Siyonist işgal rejimine bir tepki de Ankara Sivil Toplum Platformu (ASTP) Başkanı Mustafa Kır’dan geldi
Siyonist işgal rejiminin, ramazan ayı boyunca Filistinlilere saldırdığını hatırlatan Kır, yaptığı yazılı açıklamada yüzlerce Filistinlini de yaralandığını, onlarcasının da alıkonulduğunu ifade etti.
Kır, "Ramazan ayı içerisinde işgali altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki Şeyh-el Cerrah Mahallesinde bulunan Filistinlileri tapulu meskenlerinden hukuk dışı mahkeme kararlarıyla zorla çıkarmak güvenlik güçleri ile müdahale eden İşgalci devlet şimdi de Mescid-i Aksa’da ibadet etmek isteyen ve ibadet eden Müslümanların üzerine gaz bomları sıkarak, plastik mermiler ile orantısız güç kullanan işgalci güçler yüzlerce Müslümanı yaralamış onlarcasını tutuklamıştır. İsrail, hukuksuz ve orantısız güç kullanarak terörist devlet olduğunu bir defa daha kanıtlamıştır. israil için bu saldırılar ne ilk olmuştur ne son olacaktır. Çünkü israilin yaptığı yüzlerce saldırıya kınamanın ötesinde anladığı dilden bir cevap verilememiştir. Bu menfur olay devam ederken bile; yine İslam ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, bakanları, sözcüleri israilin sert ve acımasız saldırılarına binaen adetlerini bozmayarak yüksek perdeden ‘kınama’ ile tepki göstermişlerdir." ifadelerini kullandı.
"İslam ülkelerinin yöneticileri kınamakla Müslümanların gazını almış olmaktadırlar"
Artık kınamaların, siyonist işgalcilere tanıdık geldiğini ve bir fayda vermediğini söyleyen Kır, "70 yılı aşkın süreden beri israil Filistinlilere saldırmakta topraklarını işgal ederek, işgal ettiği dışarıdan Yahudileri yerleştirmekte bölgeyi Yahudileştirmektedir. israil saldırmakta, israil işgal etmekte Müslümanlar ise kınamakta lanet okumaktadır. Yani israilin fiili saldırıları ancak sözlü kınama ile karşılık bulmaktadır. Artık israil kınamaları kanıksamıştır. Müslümanların kınamanın ötesine geçemeyeceğini ve geçemediğini anlamıştır. İslam ülkelerinin yöneticileri israili kınamakla hem kendi vicdanlarını rahatlatmakta hem de Müslümanların gazını almış olmaktadırlar. Böyle olunca israilin yaptıkları hep yanına kar kalmakta; ‘vur dur’, ‘dur vur’ taktiği ile kanlı eylemlerini ve hukuksuz işgallerini sürdürmektedir." şeklinde belirtti.
"Uyuyan vicdanların harekete geçebilmesi için siyonist işgalcilerin daha ne yapması lazımdır?"
Açıklamasının devamında Kır, şunları kaydetti:
İsrailin bütün saldırıları hesaplı ve planlıdır. Bu saldırılar 70 yılı aşkın bir süreden beri ardı arkası kesilmeden devam etmektedir. israil çevre düzenlemesi adı altında yaptığı kazı ve tünel çalışmaları ile Mescid-i Aksa’ya müdahale etmekte, Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekânsal olarak bölme faaliyetleri içine girmekte, BMK Güvenlik Konseyini 478 Sayılı kararına rağmen Kudüs israile başkent yapılmakta, Batı Şeria’nın 400 fazla Yerleşim alanı, Ürdün Vadisi israil işgal edilmekte Filistin topraklarının yüzde 85’ini işgali altında tutmakta ilk kıblemiz, 3'üncü haremimiz, Peygamberimizin miraç mekânı Mescid-i Aksa israil işgali altında tutulmaktadır. Mescid-i Aksa’nın sözde güvenliği işgalci güçler tarafından yapılmaktadır. Şimdi soruyorum; Müslümanların Uyuyan vicdanlarının harekete geçebilmesi için siyonist israilin daha ne yapması lazımdır? Bu sorumsuz ve umursamaz tavırları ile artık İslam Ülkeleri için İslam ülkesi demekten utanır hale geldik! Kendi din kardeşlerine karşı savaşmaktan fiili müdahaleden çekinmeyen İslam ülkeleri sıra israile gelince fiili müdahale yerine sözlü müdahaleyi tercih etmektedirler.
"Kudüs’ün işgalden kurtarılması için İslam Ülkeleri arasında derhal diplomatik görüşmeleri başlatılmalıdır"
"Şimdi Kudüs’e fiili müdahale, Mescid-i Aksa’yı kurtarma zamanıdır." diyen Kır, "Bilindiği üzere 10 Şubat 2021 günü israil fanatiklerini kullanarak büyük bir saldırıya geçeceği bilgisi ortada dolaşmaktadır. Şu unutulmamalıdır ki israil saldırıları bu seferde kınama ile geçiştirilirse, israil yeni bir barikatı daha aşmış olacak yeni bir saldırı planı içine girecektir. Elbette Kudüslü muhafız ve murabıt kardeşlerimiz bir asırdan beri canları pahasına Harem-i Şerif'i korumak için kanlarının son damlasına kadar mücadelelerini ortaya koymaktadır. Ancak bir yere kadar! Şimdi Filistinli kardeşlerimizin canhıraş mücadelelerinin arkasına sığınıp, ‘İnşallah ile Maşallah’ ile Filistinli kardeşlerimiz israil karşısında yalnız bırakmak en azından insaflı bir davranış olamaz. Hele, hele ‘israil derhal saldırıları terk etmelidir.’ Edilgen cümlelerle israili uyarmak 1,7 Milyarlık İslam alemi için aşağılayıcı bir ifadedir. ‘israil bu saldırgan tutumundan vazgeçmediği takdirde fiili ve askeri müdahale hakkımızı kullanırız.’ ifadesi kullanılmalıdır. Kudüs’ün işgalden kurtarılması için İslam Ülkeleri arasında derhal diplomatik görüşmeleri başlatılmalıdır." dedi.
"Şimdi Kudüs’e fiili müdahale, Mescid-i Aksa’yı kurtarma zamanıdır"
Kudüs’e fiili müdahalesi için haklı bir fırsat doğduğunu söyleyen Kır, "Şunu ifade etmek isterim ki İslam ülkelerinin Kudüs’e fiili müdahalesi için şimdi tam da haklı bir fırsat doğmuştur. Şimdi Kudüs’e fiili müdahale, Mescid-i Aksa’yı kurtarma zamanıdır. Öncelikle Kudüs’e derhal ‘İslam ülkeleri barış gücü’ zaman kaybetmeden gönderilmelidir. Bu mübarek gün gecede siyonist israili lanetliyorum. Dualarımızla Kudüslü ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumu ifade etmek istiyorum. Ya Rab! fiilen ve manen paramparça olmuş Müslümanları lütfunla sen birleştir. Ya Rab! şu mübarek gecede Sen Müslümanlara tarafından basiret, hidayet ve dirayet ver. Ya Rab! Müslümanları Kudüs ile, Kudüs’ü de Müslümanlar ile kurtar!" ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı. (İLKHA)