Bildiride, hükümetin Mescid-i Aksa’yı işgalden ve yıkımdan kurtarma, Gazze’de 16 yıldır var olan siyonist ablukaya ve saldırıya son verme konusunda samimiyetini göstermek için bir an önce bu adımı atması gerektiğine işaret edildi. 

Kürecik NATO Üssü’nün işgal rejimi için hayati önem taşıdığı, HAMAS’tan atılan füzelerin, Kürecik’ten gelen bilgi ile Demir Kubbe sistemi tarafından vurulduğuna dikkat çekilen bildiride, hükümetin ülkeyi siyonistlere hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarması gerektiği vurgulandı.

Ramazan ayının başından bu yana Mescid-i Aksa ve Gazze’nin siyonist işgal rejiminin saldırısı altında olduğu belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:

“Siyonistler Mescid-i Aksa’da namaz kılan Müslümanlara vahşice saldırmış ve Doğu Kudüs’ü işgal planı çerçevesinde Şeyh Cerrah Mahallesindeki evleri gasp etmeye başlamıştı. Ayrıca bununla da yetinmeyip Heykel Örgütü gibi siyonist yapıları sahaya sürerek 10 Mayıs’ta Mescid-i Aksa’ya on binlerce siyonistin baskın yapmasını organize etmişti. Korsan israilin tüm bu şom planları ve vahşi girişimleri Kudüslü Müslümanların direnişiyle karşılaşmış ve Mescid-i Aksa’ya yönelik tehlikenin giderek artması üzerine Kassam Tugayları, siyonist rejime Aksa’ya yönelik saldırıları durdurması yönünde bir ültimatom vermişti. Fakat gasıp israil bu ültimatomu göz ardı edip Mescid-i Aksa’ya ve Kudüslü Müslümanlara saldırmaya devam edince başta Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri olmak üzere tüm Direniş Grupları füze seçeneğini devreye sokmuşlardı. Bunun üzerine siyonist israil, füze saldırılarına misillemede bulunma bahanesiyle yedi gündür Gazze’yi havadan, denizden ve karadan acımasızca bombalamaya başladı.”

“Hükümet henüz İslam dünyasının beklediği fiili adımları atmadı”

İşgalcilerin bu saldırılarına hem halk hem de hükümetler bazında tüm dünyada ciddi bir tepki gösterildiği anımsatılan bildiride, “Halklar sokaklara döküldü. Hükümetlerin birçoğu da üst perdeden bu vahşi saldırıları kınadı. Bu bağlamda milletimiz bir haftadır tarihte eşine az rastlanır bir şekilde Gazze, Kudüs ve Mescid-i Aksa için meydanlara inerek üzerine düşen vazifeyi yerine getirdi ve hükümete atacağı adımlar konusunda kamuoyu desteği verdi. Hükümet ise en üst perdeden ve en yetkili ağızlardan siyonist israili kınamasına ve bu katil rejime gereken dersin anlayacağı dilden verilmesi gerektiğini dillendirmesine rağmen henüz milletimizin, Filistinli kardeşlerimizin ve İslam dünyasının beklediği fiili adımları atmadı.” denildi.

“Kürecik NATO Radar Üssü derhal kapatılmalı, siyonistlerle tüm ilişkiler kesilmeli”

Hükümetten ivedilikle adım atılması gerektiği vurgulanan bildiride şunlar talep edildi:

“Maalesef  2012 yılında kamuoyunun tüm itirazlarına rağmen siyonist israile istihbarat desteği vermek amacıyla Malatya’mızda kurulan Kürecik NATO Radar Üssü derhal kapatılmalıdır. Siyonist israil ile ülkemiz arasında var olan tüm ilişkiler (diplomatik, ticari, askeri, istihbari vd.) tamamen kesilmeli, ülkemizdeki siyonist elçilik ve konsolosluk hemen kapatılmalıdır. Mavi Marmara konusunda yapılan yanlıştan dönülmelidir. Mavi Marmara konusunda siyonist israil ile yapılan anlaşma iptal edilmeli ve siyonist komutanların ve yetkililerin hem ülkemizde ve hem de uluslararası mahkemelerde yargılanmasının önü açılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Yahudilerin siyonist israilde askerlik yapmasına imkan sağlayan kanun derhal iptal edilmelidir. Terörist israilin en büyük hamisi olan büyük şeytan ABD/NATO’nun kullanımındaki İncirlik NATO üssü derhal kapatılmalıdır.”

Bildiride, hükümetin Mescid-i Aksa’yı işgalden ve yıkımdan kurtarma ve Gazze’de 16 yıldır var olan siyonist ablukaya ve saldırıya son verme konusunda samimiyetini göstermek için bir an önce bu adımları atması gerektiğine dikkat çekildi.

“Eylemler yapmalarını talep ediyoruz”

Bildirinin devamında, “Siyonist İsrailin zulmünün son bulması için bu terör rejiminin elçilik ve konsolosluğu önünde eylemler yapmanın yanı sıra, İslam ülkeleri içerisinde yaptıkları anlaşmalarla bu katil rejime alan açan ve küstahlaşmasına sebebiyet veren iktidarları da şiddetli şekilde uyarmalıyız. Hükümetin yukarıda saydığımız adımları atması için kamuoyunun baskısı ve talebi büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamada milletimizden, siyasi partilerimizden, STK’larımızdan ve kanaat önderlerimizden hükümeti bu adımları atmaya sevk edecek ve cesaretlendirecek açıklamalar ve eylemler yapmalarını talep ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.

