“10 senelik iktidar çerçevesinden baktığımız zaman bu hükümet hak isteyen bütün gruplara, marjinal gruplara, rakam açısından azınlık gruplara bir miktar cevap verdi. Sadece başörtülü kadınlara veremedi. Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan kadınların yüzde 67’sini başörtülü kadınların oluşturmasına rağmen... Onların da talebinin karşılık bulması bu hükümetin boynunun borcudur. ”
TAM ÇÖZÜM İÇİN DAHA ÜÇ-BEŞ NESİL İŞİMİZ VAR
“Özel alandaki yasağın kalkabilmesi için kamusal alanda kesinlikle kalkmalıdır. Aslında ben yasak tam anlamıyla her yerde kalktıktan sonra da başörtülü kadınların rahata ereceğine inanmıyorum. Çünkü toplumdaki ayrımcılıklar devam edecek. Sorunun tamamen çözülmesi için toplumun da eğitilmesi gerekiyor. Yani daha üç-beş nesil işimiz var.”
Hükümete baskı yapılmalı
Başörtüsü eylemlerine destek vermenin yeterli olmadığını hükümete baskı yapmak gerektiğini de sözlerine ekleyen Kavakçı, “Hükümetlerin her zaman buna ihtiyaçları vardır. Onun için bir toplumsal talep olacak ki bir değişiklik gelsin. Baskı da gereklidir.” dedi.
Başörtüsü yasağı kısmen değil her yerde kalkmalı
28 Şubat mağdurlarından eski Fazilet Partisi milletvekili Merve Kavakçı Yeni Asya’ya konuştu. Başörtüsü yasağıyla ilgili soruları cevaplayan Kavakçı, “Hükümetten başörtüsü konusunda birçok şey söylendi. Sayın Başbakan kadınlara bu konuda sabır tavsiye etti. Toplumsal mutabakatın sağlanması gerektiğini söyledi. Bunun arkasından ben bir açıklama yaptım. Sayın Başbakanımızdan şunu rica ettim: “Toplumsal mutabakatın sağlandığını düşünüyoruz, 12 milyon insanın Memur-Sen’de imza atması bu toplumsal mutabakatın olduğunu gösteriyor. Biz zaten başörtülü kadınlar olarak çok sabrettik ve sabretmeye de devam ediyoruz. 30 senedir bu mesele çözülemedi. Ama artık toplumsal mutabakat sağlanmıştır. Bu talebin, dileğin karşılık bulması bu hükümetin de boynunun borcudur. Sivil toplum örgütleri olarak farklı kesimlerden toplumsal mutabakatın olduğuna dair kesin bir duruş sergilemeli ve şu noktaya dikkat etmeliyiz; kısmen değil yasak her yerde kalkmalı. Ben yasağın kısmen kalkmasını daha tehlikeli buluyorum. Yasak bir seferde tamamen kalkmalı. Bu konuda hükümete gerekli desteği de sağlıyoruz.” dedi.
Yasağı kısmen kaldırmak yetmez
Yasağın bütün alanlarda kalkmayıp, bir kısım alandan kalkmasının, yasağın bazı alanlarda kökleşeceği düşüncesinde olduğunu söyleyen Kavakçı, “Yasağın kısmen kalkması, başörtülü kadınların eşit vatandaş olmadığının, özellikle de başörtüsünden mağdur edilmiş hükümet üyeleri tarafından yapılması ve böylece de yasağın kemikleşmesi anlamına gelir. Bu çok tehlikeli bir şeydir. Başörtülü kadınlara 2. sınıf vatandaşlıklarının bir dahi bir dahi hatırlatılması anlamına gelir ki kökleşir ve bunu yapanın da dini hassasiyetleri olan Müslümanlardan oluşan bir hükümet olması daha da tehlikeli olur.” ifadelerini kullandı.
Zihniyet değişimi lazım
Kamuda yasağın kalkmasının özel sektörü de rahatlatacağını söyleyen Kavakçı, “Kamuyla özel arasında Türkiye gibi bir ülkede çizgiler son derece flulaşmıştır. Her yer kamu alanıdır bizde, özel yoktur. Onun için özel alanda kalkabilmesi için kamusal alanda kesinlikle kalkmalıdır.” dedi. Kavakçı, başörtüsü yasağının kanunen kalkmasını sorunu tam anlamıyla çözmeyeceğini de vurgulayarak, “İnsanları oldukları gibi kabul etmek, hoş görmek ve özel alanlarına, din gibi özel, kişisel bir alana bir soruyla bile müdahale etmemek gerektiğini biz küçüklere öğreteceğiz. O küçükler büyüyecek, adam olacak da yani bizim daha 3-5 nesil işimiz var. Yani başörtüsü yasağının kalkması ve başörtülü kadınların önlerindeki bütün engellerin kaldırılması bizim işimizi, sorunu çözmüyor. Toplumun eğitilmesi gerekecek.” dedi.
Yeni Asya