HÜDA PAR Genel Merkezi, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle yazılı bir mesaj yayımladı. Mesajda, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın salt bir toprak ve coğrafya davası olmadığı vurgulanırken, Kudüs’ün bir akide meselesi olduğu, Kudüs’ü korumanın bütün Müslümanların şer’i görevi olduğu kaydedildi.
Kudüs’e özgürlüğün yakıştığı ifade edilen değerlendirmede şu ifadeler kullanıldı:
“Kudüs, yarım asırdır siyonist işgal altında ve kendisini özgürlüğe kavuşturacak Selahaddinleri beklemektedir. Aksa, içerisinde bulunduğumuz bu günlerde işgalin en zor dönemlerinden birini yaşamaktadır. Siyonistler Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü tamamen işgal etme ve Müslümanları buradan tamamen çıkarmanın provasını yapmaktadır. Bu pervasızlık ve küstahlığı; Müslümanların birlikten yoksun olmaları ve Kudüs davasına ihanet ederek Siyonistlerle ilişki içiresine giren bazı İslam ülkelerinin yöneticilerinden almaktadır. Kudüs gündemimizde hak ettiği yeri bulmamaktadır. Her geçen gün Müslümanlar daha da tepkisiz hale gelirken siyonizmin ise cüreti artarak Kudüs ile Mescid-i Aksa’yı tamamen işgal etme hevesi depreşmektedir.
Dünya Müslümanları olarak Ramazan ayının son Cuma günü olan bugünü ‘Dünya Kudüs Günü’ olarak kutlarken siyonizm Mescid-i Aksa’yı tamamen işgal etmeye hazırlanmaktadır. İşgal rejimi, ‘Ramazan'ın 28. gününe denk gelen 10 Mayıs gününü İbrani takvime uydurarak ‘Kudüs’ün Kurtuluş Günü’ ilan etmiştir. “Tapınak Örgütü”nün organizesi ve işgalci rejim güçlerinin koruması altında Bayram kutlaması yapmak üzere on binlerce Yahudi, Mescidi Aksa’yı işgal etmeyi hedeflemektedir. Topyekûn işgalin bir parçası olarak Mescid-i Aksa’ya komşu olan Şeyh Cerrah Mahallesinin sahibi ve sakinleri olan Müslümanlar, evlerinden zorla çıkartılarak onların yerine Yahudiler yerleştirilmektedir.
Bu bir işgaldir, bir eşkıyalık ve haramiliktir. Uluslararası hukukun ve bütün sözleşmelerin ihlalidir. Bu işgal hiçbir surette kabul edilemez. Artık sözün bittiği noktadayız. Bütün Müslümanların ortak davası olan Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşturulması şer’i görevimizdir. Aramızdaki her türlü siyasi ihtilaf ve çekişme, ayrılık ve bölünmüşlük bir kenara bırakılmalı, etrafı bereketli kılınan Kudüs ve davası etrafında kenetlenmeliyiz.
Dünya Kudüs Günü, bu destek ve sahiplenme için bir fırsata dönüşmelidir. Devam eden işgal ve zulmü bitirmek için bir milat olmalıdır. Filistin ve Kudüs’ün her noktasında, Şeyh Cerrah Mahallesinde ev ev, sokak sokak işgale karşı direnen kardeşlerimizle öyle bir dayanışma içerisine girelim ki siyonistlerin işgal planı kursaklarında kalsın.
Ayırım yapılmadan bütün İslam ülkelerinin yöneticileri ve halkları topyekûn bu işgale karşı durmalıdır. Kuruluş amacı Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı, acil toplantıya çağrılmalı, Türkiye, İran, Pakistan, Malezya gibi ülkeler bu işin öncülüğünü yapmalıdır. Salt bir açıklama ve kınama değil, işgali bitirecek somut adımlar atılmalıdır. Bütün seçenekler, yol ve yöntemler kullanılarak bu işgal sonlandırılmalıdır.
Üye ve gönüldaşlarımız başta olmak üzere bütün halkımızı meşru çerçevede, bütün yolları kullanarak bu zulüm ve işgali tel’in etmeye davet ediyoruz.
Kudüs’e özgür olmak yakışır. Biz bugüne kadar her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kudüs’ün özgülüğüne kavuşması için atılacak her adımı desteklemeye hazır olduğumuzu buradan bir kez daha ifade ediyoruz.” (İLKHA)