KUDÜS'E DESTEK ÇAĞRISI
Fas Ümmet Sorunlarına Destek Heyeti, tüm İslam alemini ve Arap toplumları, siyonist işgalcilere karşı Kudüs halkının yanında yer almaya davet ederken, ayrıca işgal rejimi ile ilişkileri kesme çağrısında bulundu.
Faslı heyet, Ramazan ayının ilk gününden bu yana işgal altındaki Kudüs şehrinde özellikle de Mescid-i Aksa’da yaşanan gelişmeleri ve Kudüslülere yönelik saldırıları büyük bir üzüntüyle yakından takip ettiklerini belirterek, işgal rejiminin, bu girişimleriyle Kudüs’ü Yahudileştirme projesine hız verdiği ve bu sayede Filistinlilerin direnme azmini kırmayı hedeflediğinin altını çizdi.
“SİYONİST ZULMÜNÜ DURDURMAK TÜM İNSANLIĞIN GÖREVİDİR”
HÜDA-PAR Genel Başkanı İshak Sağlam sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “Her yıl Ramazan ayının son Cuma gününde idrak edilen ve dünya Müslümanları açısından büyük bir önem taşıyan 'Dünya Kudüs Günü'nün, ümmetin vahdetine, mukaddes belde Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın siyonist işgalden kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim”ifadelerini kullandı.
Sağlam yaptığı ikinci bir paylaşımda “Kudüs'ün kurtuluşu ve siyonist zulmün son bulması için mücadele etmek sadece Filistinlilerin değil, Müslümanlar başta olmak üzere vicdan sahibi tüm insanların görevidir. Bu konuda milletimizi duyarlı davranmaya ve Kudüs davası etrafında birleşmeye davet ediyorum” diyerek İslam ümmetini harekete çağırdı.
"KUDÜS, KÜRESEL SALDIRI ALTINDADIR"
"Dünya Kudüs Günü" münasebeti ile Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi tarafından bir mesaj yayımlandı. Kudüs'ün bugün küresel bir saldırı altında olduğuna dikkat çekilen mesajda, İslam ülkelerinin yöneticilerine önemli çağrıda bulunuldu.
"ÜMMETİN SESSİZLİĞİNDEN CESARET ALIYORLAR"
Başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin desteğiyle günümüze kadar yayılarak devam eden işgalin, Müslümanlar için “Büyük Kudüs Davasına” dönüştüğüne işaret edilen mesajda, “Müslümanların ilk kıblesi, Resulullah (sallalahu aleyhi ve sellem)’in Mirac’a yükseldiği mukaddes belde Kudüs, 70 yılı aşkın zamandır siyonistlerin işgali altındadır. İslam ümmetinin bağrına zehirli bir hançer olarak saplanan siyonistler bugüne kadar ümmete unutulmadık acılar yaşattı. Ümmetin sessizliğinden cesaret alan siyonist rejim; bizler sessiz ve tepkisiz kaldıkça işgali her gün biraz daha yayarak, bu mukaddes beldede Müslüman kanını akıtmaya devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Mesajda, Batılı emperyalist devletlerin, Kudüs'ü Yahudileştirme gayreti ile yeni projeler geliştirdiğine dikkat çekildikten sonra, “Bugün Kudüs, küresel bir saldırı altındadır. Bundan dolayı, Kudüs davası ve müdafaası sadece kahraman Filistinlilerin davası değil tüm ümmetin davasıdır. Zalimler, tüm imkânları ile Filistin topraklarını hedef almışken ümmetin tepkisiz kalması ve yerinde oturması büyük bir vebaldir” denildikten sonra siyonistlerin, bugün İslam topraklarındaki fitnenin kaynağı olduğuna değinildi.
İSLAM ÜLKELERİNİN İDARECİLERİNE ÇAĞRI
Mustazaflar Cemiyeti'nin yayımladığı mesajda, İslam ülkelerinin idarecilerine de şu çağrılarda bulunuldu.
-Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın!
-Kudüs'ü bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın!
-Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı oluşturun!
-Siyonist sermayenin ülkelerinizde ticaret yapmasına izin vermeyin!
-Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan vazgeçin.
İRAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDAN "DÜNYA KUDÜS GÜNÜ" MESAJI
İran Dışişleri Bakanlığı, Müslüman hükümet ve uluslararası kurumları, Filistin halkının haklarını savunmak ve siyonist işgalci rejimin Kudüs'teki cinayetleri ile bölgedeki saldırgan eylemlerini durdurmak için baskı yapmaya çağırdı.
Bakanlık tarafından yayımlanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İran İslam Cumhuriyeti'nin büyük kurucusu İmam Humeyni'nin mübarek Ramazan ayının son cuma gününü 'Kudüs Günü' olarak adlandırma yönündeki kalıcı ve tarihi stratejisi, Filistin'in kurtuluş davasını canlı tutarak siyonist rejimin Filistin'in mazlum halkına yönelik baskılarını açığa çıkarmıştır.
İran, Filistin'de kalıcı barış ve istikrarın, ancak işgalin sona ermesi, mültecilerin topraklarına dönmesi, referandum ile gelecekteki bir Filistin sisteminin belirlenmesi ve Kudüs'ün başkentliğini yaptığı birleşik bir Filistin devletinin kurulması halinde sağlanacağına inanıyor.
İran, Filistin halkının kurtuluş mücadelesini destekleyerek, dünyanın tüm uluslarını özellikle İran milletini 'Dünya Kudüs Günü'nü anma merasimlerine katılmaya çağırırken tüm Müslüman hükümetlerden uluslararası kurumlara Filistin halkının haklarını savunmak ve siyonist rejimin Kudüs'teki cinayetlerini ve bölgedeki saldırgan eylemlerini durdurmak için baskı yapmasını istiyor."
HÜDA-PAR’IN DÜNYA KUDÜS GÜNÜ SEMPOZYUMU
Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye’de de Dünya Kudüs Gününe özel programlar düzenlendi. HÜDA-PAR öncülüğünde Dünya Kudüs Günü Sempozyumu başlığı ile düzenlenen programa birçok parti temsilcisi, büyükelçi ve İslami oluşum temsilcileri katıldı.
FİLİSTİN TOPRAKLARINDA AKAN KAN DURDURULMALIDIR
Programa katılan Pakistan Ankara Büyükelçisi Sirus Seccad Gazi, ilk kıblemiz olan Kudüs-u Şerif’in bütün Müslümanlar için çok kıymetli olduğunu belirttikten sonra, “İşgal edilmiş Filistin topraklarında kan dökülmesini durdurmak ve Filistin halkının meşru haklarını elde etmelerini sağlamak için, uluslararası toplulukların olaya müdahale etmesi ve adil bir yaklaşım ile sorunun çözümünde rol oynamaları son derece önemlidir” dedi.
SESLERİNİN YÜKSELMESİNE ENGEL OLUNMAKTADIR
Hem Filistin hem de Cammu Keşmir’deki işgalcilerin sinsi planlarına dikkat çeken Gazi “Seslerinin yükselmesine engel olunmaktadır, lakin onlar kendi haklarını elde etmek için kararlı olmaya devam etmektedirler. Dünyaya, işgale karşı direnişin ve kendi meşru haklarının reddi konusunda mesajlarını iletmektedirler” dedi.
