Tüm sağlık çalışanları gibi hemşirelerinde alkış ve takdirden çok daha fazlasını hak ettiğini belirten Yalçın, "Sağlık sisteminin taşıyıcı dinamiği hemşireler, bir Hemşireler Günü’ne daha buruk bir sevinçle girdiler. Buruklar çünkü dünden bugüne değişen tek şey taşıdıkları yükün artması oldu. Ne görev tanımları bir netliğe kavuştu ne yeterli istihdam sağlandı ne ücretlerinde hakkaniyetli bir iyileştirme yapıldı ne de kariyer imkanlarının önü açıldı. Dün hangi sorunların girdabında çırpınıyor idi iseler bugün de aynı sorunlarla boğuşuyorlar. Ülkemizin dört bir yanında gece gündüz ter akıtan, özel-üniversite-devlet hastanelerinde görevli 275 bin hemşirenin durumu maalesef bu." dedi.
Türkiye’de 100 bin kişiye düşen hemşire-ebe sayısı 301 iken, OECD ülkelerinin ortalaması 938, AB ülkelerinin ortalama ise 846 olduğunu aktaran Yalçın, "Bu açık, fedakarlıkla nereye kadar kapatılacak! Peki bunun karşılığında ödenen ücret. O da ortada. Sağlık çalışanları, genel kamu çalışanları arasında maaş yönünden bugün en geride bırakılan kesimi temsil ediyor. Bu durum bile her şeyi özetlemektedir. Artan iş yükü ile ödenen bu ücret doğru orantılı mı, Bakanlığın buna cevap vermesi gerekir. Pek çok sorunun tetikleyicisi, alın terini tırpanlayan döner sermaye sistemini söylemeye bile gerek yok. Bakanlık pandemi sürecinde yapmış olduğu ek ödeme düzenlemeleriyle, bu hususta çözümden yana olmadığını maalesef defaatle göstermiştir. Oysa çalışanların belli bir kesimini mutlu etme amacı güden düzenlemelerle ne gün kurtarılır ne yüzler güler ne de sistem ayakta durur." ifadelerini kullandı.(İLKHA)