“Kürecik NATO radarı israil için hayati önem taşımaktadır”

Kürecik NATO Radar Üssü’nün, halkın tüm itirazlarına rağmen 2012 yılında Kürecik’te kurulduğu hatırlatılan bildiriye şöyle devam edildi:

“Bin kilometre yarı çapta her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebilen ABD yapımı AN-TPY-2 Radarı, korsan israile fırlatılacak her türlü balistik füzeyi algılama vazifesini yerine getiriyor. Bu radar, siyonist israile atılan bir füzeyi tespit edip füzenin yörüngesini ve düşeceği yeri tanımlar ve bu istihbari bilgileri ABD’nin savaş gemilerine veya karaya yerleştirdiği hava savunma sistemine gönderir. Böylece karşı önleyici füze ateşlenir. ABD’nin israilin Negev çölüne yerleştirdiği aynı tip radarın konum itibariyle Kürecik’teki radar gibi çalışmasına imkan olmadığı için Kürecik NATO radarı israil için hayati önem taşımaktadır. Mesela israile atılan 1300 kilometre menzilli bir füze, Kürecik’teki radar tarafından daha 300 kilometre mesafeye ulaşmadan tespit edilecek, füzenin uçuş yörüngesinden israilde düşeceği koordinat hesap edilerek siyonistlerin 10 dakika içerisinde sığınaklara girmesi sağlanacaktır.”

“HAMAS’tan atılan füzeler, Kürecik’ten gelen bilgi ile Demir Kubbe sistemi tarafından vuruluyor”

Bildirinin devamında, “Ayrıca Kürecik NATO Radarından gelen istihbaratla ABD ve israil ordularına ait karşı önleyici füzelerin bulunduğu bataryalar harekete geçirilecektir. Görüldüğü gibi Kürecik’teki bu radar terörist israile çok kritik bir bilgi vermektedir. Hatırlanacağı gibi, ABD Savunma Dergisi olarak bilinen Defense News 2014 yılında, israilin Demir Kubbe hava savunma sistemini test ettiğini bu testler sonucunda sistemin Türkiye’de bulunan Kürecik NATO Radar Üssü ile entegre halde çalıştığını yazmıştı. 20 Kasım 2012 tarihinde Gazze’ye yapılan saldırılar sonucunda HAMAS tarafından atılan füzelerin, Kürecik’ten gelen istihbarat bilgisi ile israilin Demir Kubbe sistemi tarafından vurulduğu da dergi tarafından aktarılan bilgiler arasında yer almıştı. Daha önce yapılan denemelerde israil savaş uçağından fırlatılan Blue Sparrow 2 füzesi hem israil hem de Kürecik radar üssünden anında tespit edilmiş ve savunma sistemleri harekete geçirilmişti. Tatbikatta Kürecik’teki sistem ile israilin Demir Kubbe’sinin hem veri paylaşımı hem de koordinasyonu test edilmişti.”

“Hükümet ülkemizi siyonistlere hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır”

Kürecik’teki radarın, işgal rejimindeki aynı tip iki radarla ve Almanya’nın Ramstayn Üssündeki ana merkezle irtibatlı bir radar olduğu aktarılan bildiride, şunlar söylendi:

“Katil israilin Gazze’ye yönelik son saldırılarına Filistin Direnişinin füzelerle verdiği cevap sırasında da Kürecik’in siyonist rejime istihbarat desteği verdiği kamuoyunda sıkça dile getirildi. Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş’ın verdiği bilgilere göre; bu radarın özelliği ihbar amaçlı kullanılmasıdır, Kürecik’te bulunan radar, NATO’nun hava savunma sistemi kurulu olan üslerine bilgi aktarır. Kürecik’teki radar, Türkiye’ye gelebilecek tehdidi önleyecek durumda değildir. Çünkü Türkiye’de bu radarlarla uyumlu bir hava savunma sistemi yani füze bataryası yoktur. Zaten bu yüzden biz Rusya’dan S-400’leri aldık. Kürecik radarının esas amacı, siyonist israile ve Körfezdeki Arap Krallıklarına gelebilecek olan tehditleri önceden algılayıp oraya gerekli uyarıyı yapmaktır. Zaten Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin paşa geçtiğimiz aylarda Kürecik NATO Radarıyla ilgili olarak, ‘Bu radar, Türkiye’nin hava savunmasından çok israil ve ABD’nin hava savunmasına hizmet eden bir sistem’ demişti. Yine emekli Kurmay Albay İhsan Sefa da bu radarın sadece siyonist israile hizmet ettiğini ifade etmişti. Görüldüğü gibi Seyyid Battal Gazi’nin şehrinde kurulu olan bu radar üssü ülkemiz için büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu yüzden Kürecik NATO Radar üssü hiç vakit kaybetmeden sökülmeli, burada çalışan ABD’li ve israilli personel ülkelerine gönderilmelidir. Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi siyonist israile hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır.”(İLKHA)