncu Madde Düşünce Vicdan ve Din Özgürlüğü, 10'uncu Madde İfade Özgürlüğü, haklarının ihlal edildiği,

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (Roma Statüsü) kuruluş amacı ve mahkemenin görev alanına giren 'soykırım suçu, insanlığa karşı işlenen cürümler, barışa karşı işlenen suçlar' kapsamındaki yargılanmayı gerektirecek suçlardan olduğu hiç tereddütte yer bırakmayacak kadar açıktır.

Hukukun, uluslararası hukukun, uluslararası sözleşme ve düzenlemeler ile Roma Statüsü'nün temel amacı; dünya barışı, güvenliği ve refahını sağlamasıdır. Evrensel İnsan haklarına karşı bir tehdit varsa bu tehdit önlenmeli ve bu hukuk dışı eylem veya eylemler Suç ve Ceza Hukukunun konusu olmalıdır.

Roma Statüsü Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin ceza yetkisi gerçek kişileri kapsamaktadır. (Madde 25/1).

Mahkeme yetkisine giren suçlarla ilgili olarak suçu bizzat işleyen, işlenmesini emreden, isteyen ya da özendiren, suçun işlenmesine yardımcı ya da ortak olan ya da herhangi bir biçimde suçun işlenmesine ya da teşebbüsüne katılan, soykırım suçu ile ilgili olarak da bu suça doğrudan ve kamu önünde özendiren kişileri yargılama yetkisine sahiptir (Madde 25/3).   

Devlet Başkanı, Hükümet Başkanı ve Hükümet üyesi olmak dahil resmî görevde olmak, Mahkeme'nin yetkisini kaldırmamaktadır. (Madde 27)

Üst düzey yöneticilerin emir ya da otoritesi altındaki kişilerin anılan üstlerinin bilgisi dahilinde ya da bilgisi dahilinde olması gereken durumlarda, eğer anılan üst gerekli ve makul engelleyici önlemler almadıysa, bu üstler de kişisel olarak cezaî sorumlu tutulmaktadır (Madde 28).

Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü yer bakımından (Ratione Loci) hiçbir hüküm içermemekle tüm evrende işlenecek suçları kapsar görünmektedir.

israil güvenlik güçlerince Kudüs'te Filistin halkına karşı uygulanan orantısız güç ve şiddet, sivil masum ve savunmasız insanlara karşı kullanılan gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla gerçekleştirilen menfur saldırılar ve bu saldırılar sonucu bebek ve çocuklar dâhil çok sayıda masum Filistin halkının yaralanmasına sebep olmak ceza hukuku bakımından açıkça suçtur.   

israilin, Kudüs'e ilişkin BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu kararları dâhil olmak üzere uluslararası hukuka ve ceza hukukuna aykırı uygulamalarına karşı baroların etkili ve sonuç verici bir şekilde harekete geçmesi için bütün dünya barolarına ve avukatlara çağrıda bulunuyoruz.

Biz hukukçular olarak insanlığın bize emanet ettiği sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Suça konu olaylar dünya barışını tehdit eden çok vahim olaylar olup kamuoyu medya ve insanlığın gözleri önünde gerçekleşmiştir. Temel insan haklarının ihlal edildiği suç konusu olaylar açıkça Roma Statüsü Mahkemesi Ceza hukuku kurallarını ihlal etmiş ve ilgililerince suç işlenmiştir.

Uluslararası adalete kalıcı saygı ve hukukun uygulanmasını garanti etmek biz hukukçuların görevidir. Suçun karşılıksız kalmaması ve masumlar için adalete erişim ancak biz cesur hukukçuların adımları ile olacaktır.

Saygılarımızla baronuz avukatlarına iletiriz.

Açıklamada, bu mektubun dünya başkentleri baro başkanlıklarına İngilizce olarak e-mail yolu ile iletildiği belirtildi. (İLKHA)