MAZLUMDER açıklamasında, "Kudüs başta olmak üzere, Filistin topraklarının ve dini mekanların gaspi, soykırım ve insanlığa karşı suçlar, işkence ve kötü muamele, sivil yerleşim alanlarının kasten bombalanması suretiyle kadın çocuk demeden gerçekleştirilen rutin hale gelmiş katliam operasyonları, oluşturulan çifte standarta dayalı yasalar ve yargılamalar ile insanların evlerinin ellerinden alınması, haksız tutuklama ve cezalandırmal işgalci İsrail ve yetkililerinin sistematik ve planlı biçimde işledikleri suçların başında gelmektedir." denildi.
"Bu suçların yargılanması için BM Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi üzerine ciddi yük düşmektedir" denilen açıklamada, "Bugüne kadar sümen altı edilen, yok sayılan ya da sonu gelmez bir sürece yayılan başvuruların hızlandırılması bu kurumların varlık nedeni açısından kaçınılmazıdır. Yine evrensel yargı yetkisi bağlamında farklı ülkelerin de kendi ülke hukuklarına göre yargılama başlatmak üzere çaba göstermesi elzemdir. Özellikle işkence, soykırım ve insanlığa karşı suçlar başlığı altında değerlendirilmesi mümkün olan suç fiilleri açısından, sadece uluslararası yargı mekanizmalarının değil Türkiye mahkemelerin de yargı yetkisi dikkate alınmalı ve bu imkân harekete geçirilmelidir." ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "MAZLUMDER olarak, işgalci israilin bütün araçlar ve mekanizmalarla baskılanması gerektiğini, aksi halde zulüm, işgal ve katliamlarına son vermeyeceğini göz önünde bulundurarak diyoruz ki başta delilleri dahi ortaya konularak suç duyurusunda bulunduğumuz 2008-2009 Gazze saldırısı olmak üzere son yaşanan saldırılar için Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül'ü göreve davet ediyoruz. Basit bir taleple başlayacak soruşturma özellikle Filistinli mazlumlar için büyük bir umut ışığı olacaktır."
Mavi Marmara'da katledilen sivillerin hesabının sorulmasının elzem olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "İstinaf süreci devam eden Mavi Marmara Davasının kapatılmasının büyük bir hata ve utanç kaynağı olduğu açıktır. İstinaf Mahkemesinin yargılamayı hızlandırarak, yapılan itirazlar çerçevesinde düşme kararını kaldırması ve yargılamayı devam ettirmesi gerekmektedir. Bu, yok sayılan hukuk, Mavi Marmara'da katledilen sivillerin aileleri, mağdur edilen katılımcılar ve Filistinli mazlumlar için kaçınılmaz bir sorumluluktur." denildi.(İLKHA)