İSTANBUL - Vuslat Dergisi ne zaman yayımlanmaya başladı?
Vuslat Dergisi, İstanbul`da 103.2 frekanstan yayın yapan \"Özel FM\" radyosu yönetim kurulunun verdiği bir karar üzerine Temmuz 2001 tarihinde ilk sayısı yayınlanmıştır. Mart 2013 tarihinde 141. Sayısı yayınlanan Vuslat Dergisi`nin amacı, ulaşabildiği okuyucu en sahih kaynaklardan hareketle bilgilendirmek, Ümmet bilinciyle Müslümanlar arasında kardeşliği, birlik ve beraberliklerinin vahdetini sağlamaktır.

Vuslat Dergisi`nin misyonu nedir?
Vuslat Dergisi, her ay ulaştığı okuyucusunu, içinde bulunduğu toplumdan ve dünyada gelişen olaylardan haberdar etmek, ayrıca kapak konularıyla değişmez değerleri kendilerine hatırlatmak, Kur`ân ve Sünnet kaynaklı bir bilinci elde etmelerine yardımcı olmak üzere hareket etmektedir… Misyonu, İslâm Milleti`nin mensublarını aydınlatmak, velâ ve berâ` konusunu gündeme getirerek bilinçlenmelerine yardımcı olmaktır.

Vuslat Dergisi kimler tarafından hazırlanıyor?
Vuslat Dergisi, bu konunun gönüllüleri olarak bir yayın ekibi tarafından yardımlaşarak yayıma hazırlanıyor. Yazarlardan gelen veya istenen yazılar, derginin yayın ilkelerine uygun olarak değerlendirilip yayınlanıyor.

Sizce editörlük ne demektir?
Sizinde bildiğiniz gibi, bir gazete sayfasını, dergiyi, kitabı, basıma hazır hale getiren kişiye editör denmektedir. Yine sosyal medyada, haber sitelerinde TV, Radyo, programlarının alt yapılarını hazırlamada da editörler çalışmaktadır.

Peki, Editör ne iş yapar?
Editör birçok iş yapar. Öncelikle hazırladığı gazete sayfasını veya dergiyi daha çok okunmasını ve ilgi görmesine katkı sağlar. Bunun yanında editör, yaptığı çalışmanın daha çok kitleye ulaşmasına öncülük yapar. İyi bir editör demek, iyi bir eserin ortaya çıkması demektir. Ayrıca editörün ajandası kuvvetli olmalı… Editör kendisini değil, bulunduğu kurumu ve üzerinde çalıştığı eseri ön plana çıkarmakla görevlidir.

Editörlüğün zorlukları neler?
Öncelikle her zanaatın zorlukları vardır. Zor olmayan hiçbir zanaat yoktur. Yalnız her zorluğunda bir kolaylığı vardır. Ben kolaylığı üzerinde durmayacağım. Editör okuyuculara karşı sorumludur. Yazara karşı sorumludur. Bulunduğu kuruma karşı sorumludur. Bu sorumluluklar işinizi zorlaştırmakla birlikte yükünüzü ağırlaştırmaktadır. Çünkü ortada iyi veya kötü bir eser varsa bu editörün elinden geçmektedir. Yani yaptığınız bir haber veya çalışma eğer insanların faydasına değilse zaten bu büyük vebaldir. Yazım çalışmalarında, yazıyı herkesin anlayabileceği şekle getirmek zor bir meseledir. Yazarları yazı yazmaya ikna etmek zordur. Çünkü yazarlar genelde yoğun olduklarından şikâyetçidirler. Kısaca editörlük işin mutfak bölümü olduğu için ürünü ortaya getirene kadar zorlanıyorsunuz. Ürün ortaya çıktıktan sonrada sizden daha bahtiyarı olamaz!


Bir kitap, gazete yâda derginin başarısında editörün faktörü büyük müdür?
Editöründe, yazarında ve diğer sorumlu şahsiyetlerin de faktörü büyüktür. Çünkü bu saydıklarım, basılı- yayımda gökteki takımyıldızları gibidir. Birinin başarısızlığı, isteksizliği diğerini de etkilemektedir. İyi bir eserin çalışmanın ortaya çıkması ekibin başarılı olmasıyla paraleldir. Eğer yazarın yazdığı makalenin veya kitabın içi boş ise, editörün çok yapacak bir şeyi yoktur. Yani demem o ki, editörün elinde sihirli değnek yok. Yalnız editör önüne gelen çalışmayı iyi bir hale getirirse bu büyük etki yapar. Kalitenin üstüne kalite katar. Editör ne kadar gayretli olursa, başarıda o kadar olur. Editörün yaptığı iş ben buradayım demeli, kendi göstermelidir.

\"Bir yazar kendi kitabını editleyemez\" Bu fikrin doğuş sebebi nedir?
Bunun nedeni şudur: insan kendi hatasını göremez. Bir diğeri sizin hatalarınızı daha iyi görebilir. Bir çalışmayı, bir kişinden fazla kişilerin okuması, düşünmesi, fikir beyan etmesi, çalışmayı daha da güzelleştirir. Örneğin kitaba verilecek isimde; editör ve diğer ilgili kişilerle birlikte beyin fırtınası yapmak, iyi bir kitap isminin ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir. İyi bir kitap ismi çıkması demek, kitabın daha çok okunması ve satılması demektir.

Editörlük mesleğini yapacak kimse hangi özelliklere sahip olmalı?
Editör olacak şahsiyet önce bu mesleği sevmeli. Eğer sevgi varsa başarı oranı da bir o kadar yüksek olur. Editör, aynı zamanda iyi bir okur olmalı ve iyi koku almalı. Nerede kimler neler yapıyor? Kim hangi makaleyi yazdı? Hangi dergi, hangi dosya üzerinde çalışıyor? Bulunduğu ülkenin ve dünyanın gündemini iyi takip etmesi lazım… Olayların perde arkasına hâkim olmalı. Yazarların hangi konulara hâkim olduğunu iyi bilmelidir. Yeni çıkan kitapları, dergileri takip etmeyi ihmal etmemelidir. Ve ayrıca editör iyi cümle kurmalı!

Türkiye Editörlük mesleğine neden bu kadar uzak kaldı?
Türkiye sadece bu konuya değil bunun gibi birçok konuya uzak kaldı. Editörlük işi vardı, yalnız ismi konmamıştı. Sonradan ismi kondu. Önemli olan bundan sonra editörlerin değerinin bilinmesidir. Bence Türkiye merkezli bir -Editörler Birliği- oluşturulmalıdır. (M. Salih Akburç - İLKHA)