KUDÜSLÜLER YENİ BİR ZAFER KAZANDILAR
HÜDA-PAR’ın düzenlediği Dünya Kudüs Günü sempozyumuna katılan Filistin Türkiye Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, siyonist işgal rejiminin son dönemlerde arttırdığı baskı politikası karşısında Filistin halkının direnişine değinerek, “Kudüs’te halkımız, Siyonistlere karşı Filistin’in başkenti Kudüs’ü korumak için ayaklandı. Mübarek Ramazan ayı ortamında Kudüslüler, kahramanlıklarıyla Şam kapısının mekânsal, tarihi, coğrafi ve siyasi olarak temsil ettiği konumunu geri kazandırdılar. Kudüs için aralıksız verdikleri mücadelede bu yeni direnişi de başarıyla sonuçlandırdılar. Demir kapılar mücadelesinde başarıya ulaştıktan sonra Şam kapısı mücadelesinde de zafere götürecek olan güç ve kararlılık bilinci ve inancıyla direnişe kalktılar. Siyonist Yahudi örgütlerinin Filistinlileri, ölüm, savaş ve zorla göç gibi tehditlerle tehdit etmelerine rağmen Kudüslüler, yeni bir zafer kazandılar” dedi.
BOYUNDURUK ALTINA ALINMIŞ BİR GELECEĞİ KABUL ETMİYORUZ
Filistin toprakları ile ilgili yaşanan hukuksuzlukların kabul edilemeyeceğini belirten Mustafa, “Orada bütün fertleriyle özgürlüğünü isteyen bir halk var. Bu isteklerine cevap verilmelidir. Birleşmiş Milletler paktının bütün halklar için belirttiği sınırdan daha fazlasını istemiyor bundan daha azına da razı olmuyoruz. Duvarlarla çevrili, muhasara edilmiş, boyunduruk altına alınmış bir geleceği kabul etmemiz mümkün değildir. Demokratik, egemen, yaşamaya müsait, coğrafi olarak tek parça olan, 1967 sınırları üzerine bina edilmiş ve başkenti Kudüs olan bir devletin yıkılması için de hiçbir çaba içerisine girmeyiz. Bunu da Uluslararası kanunların yasadığı meşru mücadele yöntemlerine başvurarak yerine getireceğiz.
Özgürlük ve barışa ulaşmak için sürdürdüğümüz bu uzun yolumuza devam ederken; bağımsız bir devlet olarak vatandaşlarımızı koruyabileceğimiz zamana kadar, güven içinde yaşayan diğer halklar gibi güvenli bir ortamı hak eden halkımıza yönelik acil bir şekilde Uluslararası koruma sağlanması çağrısı yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Direniş Grupları:Sabrımız tükeniyor!
Filistin’deki Kassam Tugayları ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesinin askeri kanadı Ebu Ali Mustafa Tugayları, siyonist işgal rejiminin Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah mahallesi sakinlerine yönelik ihlalleriyle ilgili olarak "sabrımız tükeniyor" mesajı vererek yaptıklarının bedelini ağır bir şekilde ödeyeceğini açıkladı.
Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf, işgal altındaki Doğu Kudüs'te, siyonist işgalci rejimin Filistinli aileleri Şeyh Cerrah Mahallesi'nden tahliye etme kararını yakından izlediklerini söyledi.
Muhammed ed-Dayf, "İşgal yönetimi ve gaspçı yerleşimcilerin söz konusu mahalledeki halkımıza yönelik saldırılarının devam etmesi durumunda elimiz kolumuz bağlı kalmayacağız. Düşman yaptıklarının bedelini ağır bir şekilde ödeyecektir” ifadelerini kullandı.
Benzer bir açıklama yayımlayan Ebu Ali Mustafa Tugayları da, "Düşmana sabrımızı sınamaması gerektiğini ve direnişin pusuya yatmış beklediğini söylüyoruz." diyerek, Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşananların yakından takip ettiklerini vurguladı.
Açıklamada, "Sabrımız tükenmeye başladı. Direniş unsurları, Şam Kapısı önündeki halkımıza nasıl destek olduysa Şeyh Cerrah'taki halkımıza destek olmaya da hazırdır." ifadesi kullanıldı.
Ebu Ali Mustafa Tugayları, siyonist işgal rejimini, "ahmaklıklarına devam etmemeye ve söylenenleri ciddiye almaya" çağırdı.