Akşener, "Gözümüzün önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. Siviller, kadınlar ve çocuklar insafsızca katlediliyor." diye konuştu.
Mart ayında işgal çetesinde seçimler yapıldığını ve durumun işgal çetesinin en uzun süreli başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yeni bir hükümet kurmasına imkan vermediğini belirten Akşener, şunları söyledi:
"İsrail Cumhurbaşkanı da, hükümeti kurma görevini, Yeş Atid Partisine verdi. Birdenbire, İsrailli Arap partileri kritik bir öneme sahip oluverdiler. Çünkü hükümet ortağı olma, yeni iktidarı belirleme ihtimalleri doğdu. Bu gelişmeler üzerine, bir anlamda Sayın Erdoğan'ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için, gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı. Önce Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra kışkırtmaları yaşandı, ardından da Gazze'ye operasyon başladı. İsrailli Arap partileri de, yaşananlara tepki olarak koalisyon görüşmelerinden çekildi. Kim kazandı? Savaş tüccarları kazandı. Koltuk meraklıları kazandı. Değişim istemeyen statükocular kazandı. Peki kim kaybetti? İsrail'de yaşayan Araplar kaybetti. Gazze'deki siviller, kadınlar ve çocuklar kaybetti. İsrail demokrasisi kaybetti."
Akşener, bu insanlık ayıbı karşısında, Türkiye'yi yönetenlerden, işgal çetesini caydıracak, Filistinlilerin hayatını iyileştirecek, somut tek bir adım görülmediğini savundu.
İşgal çetesi ile 6 milyar doları aşan ticari ilişkilerin askıya alınmadığını, İran'dan işgal çetesine yapılacak bir saldırıyı haber vermesi planlanan Kürecik Radar Üssü'nün kapatılmadığını belirten Akşener, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunların hiçbiri yok. Peki ne var? Bol miktarda hamaset var. Kürsüden tarih tiratları var. A Haber'de, Yeni Şafak'ta ateşli yorumlar var, yazılar var. Gerçi bu hususta, arkadaşların hakkını teslim etmemiz lazım. Doğu Türkistan için bu kadarını bile yapamadılar. Dün kürsüden insanlık nutukları atan Sayın Erdoğan, Çin mezalimine karşı, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için ağzını bile açamamıştı. Sayın Erdoğan; Kürsüden sallamayı liderlik sananların devri artık bitiyor. Milletimiz, televizyonlarda estirilen hamaset rüzgarlarına artık inanmıyor. Samimiyetsiz, ağlak tavırlarınızla, Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı, artık kimse yemiyor. Devlet insanlığı, kürsü şovlarıyla değil, akıllı bir diplomasiyle olur. Liderlik, hamasetle değil, icraatla olur. Samimiyetle olur, tutarlılıkla olur, ciddiyetle olur.
Boş konuşmayı bırakıp, gerekeni yapacaksın. Tabii bunu yaparken de korkmayacaksın, dik duracaksın, İsrail’e yaptığın gideri, Çin'e de yapabileceksin. Türk Devleti'nin Cumhurbaşkanı’na yakışan budur."
Akşener, Netanyahu ve destekçilerini şiddetle kınadığını ve uluslararası toplumu, bu insanlık ayıbına karşı Filistinlilerin yanında birlik olmaya ve Netanyahu vahşetine dur demeye çağırdığını söyledi.