Yusuf Can - HABER-YORUM
Biz dışarıdan beklerken bir anda Türkiye ile ilgili ifşa ve itiraf dalgası başladı.
Basının, bir suç örgütü lideri olarak tanıttığı Sedat Peker’in 4. videosu da yayınlandı.
Peker, yayınladığı videolarında neler söylemiyor ki?
-Elazığ’da yerel bir TV’de sunucu olan Yeldana Kaharman’ın Mehmet Ağar’ın oğlu AK Parti Milletvekili Tolga Ağar tarafından tecavüze uğraması, şikayeti sonrası Mehmet Ağar’ın girişimiyle intihar süsü verilerek olayın apar topar kapatılması...
-Bazı limanlara çökülerek tonlarca kokainin buralardan pazarlanması...
-Türkiye’deki Derin Devletin başında Mehmet Ağar’ın bulunduğunu...
-Mehmet Ağar ve Pelikancılar’ın kendisine karşı birlikte çalıştıklarını, derini daha derine kazdıklarını...
-Kendisinin tasfiye edilmek istendiğini...
-İşin içinde FETÖ ile iltisaklı olduğunu iddia ettiği JÖG komutanın bulunduğunu anlatıyor.
Sedat Peker bu videolarla tam olarak ne yapmaya çalışıyor?
Niyeti gerçekten bildiği her şeyi ortaya dökmek mi, yoksa basına gıdım gıdım sunup karşı tarafa “benimle anlaşın!” demek mi istiyor?
İlk etapta görünen o ki Peker, aslında savaşı kızıştırmak peşinde değil.
Hedef tahtasına sadece Mehmet Ağar ve bileşenlerini oturtmasıyla anlaşılan o ki ‘SAVAŞTA CEPHESİNİ GENİŞLETMİYOR’
Bir yandan Albayrak'a ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya göz kırparak onları da bu savaşta kendi yanında görmek istemesi (hatta göstermeye çalışması) Emniyet Teşkilatı içinde SOYLU-AĞAR çekişmesi olduğu iddiasına oynadığını gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve yakınlarına ince taltiflerde bulunması, Perinçek Grubuna/Avrasyacılara karşı olmadığını ifade etmesi bu kesimlere yakın olan basın yayın organlarında aklanma çabası olarak görülebilir. En azından buralarda saldırıya uğramak istemiyor.
Bu ve benzeri hamleleri Sedat Peker’in kendisini ‘Normal bir mafya babası olmadığını kanıtlama gayesine matuf”
Doğrusu da bu, kendisi bildik bir mafya babası değil. Aksine masasının üzerindeki kitap sergisi “Babanın Dönüşü – Omerta Yasası” arka fontta önce Türkeş’in sonra güncel olarak Mescid-i Aksa’nın gösterilmesi…sübliminal mesajlar…
Bunlar videoların ön yüzünden okunan bazı detaylar.
Ancak işin iç yüzünde çok daha derin mevzular var.
Kavga DERİN. Yani DERİNLER arasında.
2021’in Türkiye'si- Yeni Türkiye söylemleri havalarda uçuşurken DERİNLERDE pek de bir şeylerin değişmediğini görmek utanç verici bir durum.
Şimdi merak edilen asıl noktalara bakmak gerek;
-Sedat Peker ifşalarına devam edecek mi?
-Nereye kadar “Benimle anlaşın!” mesajı verecek?
-Bahsettiği Yat limanında tonlarca kokain sevkiyatı konusu neden araştırılmadı, emniyet neden sessiz?
-Peker, ifşalarına sadece Mehmet Ağar ekibi üzerinden gidiyor, acaba DEVLET’E yönelik olarak da konuşacak mı?
-Devlet yetkilisi tuzak kurar mı? Sorusu devlet yetkilileri tarafından ciddiye alınacak mı? Çünkü bu konuda şikâyetçi olan o kadar çok insan var ki!
-Videoların arkası gelecek mi?
-Her videoda yeni ve daha sert ifşalar olacağı anlaşılıyor. Bu durumda iş nereye gider?
-“Her şey Vatan İçin!” sloganıyla yaşayanların gelinen noktada ömrümüz boşa geçmiş görüntüsü vermeleri ve ‘ihanete uğradık’ demeleri ders alınacak bir durum değil mi?
-Çetelerle-Uyuşturucuyla Mücadele’ söylemleri ne kadar doğru? Sorusu sorulmaya başlandı. Acaba gerçekten öyle bir mücadele yok mu? Bu konunun MHP ile ilgisi var mı?
Susurluk Kazası meydana geldiğinde Refah Yol Hükümeti bir anda devasa bir sorunu kucağında bulmuş ve bir türlü işin içinden çıkamamıştı. Şimdi AK Parti yönetimi de 18 yıllık iktidar sonunda SUSURLUK 2.0 olmaya doğru giden bir durumla karşı karşıya.
Bu ifşaların toplumda ciddi bir güvensizlik oluşturacağı ortada, işin içinde SEDAT PEKER, MİT(HAKAN FİDAN), AĞAR, ALBAYRAKLAR, SÜLEYMAN SOYLU, KORKUT EKEN…gibi isimler varken bu hamurun daha çook su götüreceğini anlaşılıyor.