HÜDA PAR öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasına ilçedeki birçok Siyasi Parti, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
TOKİ Molla Osman Camisi önünde düzenlenen ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan basın açıklaması Turan İş tarafından okundu.
Kudüs’ün 80 yıla yakındır siyonist işgali altında olduğunu hatırlatan İş, Kudüs, Mescid-i Aksa, Gazze ve Filistin'in işgalci bir güruhun saldırısıyla karşı karşıya kaldığını söyledi.
Her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazan'da da siyonistlerin mübarek beldelere saldırdığını belirten İş, "1948'den bu yana Filistinlileri yerlerinden eden ve onların evlerini gasp eden işgalcilerin bu mahalleye yönelik işgal eylemi Ramazan ayında da durmadı. Topyekûn işgalin bir parçası olarak Mescid-i Aksa'ya komşu olan Şeyh Cerrah Mahallesinin sahibi ve sakinleri olan Müslümanlar, evlerinden zorla çıkartılarak onların yerine Yahudiler yerleştirilmektedir. Şeyh Cerrah, Beyt Hanun, Cenin. Her yerde işgal, her yerde katliam, her yerde vahşet hiçbir zaman durmadı ve maalesef halen de devam ediyor." dedi.
"Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı korumak her Müslümanın görevidir"
İş, "Dün olduğu gibi bugün de uluslararası toplumun; Harem-i Şerif'in kudsiyetini ihlal eden ve Mescid-i Aksa'da ibadet eden Müslümanlara ses bombalarıyla ve zor kullanarak saldıran siyonistlere “çağrı”dan öteye geçmeyen tepkileri, vahşeti durduramayacak. Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların siyonist zalimlere karşı sadra şifa pratiklerinin olmadığı ortadadır. Kudüs ve Mescid-i Aksa sadece bir toprak veya coğrafya davası değildir. Kudüs, bir akide meselesidir. Onu işgalden kurtarmak ve saldırılara karşı korumak, bütün Müslümanların siyasi ve şer'i görevidir." diye konuştu
Mescid- Aksa'nın bugünlerde işgalin en zor dönemlerinden birini yaşadığını hatırlatan İş, Kudüs'ün yarım asırdır siyonist işgal altında ve kendisini özgürlüğe kavuşturacak Selahaddinleri beklediğini söyledi.
"İslam ülkelerinin halkları ve yöneticileri işgale karşı topyekûn karşı durulmalı"
İş, "Siyonistler Mescid-i Aksa ve Kudüs'ü tamamen işgal etme ve Müslümanları buradan tamamen çıkarmanın provasını yapmaktadır. İşgalciler, bu pervasızlık ve küstahlığı; Müslümanların birlikten yoksun olmalarından ve Kudüs davasına ihanet ederek siyonistlerle ilişki içiresine giren bazı İslam ülkelerinin yöneticilerinden almaktadır. İşgal asla kabul edilmeyecektir. Artık sözün bittiği noktadayız. Bütün Müslümanların ortak davası olan Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşturulması siyasi ve şer'i görevimizdir. Aramızdaki her türlü siyasi ihtilaf ve çekişme, ayrılık ve bölünmüşlük bir kenara bırakılmalı, etrafı bereketli kılınan Kudüs davası etrafında kenetlenmeliyiz. Filistin'de ev ev, sokak sokak işgale karşı direnen kardeşlerimizle öyle bir dayanışma içerisine girelim ki siyonistlerin işgal planı kursaklarında kalsın. Ayırım yapılmadan bütün İslam ülkelerinin yöneticileri ve halkları topyekûn bu işgal ve saldırılara karşı durmalıdır. Kuruluş amacı Kudüs'ü özgürlüğüne kavuşturmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı kınamaktan öte adımlar atmalıdır. Türkiye, İran, Pakistan, Malezya gibi ülkeler bu işin öncülüğünü yapmalıdır. Salt bir açıklama ve kınama değil, işgali bitirecek somut adımlar atılmalıdır. Bütün seçenekler, yol ve yöntemler kullanılarak bu işgal sonlandırılmalıdır." şeklinde konuştu. (İLKHA)