İbrahim Toprak/ Doğruhaber

On yıllardır Türkiye’de süregelen başörtüsü yasağı zulmüne karşı Memur-Sen önemli bir adım atarak başörtüsüne özgürlük için ilk önce imza kampanyası başlattı. Memur-Sen, bu kapsamda 12 milyon 300 bin imza toplarken kampanyanın ardından sivil itaatsizlik eylemi yaparak kamu kurumlarına serbest kıyafetle girdi. Yaklaşık bir haftadır kamu kurumlarına başörtü ve serbest kıyafetle giren Memur-Sen gönüllülerine birçok STK destek verdi. Kamuoyunun ortak tepkisi ise hükümetin başörtü sorununu bir an önce çözmesi yönünde. Yapılan açıklamalarda hükümete “Mutabakat istiyordunuz. İşte mutabakat ve irade! O halde daha ne bekliyorsunuz?” denildi.

YASAKLAR İNSAN ONURUNU HİÇE SAYIYOR

Konuyla ilgili olarak Memur-Sen’den yapılan açıklamada, darbe dönemi kalıntısı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin Anayasa’da teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklerin önünde bir engel olduğu belirtildi. Aynı yönetmeliğin ülkemiz tarafından imzalanarak usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalar, onaylanan belge ve bildirgeler kapsamında yer verilen eşitlik gibi evrensel hukukun temel ilkelerine aykırı hükümler taşımasına rağmen otuz yılı aşkın süredir insan onurunu hiçe sayan yasaklarıyla birlikte yürürlükte olduğuna dikkat çekildi.

12 MİLYON İMZA TOPLUMSAL MUTABAKATIN GÖSTERGESİDİR

Toplanan imzaların, gereğinin yapılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e teslim edildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, imzaların aynı zamanda kamu görevlilerinin kılık-kıyafet özgürlüğüne sahip olması noktasında toplumsal bir mutabakatın göstergesi olduğuna dikkat çekildi. Memur-Sen’in açıklamasında, referandumda kadınlara getirilen pozitif ayrımcılığın, eşitliğin sağlanmasına ilişkin fiili durumun Kılık-Kıyafet Yönetmeliği gibi düzenlemelerin varlığı nedeniyle halen sağlanamadığı dile getirildi.

YASAKLARA BAĞLI KALMADAN KAMU HİZMETİ SUNULACAK

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikalara üye kamu görevlilerinin 18 Mart 2013 Pazartesi gününden itibaren kamu görevlilerinin kılık-kıyafetlerini özgürce seçmelerine engel olan kılık-kıyafet sınırlamalarını dikkate almayacağını belirten Memur-Sen, yasaklara bağlı kalmadan kamu hizmeti sunulacağını ifade etti.

TESETTÜR KAMUSAL ALANA GİRDİ NE OLDU?

Tesettüre Çağrı Platformu başkanı Mehmet Şah Duyu da tesettürün yeni çıkmış bir mesele olmadığını ve bütün tevhidi dinlerde tesettürün kadının vazgeçilmezi olduğunu söyledi. Geçmişte başörtüsünün öcü gibi gösterildiğini hatırlatan Duyu, şunları söyledi: “Memur-Sen’in öncülüğünde 12 milyon 300 bin imza toplandı ve gerekli düzenlemeler yapılmayınca sivil itaatsizlik eylemi başlatıldı ve bu kapsamda memurlar kamusal alanlara başörtüsüyle girdiler. Peki, ne oldu? Kıyamet de kopmadı, tesettürlüler bomba olup okulları havaya da uçurmadı. En ufak bir sorun da olmadı.”

HALK TALEBİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR

Yaklaşık bir haftadır sürdürülen sivil itaatsizlik eyleminin ve başörtülülerin kamu kurumlarına girmesinin halkın bu yöndeki talebini net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Duyu, “Ortaya çıkan sivil itaatsizlik durumu, halkın taleplerinin açıkça ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Bir ay gibi kısa bir sürede 12 milyondan fazla imza toplandı. İnanıyorum ki halkın her kesimine ulaşılsaydı daha fazla imza toplanırdı. Kaldı ki bugün iktidarı iktidar yapan bir oy sayısına neredeyse denk gelmektedir. Dolayısıyla halkın mutabakatı bu yönde tecelli etmiştir. Hükümetin kesinlikle buna saygı göstermesi gerekmektedir. İvedilikle bu yönde adım atması ve yasakları ortadan kaldırması lazımdır” diye konuştu.

ANAYASAL GÜVENCE ŞART

Başörtü sorununun bir daha ortaya çıkmaması için kesin ve kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğinin altını da çizen Duyu, “Bir de bu sorunun bir daha ortaya çıkmaması için başörtüsü özgürlüğü anayasal bir güvence altına alınmalıdır. Yani hükümet mademki yeni bir anayasa yapma çalışmaları yürütüyor o zaman halkının inancının gereği olan tesettürü de anayasal güvence altına almalıdır” şeklinde konuştu.

BÜTÜN KESİMLERE GÖREV DÜŞÜYOR

Memur-Sen’in sivil itaatsizlik eylemini sonuna kadar desteklediklerini belirten Tesettür Seferberliği Platformu başkanı Sahil Demir ise sürdürülen eylemin halkın tabanına yayılması gerektiğini belirtti.

Başörtüsü sorunun ortadan kaldırılması için bütün kesimlere görev düştüğünün altını çizen Demir, bu noktada hükümetin de sorunu çözmesi için sıkıştırılması gerektiğini ifade etti. Demir şunları söyledi: “12 milyondan fazla imza toplandı ve bugün, kamu kurum ve kuruluşlarına serbest kıyafetlerle giriliyor ama hızlı değişen gündem dolayısıyla bu soruna net bir şekilde yoğunlaşılamadı. Tabiî ki bu sorunu sadece Memur-Sen’e de bırakmamak lazım. Artık bütün çevrelerin bu sorunun ortadan kaldırılması konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Hükümeti bu sorunun çözümü konusunda köşeye sıkıştırmalıyız. Gözlemlediğimiz kadarıyla hükümet hâlâ bu konuda risk almak istemiyor. Memleketin daha öncelikli konularının olduğu söyleniyor. Bu doğru bir yaklaşım değil.”

BU FIRSAT KAÇIRILMAMALI

Başörtü sorununun bir an önce çözülmemesi durumunda halkın bunu hükümetten soracağını söyleyen Demir, “Hükümete bu anlamda sesleniyoruz ve diyoruz ki: Yarın, bir gün eldeki iktidardan olabilirsin. Eğer ileride pişman olmamak istiyorsanız bu işi acilen çözün. Bunu yaparken de bu sorunun bir daha ortaya çıkmaması için inanç önündeki engelleri, anayasal güvence kapsamında kaldırın. Ayrıca hükümet şunu da bilmelidir: Eğer hükümet bu sorunu çözmezse halkın şiddetli tepkisini görecektir.” diyerek hükümeti de uyardı. Başörtü sorununu çözmek için en uygun zaman olduğunu da belirten Demir, bundan daha iyi bir zamanın olamayacağını ve bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini kaydetti.