Erdoğan AB'nin, son dönemde, mülteci krizi, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, finansal ve mali kırılganlıklar, İngiltere'nin üyelikten ayrılması ve koronavirüs gibi pek çok sorunla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB'nin yeni bir söyleme ihtiyacı olduğunu ifade etti:

"Birliğin güçlü bir küresel aktör olmasının önündeki en büyük engel stratejik sabır ve vizyon eksikliğidir. Başta karar alma mekanizmalarının gözden geçirilmesi olmak üzere, Avrupa Birliği’nin yeni bir kurumsal yapıya, yeni bir vizyona, kuşatıcı yeni bir söyleme ihtiyacı vardır. Bu maksatla bugün başlayan “Avrupa’nın Geleceği Konferansı”, doğru bir tespitle yola çıkmış; ancak aday ülkelerin davet edilmemesi nedeniyle daha şimdiden kendisini dar kalıplara mahkum etmiştir."

Türkiye'nin desteği olmadan AB varlığını devam ettiremez diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti;

"Hal böyleyken Avrupa Birliği, tam üyelik yolunda ülkemize verdiği sözleri yerine getirmemiş ve üyelik sürecimiz sürekli yokuşa sürülmüştür. Bazı üye ülkelerin Türkiye’yle ikili meselelerini Birlik koridorlarına taşıması, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini esir almış, Birliğin küresel tehditlerle mücadele kapasitesini zayıflatmıştır. Temennimiz, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini karşılıklı saygı ve güven üzerine inşa edilen, sağduyulu ve stratejik bir bakış açısıyla yürütme yeteneğini sergilemesidir.

Türkiye, maruz kaldığı çifte standarda ve engellemelere rağmen stratejik hedefi olan Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı tutumunu ve çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin üyeliği, bölgesel ve küresel düzeyde etkin, kendi vatandaşlarının yanı sıra bölgesine ve tüm dünyaya umut aşılayan bir Avrupa’nın yükselişinin önünü açacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu düşüncelerle “Avrupa Günü”nün, Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten kurtulmasına vesile olmasını diliyor, başta vatandaşlarım olmak üzere, tüm Avrupalıların 9 Mayıs “Avrupa Günü”nü tebrik ediyorum" dedi.