Merkezi Avusturalya’da bulunan sivil toplum kuruluşu Minderoo Vakfı, London School of Economics (LSE), Wood Mackenzie ve Stockholm Çevre Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, yaklaşık bin petrokimya şirketi incelendi.
Araştırmaya göre, tek kullanımlık plastik üretiminde kullanılan polimerin küresel ölçekte en büyük ilk 10 üreticisi sırasıyla; ExxonMobil (ABD) Dow, (ABD), Sinopec (Çin), Indorama Ventures (Tayland) Saudi Aramco (Suudi Arabistan) PetroChina (Çin), LyondellBasell (Hollanda), Reliance Industries (Hindistan) Braskem (Brezilya), Alpek (Meksika) adlı şirketler.
Anadolu Ajansının haberine göre, bu ilk on dev petro kimya şirketini ise sırasıyla Borealis (Avusturya), Lotte Chemical (Güney Kore) INEOS (İngiltere) Total (Fransa) Jiangsu Hailun Petrochemical (Çin), Far Eastern New Century (Tayvan), Formosa Plastics Corporation (Tayvan), China Energy Investment Group (Çin), PTT (Tayland) ve China Resources (Çin) takip ediyor.
Tüm dünyada tek kullanımlık plastikleri üretiminde kullanılan ham maddelerin yaklaşık yüzde 90’ı 100 şirket tarafından, yüzde 55’i ise 10 şirket tarafından yapılıyor. Küresel bazda üç en büyük polimer üreticisi şirketin; ExxonMobil, Dow ve Sinopec, tek kullanımlık plastik ürünlerde kullanılan ham maddelerin yüzde 16’sını sağlıyor. Aralarında Vanguard Group, BlackRock ve Capital Group gibi varlık yönetim şirketlerinin polimer üreticisi şirketlerde doğrudan ya da iştirakleri üzerinden toplam yaklaşık 300 milyar dolar hacminde hissesi bulunuyor.
Minderoo Vakfının internet sitesinde yer alan bilgilere göre, aralarında dünyaca ünlü Barclays, HSBC ve Bank of America’nın da bulunduğu 20 banka, 2011 yılından bu yana polimer üreticisi şirketlere toplam 30 milyar dolarlık kredi imkanı sağladı. Araştırmaya göre, dünyada plastik üretiminin gelecek beş yıl içerisinde yüzde 30 artmasıyla sorun giderek daha da içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Minderoo Vakfı Finansman ve Şeffaflık Direktörü Dominic Charles, plastik atık krizinin geleceğinin 20 ham madde üreticisi şirketin elinde olduğunu söyledi. Charles, “Fosil atıklarından yapılan plastiğin vanasını takip edip kapatmamız ve plastiğin geri dönüştürülebilir malzemeden üretilmesini sağlamamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.